Ziyaretlerde ve en yetkili ağızlardan yapılan açıklamalarda
değişmeyen vurgu ülkedeki yeni süreçte Türkiye’nin etkin rol oynayacağı oldu.
Bu süreç siyasi yönetimin yeniden inşası kadar Suriye ekonomisinin yeniden
inşası anlamına da geliyor.
Patronlar pay kapma yarışı için hazır olduklarını dile
getirirken somut adım altyapı ayağında atıldı.
Türkiye gözünü Suriye petrolü ve gazına dikti: 'Arama
yetkisini paylaşacağız'
Dün gazetecilerle buluşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu Suriye’de deniz, hava, kara ve demiryolu başlıklarında Acil
Eylem Planı üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
Buna göre Suriye’nin Akdeniz kıyılarında petrol ve gaz arama
yetkileri paylaşılabilecek, havalimanları Türkiye’nin desteğiyle yenilenecek,
iki ülkenin demiryolu ve karayolu ağları bütünleşecek.
Suriye’ye dair planlarını hazırladıkları haritalar üzerinde
anlatan Uraloğlu’nun açıklamalarında en dikkat çeken başlık deniz yetki
alanları oldu.
Suriye'nin Akdeniz'e açılan önemli bir kapı olduğunu
kaydeden Uraloğlu, "Limanlarının neredeyse hiç gelişmediğini biliyoruz.
Oralara muhtemelen belli yatırımların yapılması noktasında tespitlerimiz ve
gayretlerimiz olacak. Tabii, bir Deniz Yetki Anlaşması, muhtemelen, hani
yapalım diye Doğu Akdeniz'deki çıkarlarımızın korunması ve Mavi Vatan konusunda
günü geldiğinde orada ilgili kurumlarımız vaziyet alacaktır" ifadelerini
kullandı.
Böyle bir anlaşmanın yeni yönetimin inşasının ardından
yapılabileceğini belirten Uraloğlu, "Oradaki petrol ve hidrokarbon arama
noktasında, uluslararası hukuku da dikkate alarak, her türlü yetkiyi iki ülke
olarak paylaşmış oluruz ya da genişletmiş oluruz’’ dedi.
Yunan Kathimerini gazetesi, Yunanistan ve Kıbrıs
yönetimlerinin, Türkiye ile Suriye arasında bir Münhasır Ekonomik Bölge
anlaşması imzalayarak deniz yetki alanları belirlemesi senaryosuna karşı Avrupa
Birliği içinde görüşmeler yürüttüğünü yazdı.
AB, Türkiye ile Libya arasında 2019'da imzalanan benzer bir
anlaşmayı tanımamıştı.
Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, geçtiğimiz günlerde katıldığı
bir yayında "Türkiye ile Suriye'nin karşılıklı kıyıları arasında aynı
Libya ile yapılabildiği gibi münhasır ekonomik bölge anlaşması yapılabilir. Bu
durum Suriye'ye Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin teklifine göre yüzde 12,5 daha
fazla deniz alanı kazandırır" demişti.
Eski Savunma Bakanı Hulusi Akar da Suriye ile deniz yetki
alanlarına ilişkin bir anlaşma sağlanabileceğine işaret etmişti.
Daha fazla elektrik satılacak
Suriye’deki gündelik hayat ve sanayi üretimi sekteye uğratan
sorunların başında elektrik kesintileri geliyor.
Türkiye-Suriye arasında elektrik iletimini birleştiren
(Şanlıurfa) Birecik-Halep Enterkonneksiyon Hattı adında halihazırda bir
bağlantı var.
İktidara yakın Sabah Gazetesi Suriye'ye azami 300 megavata
kadar elektrik sağlayabilecek bu hattın onarımı için hazırlıkların başladığını
duyurdu.
Hattın tam kapasite çalışması ve elektrik ihracına
başlanması halinde Suriye'de on binlerce haneye Türk şirketler elektrik
satacak.
Türkiye zaten 2020’den bu yana cihatçıların kontrolündeki
İdlib ve Afrin'e elektrik ihraç ediyor. Reyhanlı üzerinden sağlanan bu bağlantı
da onarılacak.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar
çalışmalara başlanması için bir heyetin yakın zamanda Suriye’ye gideceğini
açıkladı. Buna göre heyet, ‘’Elektrik ve enerji altyapısında incelemelerde
bulunacak ve elektrik sağlanması için formül üretilecek."
Demiryolu ve karayolu bütünleşecek
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ekipleri Şam ve
Halep Havalimanı’nda incelemelerde bulunmuş, Türk Hava Yolları da Suriye
uçuşlarını sistemine eklemişti.
Uraloğlu, ilk aşamada Şam Havalimanı’nı yenilemek için
DHMİ’nin devreye gireceğini açıkladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Suriye’ye ilişkin iki de harita
paylaştı.
İlki demiryolu ağını gösteriyordu. Bakan ‘’Hızlıca tespiti
yapıp demir yolu bütünlüğünü yine Şam'a kadar ilk etapta sağlama ile ilgili bir
vaziyet alacağız’’ dedi.
2010’a dek Suriye’ye tren seferi yapıldığını hatırlatan
Uraloğlu, mevcut altyapının yenilenmesine katkıda bulunacaklarını söyledi.
Diğer haritadaysa karayolu bağlantıları yer alıyordu.
Halihazırda TSK’nin operasyon bölgesinde köprü ve yolları tamir ettiklerini
belirten Uraloğlu, otoyolların stratejik önemine sahip olduğunu vurguladı.
'Piyasalar' sinyali verdi
Suriye’nin “yeniden inşasında” Türkiye sermayesinin aktif
rol oynayacağı beklentisi tefecilerin iştahını kabartıyor.
Uraloğlu'nun açıklamasının ardından Borsa İstanbul’da işlem
gören çimento hisselerinin fiyatları yükseldi. Çimento sektörü günlük bazda
yüzde 1,72 yükseldi. Aylık bazda da yüzde 13,93 arttı.
En fazla artış Limak ve Oyak hisselerinde yaşandı.
Patronlar pay kapma yarışında
Cihatçı grupların yönetimi ele geçirdiği Suriye’ye ikinci
resmi ziyaret Pazar günü yapıldı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yeni yönetimin lideri Ahmed
eş-Şera ile başkent Şam’da buluştu.
Fidan Suriye’nin yeniden inşasında Türkiye sermayesinin rol
almaya hazır olduğunu da “TİKA ve özel şirketlerimizle somut şeylerde adım
atmaya hazırız” sözleriyle dile getirdi.
Bakanın ziyaretine paralel bir grup patron da Suriye
ekonomisinin başkenti Halep’teydi.
13 yıl sonra ilk kez Türkiye’den sermaye temsilcileri Halep
Ticaret Odası'nı ziyaret etti.
Heyette patron örgütü TOBB’dan ve iktidara yakınlığıyla
bilinen MÜSİAD’dan isimler yer aldı. Gündemde “ekonomik işbirliği” ve
“ticaretin artırılması” vardı. Sanayi alanında uygulanacak ortak projeler
konuşuldu.
Mehmet Özhaseki, AKP Genel Başkan Yardımcısıyken 2021’de
“Suriyeliler giderse ekonomi çöker” demişti.
Bugün gelinen noktadaysa patronlar Suriyelilerin ülkelerine
geri dönüşü destekleyecek adımlar atmayı planlıyor.
Türkiye’de kayıtdışı biçimde asgari ücretin dahi altında
çalıştırılan göçmen emeğini “pahalı” bulan patronlar bir süredir yatırımlarını
işgücü maliyetinin daha düşük olduğu Mısır gibi ülkelere kaydırıyordu.
Suriyeliyi bir de Suriye'de sömürecekler
Yönetim değişikliğinin ardından Türkiye sermayesi dümeni
Suriye’nin kuzeyine kırdı.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği
Başkanı Ahmet Öksüz, “Biz Suriyeliye orada iş imkânı niye vermeyelim? Mısır’a
gideceğimize niye Suriye’ye gitmiyoruz? Suriye, Türkiye’ye yakınlığıyla
lojistik olarak da çok avantajlı. Suriye tarafında, Türkiye’ye yakın olan
bölgede emek yoğun sektörlerde bir üretim başlatabilirsek Türkiye bunu avantaja
çevirmiş olur” dedi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da “Dünyanın en tehlikeli
coğrafyalarında Türk iş adamları başarılı işler yapıyor. Mesela Afganistan,
Irak... Bu coğrafyada bizden cesuru yok” diye konuştu.
sol