18’inci yüzyılda Kuzey Azerbaycan bölgesi Kuba, Şirvan,
Gence, Karabağ, Bakü gibi hanlıklara bölünmüştü.
Şii Müslüman Kuba Hanı Feth-Ali Han (1758–1789), kuzey
sınırlarını hem askeri olarak güçlendirmek hem de ticaretini büyütmek
istiyordu.
Kuba’nın -Mizrahi koluna bağlı- Dağ Yahudileri, iyi silah
kullanan savaşçılar, uluslararası ticarette deneyimli tüccarlar ve zanaatkârlar
idi. Kırmızı Kasaba (Küçük Kudüs) denilen yerde yaşıyorlardı.
Han, Kafkasya’nın dağlık arazisine uyumlu savaş tekniklerine
sahip Dağ Yahudilerini özel koruma altına alarak, hem askeri hem ekonomik
müttefik olarak kullandı… Osmanlı ve İran güçleri ile komşu Lezgi gruplara
karşı mücadelede Yahudi süvari birliklerinden hayli yararlandı. Kırmızı Kasaba,
daima tampon bölge işlevi gördü…
Bu tarihsel ittifak, -1918 gibi- Ermeni saldırılarında da
devam etti. Hatta denir ki; dünyada, Yahudi kimliğinin korkusuzca söylendiği
İsrail dışında tek ülke Azerbaycan. Temeli, Kırmızı Kasaba…(İrani, İbranice ve
Azeri etkili “Judeo-Tat” adı verilen dil kullanıyorlar.)
Günümüzde İsrail ve Azerbaycan ilişkileri tarihsel, kültürel
ve stratejik faktörlerin birleşimiyle bu tarihle şekillendi.
Mesela: Azerbaycan’ın bugün petrolünü en çok sattığı ikinci
ülke İsrail… Azerbaycan yıllık 26 milyon ton ihraç petrolden 16 milyar 240
milyon dolar kazanıyor. Ne kadarı İsrail'e ait? Resmi açıklamalar bakarsak 2,5
milyar dolar! Başta silah sanayi olmak üzere ticaret hacmi 7,5 milyar doları
aştı…
Konuyu şuraya bağlayacağım:
Sahne 1) Geçen cuma günü…
Yazının devamı için linki tıklayınız