Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) dergisi olan Foreign
Affairs’te “İsrail’in Yenilgi Paradoksu” başlığıyla önceki gün bir makale
yayınlandı. İsrail gazetesi Haaretz’in Genel Yayın Yönetmeni olan Aluf Benn’in
kaleme aldığı yazıda, "tam seferberlik, ABD hükümetinin neredeyse sürekli
desteği ve İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yaklaşık üçte birini yeniden işgal
etmesine" rağmen, bunun bazı İsrailliler için yenilgiye benzer bir durum
olduğu belirtildi.
Foreign Affairs’teki makalede Benn, bu durumu İsrail
ordusunun savaşın ilan edilen hedefleri olan "HAMAS liderliğinin teslim
olması ve yaklaşık 100 mahkumun kurtarılmasıyla temsil edilen zafere
ulaşamamasına" bağladı ve aynı liderliğin 7 Ekim 2023'ten beri orduyu yönettiğini
hatırlattı.
‘HAMAS, İSTİHBARATI ŞAŞIRTTI’
Benn, makaleye 7 Ekim'deki Aksa Tufanı Operasyonu’na atıfta
bulunarak başladı. HAMAS’ın İsrail'in ünlü askeri ve istihbarat kurumlarını şaşırttığını
belirten İsrailli GYY, “Her ikisi de Filistinli silahlı grubun İsrail'i işgal
etme, askerlerini ve vatandaşlarını öldürme ve kaçırma hazırlıklarını yıllardır
biliyordu. Ancak böylesine eşi benzeri görülmemiş bir operasyonu
gerçekleştirmeye cesaret edebileceğine ya da başarabileceğine inanamadılar.”
ifadelerini kullandı.
Benn, “İsrail ordusu ve istihbarat servisleri, İsrail
başbakanı Binyamin Netanyahu ve geniş İsrail kamuoyu, ülkelerinin
güçlendirilmiş güney sınırının aşılmaz olduğuna ve güç dengesinin İsrail'in
lehine olduğuna, Hamas'ın statükoya asla meydan okumayacağına inanıyordu.”
dedi.
‘İSRAİL ORDUSU KAZANAMADI’
Benn, Gazze’ye başlatılan işgalde İsrail’in, tünellerini
keşfettiği, öldürdüğü 40 binden fazla kişinin 3’te 1’inin HAMAS’lı olduğunu
iddia etmesine rağmen, İsraillilerde mevcut durumun bir yenilgi olarak
görüldüğünü belirtti.
“Tam seferberliğe ve ABD hükümetinin neredeyse tereddütsüz
desteğine rağmen, 7 Ekim'de olduğu gibi hala aynı komuta altında olan İsrail
ordusu kazanmayı başaramadı.” diyen Benn, “HAMAS'ın lideri Yahya Sinvar teslim
olmadı. Netanyahu'nun kamuoyuna yaptığı açıklamalara göre Gazze'de yaklaşık
yarısı hala hayatta olan 100 İsrailli rehine kayıp.” hatırlatmasında bulundu.
İsrailli yazar, “Bu felaket durağanlık, İsrail'in artan
küresel izolasyonu ve giderek daha kasvetli bir hal alan ekonomik görünümüyle
birleştiğinde, ulusal bir umutsuzluk ve çaresizlik duygusuna katkıda
bulunuyor.” dedi.
‘ASKERİ GÜÇLER TÜKENMEKTE’
Bir yıl sonra, İsraillilerin hala 7 Ekim kayıplarının yasını
tuttuğunu belirten Benn, “İsrail ekonomik üstünlüğünü kaybediyor ve liberal
elitlerin önemli ölçüde ülkeyi terk etmesine tanık oluyor.” ifadelerini
kullandı.
Hükümetin, vatandaşlar arasında birlik duygusunu yeniden
tesis etmekte başarısız olduğunu ve bunun yerine bölücü politikalarına bağlı
kaldığının da altını çizen İsrailli yazar, “Başta yedek muharip birlikler olmak
üzere askeri güçleri, ülkenin en uzun ve sürekli kararsızlık içinde geçen
savaşında tükenmeye yaklaşıyor. Ve uluslararası mahkemeler liderleri için
tutuklama kararı çıkarmasa bile İsrail, Gazze'de yol açtığı ölüm ve yıkımın
Orta Doğu'da ve tüm dünyada yarattığı ahlaki ve itibar kaybıyla yaşamak zorunda
kalacak.” değerlendirmesinde bulundu.
‘ÜLKEYİ TERK ETMEK DIŞINDA SEÇENEK YOK’
Netanyahu'nun icraatlarının sonuçlarını değerlendiren Benn,
"İsrailli liberallerin ya da laiklerin yurt dışında Batı tarafından reddedilmenin
yanı sıra yurt içinde de Netanyahu'nun tabanı tarafından şeytanlaştırılma ve
marjinalleştirilme ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Bu yüzden Benn, mevcut
durumda İsraillilerin en azından geçici olarak göç etmek ya da soy temelinde
yabancı pasaportlara başvurmak gibi önlerinde iki seçeneğin kaldığını
vurguladı.
İsrailli yazar ayrıca İsrail'i ve Netanyahu'yu vuran yargı
değişiklikleri krizinin başlangıcından bu yana İsrailliler arasında ülkeyi terk
etme tartışmalarının yaygınlaştığını ve mevcut savaşın devam etmesiyle birlikte
yoğunluğunun arttığını açıkladı.
‘TRUMP KAZANSA BİLE…’
İsrailli yazar Benn, “Nasrallah'ın öldürülmesinin
sarhoşluğuna kapılıp İran'a karşı geniş çaplı, yıkıcı bir bölgesel savaşa
girmek yerine İsrail, savaş alanındaki mevcut üstünlüğünden ve HAMAS ile
Hizbullah'ın zayıflamış durumundan faydalanmalıdır.” öneresinde bulundu.
“Hem güney hem de kuzey cephelerinde ABD'nin
arabuluculuğunda bir ateşkes sağlamalı” diyen Benn, “İsrail rehinelerini geri
almalı, savaşın harap ettiği Gazze'nin rehabilitasyonunu kolaylaştırmalı ve
ulusal bir iyileşme süreci başlatmalıdır. Nafile bir "tam zafer"
arayışıyla savaşı uzatmak, Netanyahu'nun umduğu gibi Donald Trump Kasım ayında
ABD başkanlığını kazansa bile daha fazla can kaybına ve ekonomik zarara yol
açacaktır.” ifadelerini kullandı.
‘HATALARDAN DERS ÇIKARTMAMIZ LAZIM’
Hem Gazze hem de Lübnan on yıllardır İsrail'in bataklığı
olduğunu belirten Benn, “İsrail eski hatalarını tekrarlamak yerine kayıplarını
azaltmalı ve bir anlaşma yapmalıdır.” dedi. İsrailli yazar, Batı Şeria ve
Gazze'de Filistin devletine giden inandırıcı bir yolu oluşturmanın, İsrail'in
uzun vadeli güvenliğini ve bölgesel kabulünü sağlayacak ve Suudi Arabistan ile
ilişkilerinin normalleşmesini garanti altına alacak tek temel olduğunu iddia
etti/aydınlık