Bir de yazısında kendisini yenilikçi, akılcı olarak
gördükten sonra “Vicdan ekolüne” sahip olduğunu belirtiyor.
Şöyle diyor: “Müslümanlar arasında yeni oluşan
"vicdan" ekolüne mensup olanlar da sufi ekolünün kollarından biridir.
"Vicdan" ekolü, yenilikçi ve de akılcıdır.”
H. Kanaatlı, “Vicdan ekolü” ilkeleri ile yazmış olduğu
yazısında “Hurafe/Efsane” konusuna değinmiş ve Kur’an’da hurafe olduğunu iddia
etmiştir.
Kur’an’da hurafe olduğu hakkında Şöyle diyor;
“Naslara tabi olan akıl mı, yoksa onlardan bağımsız olan
akıl mı? Oysaki biz, naslardan bağımsız olan aklın korunmasını istiyoruz.
Çünkü, naslara bağımlı olan akıl, "hurafe akıldır."
“Bizler yalnızca Kur'an'da geçen hikayeleri tasnif
etmeliyiz. Çünkü enbiyanın hikayeleri, şifreli hikâyelerdendir, hatta gerçek de
olamayabilirler.”
“Hatta Kur'an'ın kendinde bile birçok hurafeler mevcuttur.”
H. Kanatlı’nın yazısında belirttiği konulara kendi tabiriyle
bilimsel ve akli yaklaşarak akli ve mantıklı cevap vermeye çalışacağız.
H. Kanaatlı hurafe konusuna da Batılı filozofların mitoloji
anlayışından, hurafenin kaynağını, nelerin hurafe ve efsane olduğu anlatımından
ilham almış olarak Kur’an’a da onların penceresinden bakmıştır.
Hurafe ve efsanelerin doğuşu ve onları doğuran etkenler
incelenmeden Kanaatlı’nın Kur’an’da hurafe olduğunu iddia etmesinin sebebini
anlamak zordur.
Mitoloji sözcüğü, Yunanca masal anlamına gelen ‘Mythos’ ile
kavramak fiilini temsil eden ‘Logos’ kelimelerinin bir araya gelmesinden
oluşmuştur. Mitoloji; eski zamanlarda yaşamış milletlerin inandıkları
tanrıların, kahramanların ve birçok başka varlığın yaşadığı olaylardan bahseden
“Mit“ler ve efsanelerdir. (Şefik Can,
2011)
Yazının devamını okumak için linki tıklayınız: https://rasthaber.com/tr/haber/yazar-haberleri/hasan-kanaatli-ya-cevap-2-kur-an-da-hurafe-var-midir-145334