Hizbullah, Siyonistlerle Olan Savaşta Nasıl Zafer Kazandı?

GİRİŞ: 05.12.2024 12:14      GÜNCELLEME: 05.12.2024 12:14
Rasthaber -  Siyonist rejimin Lübnan’a yönelik saldırılarının yol açtığı büyük yıkımların ardından, bazıları neden Hizbullah’ın zaferinden bahsedildiğini  merak edebilir.

Hizbullah’ın bu uzun savaşta Siyonist düşmana karşı zafer kazandığının söylenmesinin birçok nedeni var. En önemlisi, Tel Aviv’in bu savaştaki hedeflerine ulaşmasını engellemiş olmasıdır. Bu başarı, Hizbullah’ın sadece küçük bir coğrafi alanda faaliyet gösteren bir direniş hareketi olmasına rağmen gerçekleşti. Hizbullah, ulusal ve bölgesel jeopolitik zorluklarla çevriliyken, Siyonist rejim ise her düzeyde ABD ve NATO’nun sınırsız desteğine sahipti.

Geçtiğimiz hafta Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım bir televizyon konuşmasında, Hizbullah’ın bu savaştaki zaferinin 2006 yılındaki zaferden daha büyük olduğunu belirtti. Büyük fedakarlıklara rağmen geniş çaplı bir zafer kazandıklarını söyledi. Hizbullah’ın yok edilmesi ve direnişin zayıflatılması hedefini engellediklerini vurgulayan Kasım, düşmanın Siyonist kamuoyunun önünde bu yenilgiyi açıklamak ve haklı göstermek zorunda kaldığını ifade etti.

Lübnanlıların Birliği ve Direnişin Bölgedeki Popülerliğinin Artışı

Lübnan’daki siyasi ayrılık, ülke genelinde büyük zorluklar ortaya çıkardı. Ancak Siyonistlerin son saldırıları, Lübnan halkının ulusal birliğin önemini her zamankinden daha fazla fark ettiğini gösterdi. Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, ateşkesin ilanından sonra yaptığı bir konuşmada, savaşın Lübnan’ın ulusal birliğini tüm dünyaya gösterdiğini söyledi.

Dolayısıyla Hizbullah, Siyonist düşmanın saldırılarını püskürttükten sonra Lübnanlılar arasında daha fazla halk desteği kazandı. Şeyh Naim Kasım da, düşmanın Lübnan’da iç çatışma yaratma çabalarını boşa çıkaran Lübnanlı grupların ve unsurların birliğinin önemine vurgu yaptı. Kasım, işgalcilerin Lübnan’daki iç anlaşmazlıklara bel bağladığını ancak Lübnanlıların iş birliği ve vahdeti sayesinde bu planın başarısız olduğunu belirtti.

Bölgesel düzeyde ise Hizbullah, uzun süredir ABD müttefiki olan ve her türlü düşmanca eylemi gerçekleştiren birçok ülkenin ablukası altında bulunuyor. Bu ülkeler, mezhepçi ve ideolojik farklılıkları körükleyerek Lübnan’daki partileri, halkı ve bölgenin tamamını Hizbullah’a karşı kışkırtmak için yoğun çaba sarf etti. Ancak Hizbullah, Gazze’yi destekleyen ana cephe haline geldikten ve bu kutsal yolda liderlerini ve üst düzey komutanlarını, başta şehit Seyyid Hasan Nasrallah olmak üzere, feda ettikten sonra bölge halkları arasındaki popülerliği daha da arttı. Özellikle, direnişin ve Hizbullah’ın düşmanı olan Arap rejimlerinin, Filistin halkını desteklediklerini iddia etmelerine rağmen bu savaşta gerçek yüzleri ortaya çıktı. Bu rejimler, Siyonistlerin işlediği suçlar karşısında sessiz kalarak ve onlarla iş birliği yaparak Filistin halkına karşı en büyük ihaneti gerçekleştirdi.

Hizbullah’ın Askeri Kazanımları

Öte yandan, Hizbullah, aldığı ağır darbelere rağmen – bunlar arasında Siyonist düşmanın siber saldırılar yoluyla gerçekleştirdiği suikast operasyonları, çağrı cihazlarının patlatılması ve başta Şehit Seyyid Hasan Nasrallah olmak üzere üst düzey liderlerin şehit edilmesi - yapısını ve gücünü korumayı başardı. Bununla birlikte, Siyonistlere karşı benzeri görülmemiş saldırılar düzenledi. Öyle ki, iki ay süren geniş çaplı savaş boyunca işgal altındaki Filistin’in kuzeyinden merkezine ve Tel Aviv’in kalbine kadar alarm sirenlerinin sesi hiç durmadı.

Hizbullah’ın, Siyonistlerin elindeki gelişmiş askeri teçhizat ve on binlerce askeri kuvvete rağmen, Lübnan’a kara operasyonlarıyla sızmalarını engelleme konusundaki başarısı, başlı başına Lübnan direnişinin önemli askeri kazanımlarından biri olarak değerlendiriliyor.

Hizbullah, 417 gün boyunca 4.637’den fazla askeri operasyon – günde ortalama 11 operasyon – düzenleyerek işgalci orduya ait kritik noktalara ciddi zararlar verdi. Lübnan Direnişi Operasyon Odası tarafından yayımlanan açıklamaya göre, bu operasyonlarda sadece iki ay içinde 130’dan fazla Siyonist asker ve subay öldürüldü, 1250’den fazlası yaralandı. Ayrıca 59 Merkava tankı, 11 askeri buldozer, 6 askeri araç imha edildi ve 6 Hermes 450 insansız hava aracı, 2 Hermes 900 insansız hava aracı ve bir adet işgalci orduya ait quadcopter düşürüldü.

Hizbullah’ın bu savaştaki bir diğer kazanımı ise Netanyahu’nun “Yeni Ortadoğu” kurma hayallerini boşa çıkarmasıydı. Hizbullah, Washington ve Tel Aviv’in Batı Asya bölgesini yeniden şekillendirme planlarını ve Yeni Ortadoğu’yu oluşturma projelerini bir kez daha alt üst etti ve Lübnan’ın egemenliğine ve birliğine zarar verilmesine izin vermedi. Böylece Amerikan-Siyonist ekseni, bir yandan bölgedeki direnişi yok etme hedeflerine ulaşamadı, diğer yandan Arap rejimlerinin Tel Aviv ile normalleşme projeleri ciddi bir engelle karşılaştı. Bu rejimler, en azından kendi kamuoyu baskısı altında işgalcilerle iş birliğini azaltmak zorunda kaldı. Siyonist rejimle normalleşme sürecine girmeye çalışan başta Suudi Arabistan olmak üzere ülkeler, yeni dengeler nedeniyle uzun bir süre resmi barış anlaşması yapmayı düşünemez hale geldi. Bu durum, Washington ve Tel Aviv’in kendi çıkarlarına göre bir Yeni Ortadoğu oluşturma projelerinde bırakın ilerlemeyi, geriye doğru bir adım attıkları anlamına geliyor. (Mehr Haber Ajansından tercüme edilmiştir)

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM