El-Hazali, Irak Direniş Gruplarının Silahsızlandırılmasına Karşı Çıktı

GİRİŞ: 03.03.2025 13:20      GÜNCELLEME: 03.03.2025 13:20
Rasthaber - Asaib-i Ehli Hak Hareketi Genel Sekreteri, Irak’taki direniş gruplarının silahsızlandırılmasına karşı çıktı.

Irak’taki halk güçleri, terör örgütleri ile özellikle de DEAŞ ile mücadelede ön saflarda yer alırken, şimdi ABD ve müttefikleri tarafından bu grupların silahsızlandırılması yönünde müdahaleci talepler dile getiriliyor. Bu durum, Irak’ta geniş çapta tepkilere yol açtı.

Bu bağlamda, Asaib-i Ehli Hak Hareketi Genel Sekreteri Kays el-Hazali, Irak’ın hâlâ çeşitli tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirterek, direniş gruplarının silahsızlandırılması planını reddetti.

El-Hazali, Haşdi Şabi güçlerinin silahlarının iç çatışmalarda kullanılmadığını, aksine çok disiplinli ve yasal bir silah gücü olduğunu vurguladı. Bu silahların yalnızca dış tehditlere karşı kullanıldığını ve Irak’ın çıkarlarını koruma amaçlı olduğunu ifade etti.

Hazali, direniş silahlarının, Irak’ın egemenliği ve toprak bütünlüğü tehdit altına girdiğinde kullanıldığını belirtti ve bu silahların ABD işgaline karşı kullanıldığını, bunun da yasal bir hak olduğunu söyledi.

Asaib-i Ehli Hak Hareketi Genel Sekreteri Kays el-Hazali, açıklamasında şöyle dedi: "DAEŞ Irak’ı işgal ettiğinde, direniş gruplarının silahları kullanıldı ve bu meşru bir haktır. Ayrıca bu silahlar, Gazze halkına ve Filistinli Müslümanlara yardım etmek için de kullanıldı. Biz bu silahları, Irak’ın ulusal çıkarlarını tehlikeye atan durumlarda kullanmadık."

Kays el-Hazali, şöyle devam etti: "Eğer ordu, federal polis güçleri ve terörle mücadele birimi tehditlerle yeterince başa çıkabilirse, bu silahlara gerek yoktur. Ancak Irak daha büyük bir tehdit ile karşı karşıya kalırsa, bu silahların kullanılması kesinlikle zorunlu olacaktır."

YORUMLAR

Haci Bayazıt 7 saat önce
Allah(c.c)ın selamı rahmeti alemlerin emniyeti islamın beli ve omurgası maneviyatın merhamet ve marifet kaynağı Hüseyni meşrep direniş cephesi ile masum ve mazlumların üzerine olsun. Devletler maneviyat ehli din adamlarının halkı Allah(c.c)ın hesabına hazırlaması ile kurulur; yıkılmasıda din adamlarının maneviyatı boşaltıp halkı şeytanın hesabına hazırlaması ile olur. Alemleri dua/din ahlak maneviyat ve doğruluk/adalet üzere Yaratan; Allah(c.c)ın alem/düzene koyduğu bu İlahi kurala uygun sosyal iktisadi ve siyasi gelişmeler olur. Bu hale uygun devletlerin iki dayanağı olur; ilki halkı Allah’ın hesabına hazırlayan maneviyat ehli din adamları; iklincisi Allah(c.c)ın hesabına hazırlanmış halkı iç ve diş emperyal sömürgeci düşmana karşı koruyan ordusu kolluk güçleridir. Siyasi Hükümetler devlet değildir; halkın sosyal iktisadi düzeni için örgütlenmiş seçim usuli ile örgütlenmiş devletin kurumlarıdır… eğer 3-4 senede seçim usuli ile hükümet olmuş siyasi partiler devletin güvenliği ve güvenirliğinde zaviyet oluşturur; dinin ve neslin güvenliğinde tehdit olacak gelişmelere karşı acziyet sergiler ise devletin iki dayanağı maneviyat ehli din adamları ile ordusu sahaya iner düzeni sağlar. Zira… alemlerin emniyeti islamın kemale erip sağlam kulpa bağlandığı bundan dolayı Allah(c.c)ın kulları üzerinde nimetini tamamladığı İmam Ali(a.s) buyurmuşturki din adamları hesaba çekilmeden diğer insanların hesabı görülmez.
MALCOM-XX 10 saat önce
❤️ MALCOLM-XX ❤️ Irak'da da Amerika işgal güçleri gönderilip de, İran'ın güçlü demokratik düzeni ve güçlü siyasal ve idari yönetim sistemi Anayasal bir güvenceyle Irak'ta kurulamazsa, Irak'a asla kalıcı bir barış, refah ve toplumsal huzur ortamı gelmez, gelemez nokta ! Irak, İran'la Kutlu Ehlibeyt ilkeleri çerçevesinde tek yürek, tek devlet ve tek yönetim olmalıdırlar ama hiç bir ülkeyi işlerine karıştırmayıp, ORTAK BİR, "İRAN-IRAK İSLAM CUMHURİYETİ DEVLETİ VE YÖNETİMİ" KURULMALIDIR ! TEVHİT DE HAYIR VE BEREKET VARDIR ŞÜPHESİZ !!! ...

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM