Ancak Siyonist rejim, Amerika'nın bu planına karşı çıktı. Politico internet sitesine göre Netanyahu Amerika'ya, savaştan sonra bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik her türlü senaryoya karşı çıktığını iletti. Netanyahu, İsrail'in Ürdün'ün batısının (Batı Şeria) tamamı üzerinde güvenlik kontrolüne ihtiyacı olduğunu vurguladı.
ABD, Netanyahu'dan saldırılarını azaltmasını ve bir Filistin devletinin kurulmasının savaş sonrası senaryonun bir parçası olması gerektiğini istedi. Ancak Netanyahu'nun ABD'ye tavrı şu şekilde oldu: Hamas tamamen yok edilene kadar saldırmaya devam edecek ve Filistin devletinin kurulmasını reddedecek.
Politico yazısına şöyle devam etti: "Savaşın başlamasının üzerinden 100 günden fazla zaman geçti ve İsrail, Gazze'yi yöneten Hamas milislerini ortadan kaldırmak için tarihin en ölümcül ve en yıkıcı savaşlarından birini sürdürüyor. 24.600'den fazla Filistinli öldürüldü, bunların üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşuyor ve Birleşmiş Milletler'e göre nüfusun dörtte biri açlıktan ölüyor. İsrail'in bir eve düzenlediği hava saldırısında yarısı çocuk 16 kişi öldürüldü."
İngilizce internet sitesi Truthour, Siyonist rejimin
Başbakanı'nın tutumu hakkında şunları yazdı: "Netanyahu, amacın Filistin
devletinin tüm olanaklarını yok etmek olduğunu söyledi. Bu, Netanyahu'nun
İsrail'in Gazze'deki soykırımı sırasındaki hedeflerine ilişkin en net
açıklamalarından biri."
İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre, Netanyahu'nun Filistin devleti kurma planına karşı çıkmasına Amerikalı yetkililer tepki gösterdi. Bazı kongre üyeleri Biden'ın İsrail'e koşulsuz desteğini eleştirdi. Amerikan Parlamentosu'nun 15 Yahudi üyesi bir bildiri yayınlayarak İsrail Başbakanı'nın tutumlarına kesinlikle katılmadıklarını açıkladılar.
Soru şu: Filistin devletinin ya da iki devletli planın
oluşumuna dair plan nedir? Amerika neden bu plana odaklanıyor da İsrail buna
karşı çıkıyor? Bu planın Filistin halkına ne gibi faydası veya zararı olabilir?
İki devlet planı yeni bir plan değil ve Yahudi işgalcilerin Filistin'e gelişinin ilk yıllarından beri tartışılıyor. Bu plan temelde işgalcileri meşrulaştırmak ve Filistin'in bir kısmını Siyonistlere vermekti. İki devletli planın ilk adımı Siyonist rejimin resmi olarak kurulduğu 1947 yılına kadar uzanıyor. Birleşmiş Milletler, Filistin'in Arap ve Yahudi olmak üzere 2 devlete bölüneceğini açıkladı. Buna göre toprakların yüzde 55'i Yahudilere, yüzde 45'i ise Filistinlilere ait olacaktı.
Dolayısıyla iki devlet planı başından beri Filistin halkının topraklarını alıp işgalcilere vermeyi amaçlayan acımasız bir plandı. Ancak Siyonist rejim Filistin'in yüzde 55'ini işgal etmekle yetinmedi ve işgaline devam etti. Öyle ki Gazze Şeridi ve Batı Şeria dışında Filistin topraklarının tamamı Yahudiler tarafından işgal edildi. Buna rağmen Siyonist işgal, Batı Şeria'nın yüzde 60'ı kendi kontrollerine girene kadar devam etti.
İki devletli plan hem Amerika'nın hem de İsrail'in yararınadır. Bu plan Amerikan çıkarları açısından önemlidir, çünkü öncelikle kendisini tarihin en büyük savaşını sona erdiren olarak sunacaktır. İkincisi, Amerika'nın İsrail'in süregelen cinayetlerini ve soykırımlarını desteklemenin ekonomik, siyasi ve diplomatik maliyetleri azalacak; üçüncüsü ise Siyonistlere koşulsuz destek konusunda halkının kamuoyunu yönetecektir.
Bu plan aynı zamanda İsrail'in de yararınadır. Çünkü
işgalleri tanınıyor ve artık Filistin direniş güçleri mevcut haliyle ona karşı
hareket edemeyecek. Ancak iki devlet planı Filistin halkı için en hain plandır,
çünkü ülkelerinin büyük bir kısmı işgalcilere teslim edilecektir. Öte yandan
Siyonistlerin geçmiş yıllardaki eylemleri ateşkese uymadıklarını ve işgale
devam ettiklerini de kanıtladı. Bu da işgali genişleteceklerinin bir delilidir.