Öte yandan, Lübnan'daki mevcut gelişmeler, İsrail'in, Şam
üzerinde direniş ekseninden ayrılmaya ve Hizbullah'a silah sevkiyatını kesmeye
yönelik baskıyı artırma amacıyla, İdlib'e saldırmak için Türkiye ve Suriyeli
muhaliflere yeşil ışık yakmasını sağladı. Bu süreçte en büyük soru ise,
terörist grupların ve Suriyeli muhaliflerin, bölgedeki mevcut durumu kendi
lehlerine kullanarak iç savaşın alevlerini yeniden yakmaya mı çalışacakları,
yoksa yabancı güçlerin yalnızca Şam'dan taviz almak için Suriyeli muhalifleri
mi kullanacağı?
Halep'te Neler Oluyor?
Halk arasında "Halep", Suriye ordusunun silahlı
muhaliflere karşı zaferinin simgesi olarak kabul edilmektedir. 2 milyon nüfusa
sahip bu ekonomik merkez, sanayi komplekslerine ev sahipliği yapmanın yanı
sıra, Arap Doğusu’nu Akdeniz’e bağlayan stratejik bir ulaşım noktasına
sahiptir. Silahlı muhaliflerin T-5 yolu üzerindeki müdahalesi, bazı bölgesel
aktörlerin Halep-Şam arasındaki bağlantıyı kesme planlarını göstermektedir. Şu
anda silahlı muhalifler, Halep’te 20 mahalleyi ve Nebel Zehra gibi bölgeleri
ele geçirdiklerini ve vali konağı, merkezi karakol ve Abu Zuhur askeri
havaalanı gibi yerleri işgal ettiklerini iddia ediyorlar. El-Mayadin kanalına
göre, teröristlerin işgal ettiği alan, Halep ilinin yüzde 60’ına tekabül
ediyor.
Bu arada, Suriye ordusu, hava kuvvetlerinin desteğiyle, tekfirci
düşmanlarına karşı önemli karşı saldırılar düzenleyerek bazı işgal altındaki
bölgeleri geri almayı başardı. Suriye ordusu tarafından yayınlanan bilgilere
göre, şu ana kadar 500'ün üzerinde terörist öldürülmüş ve çok sayıda terörist
esir alınmıştır.
Tahrir el-Şam’ın Halep ilinin merkezine doğru ilerlemesi
devam etmekle birlikte, bu sürecin yavaşladığı ve son iki gündeki gibi daha
fazla ilerleme kaydedemedikleri gözlemleniyor. Ancak, takfirlere gerekli destek
ve silahların bu bölgeye girmesi durumunda, teröristlerin ilerleyişinin devam
etmesi bekleniyor. Burada kilit nokta, silahlı muhaliflerin, İsrail’in askeri
ve istihbarati desteği olmadan işgal ettikleri bölgeleri tutup
tutamayacaklarıdır. 2018’deki mağlubiyetlerinden sonra, silahlı gruplar giderek
marjinalleşti ve İdlib gibi yerlerde sürgün durumu yaşadılar. Ancak bugün,
geniş bir silahlı muhalif yelpazesi, İsrail ile Siyonist rejim arasındaki
çatışmayı fırsat bilerek, Suriye'deki kaybettikleri savaşı bir zafere
dönüştürmeye karar vermiştir!
Bölgesel Aktörlerin Siyonist Rejimle Uyumu
Bölgesel bazı aktörler, Suriyeli muhaliflere finansal ve
askeri destek sağlayarak, Halep olaylarının başlıca suçluları arasında yer
almaktadır. Suriye'nin bazı komşuları, mevcut durumda bu savaşı yönetmek için
hatta bir operasyon odası kurmuşlardır. Siyasi gözlemcilere göre, Türkiye,
sınırlarını açarak Özbek ve Türkistanlı unsurların savaş alanına girmesine
imkan sağlamış ve böylece Suriye'deki savaşın yeniden alevlenmesine yol
açmıştır. Silahlı muhalifler ve onların müttefiki teröristler, bu savaşın ilk
hedefini Halep, Hama, İdlib gibi bölgeleri ele geçirmek olarak belirlemişlerse
de, bu silahlı saldırının asıl amacının, direniş eksenini Suriye topraklarından
çıkarıp, direniş ekseniyle Hizbullah arasındaki bağlantıyı kesmek olduğu
görülmektedir.
Sonuç
Siyonist rejim, sadece direniş eksenine karşı "caydırıcılığı" yeniden tesis etmeyi amaçlamıyor; aynı zamanda Arap Doğusu'ndaki güç dengesini değiştirmeyi ve Batı Asya bölgesindeki güvenlik düzenini yeniden tanımlamayı hedefliyor. Temelde Gazze, Lübnan, Suriye, Irak, Yemen, Kuzey Hint Okyanusu ve hatta Doğu Akdeniz'deki mevcut gelişmeleri, İsrail'in bölgesel düzeni değiştirme planlarından bağımsız bir şekilde analiz etmek mümkün değildir./mehr