Kur’an’ı
Kerim’de defalarca Peygamberlerin insanlardan bir mükâfat ve ücret istemediğine
dair ayetler tebliğ edilmiştir. Şuara suresinin 100. ayetinden 180. ayetine
kadar çeşitli peygamberlerin bu husustaki ifadeleri beyan edilmiştir. Ancak
İslam Peygamber’i (s.a.a) iki ayrı yerde ücret ve zahmetinin karşılığını talep
etmiştir. Kur’an şöyle buyurur: “De ki: ‘Ben buna (yaptığım tebliğ görevine)
karşılık sizden, akrabalıktan doğan sevgiden başka bir ücret istemiyorum...” 1
Diğer bir ayette şöyle buyurur: “De ki: “Ben buna karşılık sizden dileyen
kimsenin, Rabbine giden yolu tutmasından başka herhangi bir ücret istemiyorum.”
2
Konu
edilen ayet, yukarıda beyan edilen iki ayetin mecmu ve cemidir ki, Hz.
Peygamber (s.a.a) insanlara şunu bildirmek istemektedir: Eğer ben sizden bir
ücret istiyorsam ve Ehl-i Beyt’imi (a.s) seviniz diyorsam bu ücretin faydası
size geri döneceği içindir. Çünkü Hz. Peygamber’in (s.a.a) masum Ehl-i Beyt’ine
kim ilgi duyar da onlara itaat ederek masum rehberlerin emrine uyarsa Allah’ın
yoluna uymuş demektir. “De ki: “Ben buna karşılık sizden dileyen kimsenin,
Rabbine giden yolu tutmasından başka herhangi bir ücret istemiyorum.” 3 Öyleyse
bu ücretin faydası insanın kendisine dönmektedir. Bir muallimin öğrencisine
‘sizden bir ücret istemiyorum ancak verdiğim dersi iyi öğrenin’ sözünde olduğu
gibi, bu emrin faydası öğrencinin kendisine dönmektedir.
--------------------------------------------
1
Şura,
23
2
Furkan,
57
3
Furkan,
57