Hz. Peygamber’e (s.a.a) atılan
iftiralardan biri de ‘Kur’an’ı Muhammed’e bir başkası öğretmiş’ demeleridir. “Şüphesiz
biz onların: ‘Kur’an’ı ona ancak bir insan öğretiyor’ dediklerini biliyoruz...”
1 İşte onların bu töhmetine karşı bu ayet nazil olmuştur.
İnsanların söz ve yazıları
genellikle zaman içerisinde gelişim gösterir veya çelişkiler içerir. Ancak
Kur’an, savaşta ve barışta, gurbette ve şöhrette, kuvvetliyken ve zayıfken,
zamanın yüz çevirişinde ve zirvesinde, yani tüm koşullarda hiçbir ihtilaf ve
çelişki içermeden hiç ders okumamış bir kimsenin dilinden 23 yıl boyunca
insanlara beyan edilmiştir. Haliyle bu durum, bir beşerin öğretisi değil de
Allah kelamı olduğunun delilidir.
Kur’an’da düşünme emri herkesedir,
her zaman ve her nesle hitap eder. Bunun işareti de düşünen her kimsenin
mutlaka her zaman diliminde bir noktaya varacak olmasıdır. Hz. Ali (a.s)
Kur’an’ın anlamının sınırsız oluşuna dair şöyle buyurur: “Kur’an, derinliği
idrak edilemeyen bir deniz gibidir.”
Ayet üzerinde küçük bir dikkat ile
güzel neticeler alabiliriz. Bunlardan belli başlıları şöyledir;
1 – Kur’an üzerinde düşünmemek,
Allah tarafından kınanmıştır. “… düşünmeyecekler mi?”
2 – Kur’an üzerinde düşünmek,
nifak hastalığını gideren ilaçtır. “… düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah’tan
başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı.”
3 – İslam ve Kur’an’a eğilimin
yolu, taklit değil düşünmek ve akletmektir. “…düşünmeyecekler mi?”
4 – Kur’an herkesi düşünmeye davet
etmiştir. İnsanın anlayışı, Kur’an’ın bilgilerini idrak etmeye ulaşacaktır. “…Kur’an
üzerinde düşünmeyecekler mi?”
5 – Kur’an’da ihtilaf ve çelişkinin
var olduğu zannı, ancak sıradan bir bakışın, üzerinde düşünmemenin ve
dikkatsizliğin neticesidir. “…düşünmeyecekler mi?”
6 – Kur’an, Hz. Peygamber
(s.a.a)’in risaletinin hak olduğuna delildir. “Eğer O, Allah’tan başkası
tarafından gelmiş olsaydı…”
7 – Ayetlerin hepsinin çelişkiden
ve ihtilaflardan uzak olması, kaynağının herhangi bir değişikliğe
uğramayacağını gösterir. “Eğer O, Allah’tan başkası tarafından gelmiş
olsaydı…”
8 – Allah’tan gelen her şey
haktır, sabittir ve çelişkiden, dağınıklıktan, tenakuzdan uzaktır. “Eğer O,
Allah’tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık
bulurlardı.”
9 – İlahi olmayan tüm kanunlarda
çelişki ve tenakuzla karşılaşmak mümkündür. “Eğer O, Allah’tan başkası
tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı.”
10 – İhtilaf, değişim ve gelişim,
insan görüşünün gerekliliğidir. “… tutarsızlık bulurlardı.”
11 – Her mektep ve ideolojiyi yok
etmenin en iyi yolu, tenakuz ve çelişkilerinin keşfedilmesi ve beyan
edilmesidir. ”…onda birçok tutarsızlık bulurlardı.”
--------------------------------------------
1- Nahl, 103.