“Türkiye’nin Suriye Politikası Başından Beri Yanlıştı”

GİRİŞ: 08.07.2024 17:47      GÜNCELLEME: 08.07.2024 17:47
Rasthaber - Suriye’nin kuzey bölgelerinde Türk Silahlı Kuvvetlerini (TSK) hedef alan provokatif eylemler, ülkemizin belirli odaklar tarafından felakete sürüklenmeye çalışıldığını gösteriyor.

Suriye’nin Türkiye sınırına yakın bölgelerinde Türk Silahlı Kuvvetlerini (TSK) hedef alan provokatif eylemler, ülkemizin belli mihraklar tarafından bir felakete doğru itilmeye çalışıldığını gösteriyor. 54’üncü Türkiye Hükümeti Başbakanı, Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın, 30 yıl önce yaptığı Büyük Orta Doğu Projesi’ne ilişkin uyarılar bugün birer birer çıkmaya devam ediyor.

Suriye’nin kuzey bölgelerinde Türk Silahlı Kuvvetlerini (TSK) hedef alan provokatif eylemler, ülkemizin belirli odaklar tarafından felakete sürüklenmeye çalışıldığını gösteriyor. Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 90’lı yıllarda Siyonistlerin Orta Doğu üzerinde yaptığı hain planları deşifre etmişti. Bugün yaşananlar Erbakan Hoca’nın söylediklerini bir kez daha haklı çıkardı. Son dönemde Siyonist İsrail’in Filistin’de yaptığı soykırımın yanı sıra Lübnan işgalinin sinyallerini vermesi, tehlikenin Türkiye sınırlarına yaklaştığını gösteriyor. Suriye’de yaşanan provokatif eylemler ise Türkiye’nin bölgede stratejik olarak yalnız kaldığı şeklinde okunuyor. Bu bağlamda Erbakan Hoca’nın bahsettiği Büyük Orta Doğu Projesi’nin adım adım ilerleyişi sürerken, bu büyük tehlike karşısında gerekli tedbirlerin, büyük bir ciddiyetle ele alınmadığı da bilinen bir gerçek.

“TÜRKİYE, SADECE HAMASET SÖYLEMLERİNDE KALDI”

Suriye’nin kuzeyinde yaşanan güncel olayları gazetemize değerlendiren Araştırmacı-Yazar Müfid Yüksel, “Türkiye, ‘One Minute’ çıkışından sonra bir eyleme geçemeyerek sadece hamaset söylemlerinde kaldı ve Orta Doğu bölgesinde etkin bir hareket sergileyemedi. Arap coğrafyasında da bunun etkisi büyük ölçüde görüldü. Türkiye’nin sahici işler yapamadığı ve yapamayacağı görülerek büyük bir güven kaybına yol açtı. Tabi bunun da belli sebepleri var. Birincisi Türkiye’nin devlet yapılanması, ikinci olarak camiamızın aşırı pragmatist olması ve son olarak Milliyetçi Hareket Partisi ile yapılan ittifak. Bu ittifak birçok şeyi alt üst etti” şeklinde konuştu.

“BÖLGEYİ TANIMADIKLARI GÖRÜLDÜ”

Orta Doğu bölgesinde yanlış adımlar atıldığını dile getiren Yüksel, “Türkiye’nin 2011’den bu yana yürüttüğü Suriye politikası başından beri yanlıştı. Bu söylediğimiz şey Esad rejiminin, zalim ve kanlı bir rejim olmadığı anlamına gelmiyor. Her ne olursa olsun yürütülen politika stratejik olarak Türkiye açısından yanlıştı. 10-15 sene içerisinde yapılacak şeyi 3-4 ay gibi kısa bir sürede yapmaya çalıştılar ve böylece bölgeyi tanımadıkları görüldü. Bir diğer faktör ise Suriye üzerinde Rusya, İran ve Çin mihveri oluştu. Bu mihver karşısında ise Türkiye bocaladı” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE GİDEREK YALNIZLAŞIYOR”

Müfid Yüksel, “Türkiye, yürüttüğü Suriye politikası ile ülkeye çok fazla sayıda Arap girmesine izin verdi. Ama öte yandan Türk milliyetçiliğine dayalı merkez bir politika izlemeye devam etti. Halkının Orta Doğu’da umutlarını keserek, Azerbaycan’a umutlarını bağladı. Tek millet iki devlet dedi ama Azerbaycan umutlarını yıktı. Azerbaycan, İsrail’in yanında durdu ve durmaya devam ediyor. Orta Doğu’yu bırakıp Azerbaycan ile düşündüğün Turan hareketi de bitti. Türkiye’nin yürüttüğü politikaların yanlışlığı ile pusulasını kaybetmiş bir gemi gibi kaldı. Giderek yalnızlaşmaya devam eden bir Türkiye var. Dış politikalarda atılan adımlar ülkemize büyük zararlar veriyor” şeklinde konuştu.

“GİDEREK ARTAN BİR SIĞINMACI KARŞITLIĞI VAR”

Türkiye üzerinde yapılmak istenenlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan ve Suriye’de yaşananların yakın takipçisi olan Gazeteci Ramazan Bursa, “Türkiye’de son günlerde giderek artan bir sığınmacı ve mülteci karşıtlığı var. Bazı kesimler bunu bilinçli bir şekilde kaşımaktadır. O açıdan devletle ilgili kurumlar ciddi bir çalışma yapması gerekiyor. Türkiye’de sığınmacı ve mültecileri hedef alacak eylemler yapılması ve bunun toplum içerisinde düşmanlık oluşturacak şekilde yaygınlaştırılmasına müsaade etmemelidir. Bunu ülkemiz mülteci cennetine dönüşsün manasında söylemiyorum. Fakat ülkemizde misafir ettiğimiz 4 milyona yakın Suriyeli var. Başka milletlerden de mülteciler var. Bunlar zaman içerisinde uluslararası hukuka uygun ve bizim değerlerimize de uygun bir şekilde ortamları oluştuğunda ülkelerine gönderilirler. Bu ayrı bir çalışmadır. Fakat bu işlem bugünden başlayıp yarına bitmeyeceğine göre ülkemizde çıkarılmaya çalışan sığınmacı ve mülteci karşıtlığı Türkiye’nin iç güvenliğini tehdit altına atıyor” şeklinde konuştu/milligazete

 

YORUMLAR

İlke 2 ay önce
Bu müfit Yüksel yazısında şöyle bir ifade kullanıyor (Bu söylediğimiz şey Esad rejiminin, zalim ve kanlı bir rejim olmadığı anlamına gelmiyor.) ey ahmak sizin zalim ölçünüz kime ve neye göre sizin okumalarınız ve öngörüleriniz hiçbir zaman isabetli olmadı çünkü sizler basiret ehli değilsiniz basiret ehli olmak için Allaha kalben iman edilmesi gerekir basiret ehli ölçüyü ilahi kaynaktan aldığı için yanılmaz ama ilmi bilgisi nefsani olanlar herzaman hata yaparlar hedefi rızayi ilahi olmayanların düşünce görüş ve çözümlemeleri çer ve çöpten ibarettir bu okumalarınızın hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur susun ve kenara çekilin direniş hattını rehberiyet makamının önderliğini izleyin ve dünya ya mustazafların hakimiyetinin yakın oluşuna şahid olun

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM