yumuşamış, kendisi için ışığı
kuvvetli bir meşale yakmış ve bununla önünü aydınlatarak doğru yolunu devam
etmiştir. Her çaldığı kapı onu esenlik ve karar kılacağı yere ulaştırmış, bedeninin
sükûnuyla iki ayağı emniyet ve rahat içinde sabit kalmıştır. Böylece kalbini
(aklını) kullanmış ve Rabbini razı etmiştir. 1
Bu cümlelerde, dikkat edilirse akıl
hayatı denilen başka bir hayattan bahsedilmektedir. Nefis mücahedesi ve
nefs-i emmâreyi öldürmekten, beden ve ruhun riyazetinden söz edilmektedir.
Mücahede sonucu sâlikin kalbinden fışkıran ve dünyasını aydınlatan ışık dile
getirilmektedir; özleyen, can atan bir ruhun, sâlikin seyir ve manevî
yücelişinin son noktası olan menzile ulaşıncaya kadar sırasıyla kat ettiği menziller,
merhaleler hakkında konuşulmaktadır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Ey insan! Şüphe yok ki sen,
Rabbine karşı çaba üstüne çaba göstermektesin; sonunda O’na varacaksın.” 2
Sonunda insanın huzursuz,
ıstıraplı ve kederli kalbine inecek olan huzur ve güvenceden bahsedilmektedir.
“Bilin ki, kalpler ancak
Allah’ı anmayla huzur bulur.” 3
İki yüz yirmi sekizinci hutbede bu
grubun kalp hayatına verdikleri önem şöyle tavsif edilmiştir: Dünya ehlinin,
bedenlerinin ölümünü gözlerinde büyüttüklerini görürler. Oysa onlar, yaşayan
kalplerin ölümlerini daha büyük bilirler.
Yetenekli, hazır ruhları alıp
götüren ve o yöne sürükleyen cezbeler, şu şekilde anlatılmaktadır Nehcü’l-Belâğa’da:
Canları yüceler yücesi olan yakınlık duraklarında olduğu halde, bedenleriyle
dünya ehlinden görünürler, onlarla görüşüp konuşurlar. 4
Başka bir yerde ise şöyle
buyurmaktadır: Allah’ın, onlar için takdir ettiği ve tayin buyurduğu ecel olmasaydı,
onların ruhları sevaba iştiyak duymaları, azaptan korkmaları nedeniyle bir göz
kırpma müddeti kadar bile bedenlerinde durmazdı. 5
Özünü, işini, gücünü Allah için
halis bir hale getirmiştir; Allah da onu kendine has kılmıştır.’ 6
Nefsi temizleme ve kulluk yolunu
kat etme sonucu sâliklerin kalbine akan Allah vergisi ilim ve onlara nasip olan
yakîn şöyle beyan edilmektedir:
Gerçek basiret üzere kurulu ilim
onların kalbine doğru akın eder; onlar yakîn ruhuyla kuvvetlenirler; refaha
alışmış insanlara zor gelen güçlükleri kolay görürler; bilgisizlerin
kaçındıkları, hoş görmedikleri şeylerle haşir neşirdirler onlar. 7
-------------------------------------
1- Nehcu’l-Belaga. 220. Hutbe.
2- İnşikak Sûresi, 6.
3- Rad Sûresi, 28.
4- Nehcü’l-Belâğa, 147. Hikmet.
5- A.g.e., 193. Hutbe.
6- A.g.e., 87. Hutbe.
7- A.g.e., 147. Hikmet.