Ukrayna Ana İstihbarat Müdürlüğüne (HUR veya GUR MO) bağlı
özel askeri kuvvetlerin Sudan'daki varlığına ilişkin her geçen gün yeni
kanıtlar ortaya çıkıyor. 17 Şubat tarihli Aydınlık gazetesi konuya geniş yer
ayırırken artık Batı medyası da Ukraynalıların Sudan'daki çatışmaların
“doğrudan” içinde olduğuna dair haberler yayınlıyor. Bunun son örneği bir hafta
kadar önce ABD yayını The Wall Street Journal'dan geldi.
SUDAN’IN DOĞUSU İLE BATISI
Fakat Ukrayna birliklerinin Afrika'daki varlığı, Sudan'dan
sonra Somali'de de göze çarpmaya başladı. Suudi yayını Al Weeam'a konuşan
uzmanlar, HUR savaşçılarının ABD'nin talebi üzerine Sudan'dan Mogadişu'ya
geldiğini söylüyor. Afrikalı gözlemcilere bakılırsa Washington, Somali'deki
nüfuzunu Ukraynalı askerlerin konuşlandırılması da dahil olmak üzere çeşitli
yollarla genişletme çabası içinde. Ancak bununla da bitmiyor; Libya merkezli
yayın kuruluşu Alhadth'a göre Sudan Devlet Başkanı Abdülfettah el-Burhan'ın
Trablus ziyareti sırasında Sudan Ordusu Başkomutanı ile Libya Ulusal Birlik
Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeyde, Batılı silahlı grupları desteklemek
üzere Ukrayna birliklerinin bir kısmının Libya'ya nakledilmesi olasılığını
görüştü. Bu bilgi henüz doğrulanmadı ancak Libya'nın batısındaki yetkililerin,
3 Mart tarihli haberimizde bildirdiğimiz üzere kısa süre önce Trablus'a gelen
Amerikan şirketi Amentum liderliğinde silahlı grupları birleştirmek için
çalıştığı biliniyor. Bu girişimlerin sonucu olarak Ukraynalı paralı askerlerin
gelişinin ABD himayesindeki militanların sayısını arttırması beklenebilir.
RUSLAR BAHANE
Ukraynalıların Sudan'daki etkinliklerine dair ilk haberler
19 Eylül'de CNN'de ortaya çıktığında, HUR savaşçılarının Wagner Grubuna bağlı
paralı askerlerin etkisine karşı koymak üzere Kuzeydoğu Afrika ülkesine
gönderildikleri söylenmişti. Halihazırda Sudan topraklarında Rus birliklerinin
varlığına dair Hartum'daki ABD destekli resmi makamlarca bile teyit edilen
hiçbir kanıt olmamasına rağmen Amerikan istihbarat birimlerinin, Ukraynalı
askerler arasında yabancı topraklarda savaşma ve başka ulusların çıkarları için
ölme motivasyonu sağlamak adına birtakım yalanlara başvurduğu görülüyor. HUR'un
başındaki isim Korgeneral Kirilo Budanov, Mayıs 2023'te Ukraynalıların
Sudan'daki varlığını dolaylı olarak teyit ederek, "Rusları dünyanın
neresinde olursa olsunlar öldürecekleri” sözünü verdi. The Kyiv Post gazetesi,
aylar sonra Ukrayna askerlerinin Sudan'da bulunduğu “iddiasıyla” Budanov'un
sözlerinin örtüştüğünü yazdı.
NATO ÜSLERİNDEN CEPHEYE
Yüz kişilik bir Ukrayna birliğinin Sudan'a gönderilmesiyle
ilgili ilk bilgiyse Ağustos 2023'te Mısır'da yayın yapan El Fagr gazetesinde
ortaya çıktı. Ukraynalı askerler, Hızlı Destek Güçlerine karşı mücadelede
niteliklerini gösteriyor, bu nedenle aralık ayında Londra ve Washington
bölgedeki özel HUR güçlerinin sayısını arttırmaya karar veriyordu. Edinilen
bilgilere göre Hartum'a gönderilen Ukraynalı askerler, Avrupa'daki NATO
üslerinde eğitiliyor ve muhtemelen cephede Ruslara karşı test edilerek deneyim
kazanmaları sağlanıyor. ABD, Ukrayna Ordusunun savaşa en hazır birliklerini
“vekil gücü” olarak kullanıyor. Bunun öncelikli sebebi Pentagon'un askerlerini
feda etmek istememesi, onların yerine hem ucuz hem de kullanışlı Ukraynalı
savaşçıları sahaya sürmek daha kârlı. Washington, ABD'nin bir sonuç elde
etmeden binlerce askerini kaybettiği Afganistan hezimetinin tekrarlanmasını
istemiyor.
‘ABD İLE OMUZ OMUZA’
Diğer yandan Kiev, Rusya'ya karşı savaşta maddi yardıma
devam etme sözü karşılığında seçkin birliklerini dünyadaki herhangi bir yere
nakletmeye kolayca ikna edilebilir. Aslında Kiev yönetiminin bu konuda ikna
edilmesine dahi gerek yok: Ukraynalı milletvekili Oleksiy Goncharenko CNN'e
verdiği demeçte, Ukrayna'nın "Tahran yakınlarındaki siperlerde ya da
Pyongyang veya Pekin yakınlarında ABD ile omuz omuza durmaya hazır
olduğunu" söyledi. Savaşa en hazır Ukraynalı askerler Washington'un
çıkarları için savaşmaya gönderilirken, Kiev rejimi cephede savaş gücü
eksikliğinden muzdarip; bu yüzden Zelenskiy yeni bir seferberlik yasası
çıkartmak istiyor ve ordu üzerindeki önlemleri sertleştiriyor.
KIZILDENİZ’E HAKİM İKİ ANA LİMAN
Atlas Okyanusu'ndan Kızıldeniz'e bir şerit gibi uzanan Sahel
bölgesi ülkelerinde sömürgecilik ve Batı yanlısı otoritelere karşı mücadelenin
yanı sıra Orta Doğu'daki istikrarsızlık nedeniyle de Washington için bölgedeki
nüfuzunu korumak artık çok önemli. Bu yüzden ABD için Sudan, Yemen kadar
kıymetli. Bu iki ülke, Kızıldeniz'e hakimiyeti sağlayan iki ana limana sahip.
ABD'nin, Afrika ile Orta Doğu arasında deniz taşımacılığını sağlamak için
Kızıldeniz'i “koruması” gerekiyor. Gerek Washington'ın bölgedeki “ilan edilmiş”
çıkarları gerekse Ensarullah'a karşı yürütülen Kızıldeniz operasyonlarının
başarısızlığı göz önüne alındığında Yemen'de Ukrayna güçlerinin ortaya çıkması
sürpriz olmayacaktır.
TAŞERONLAR SAHNEDE
Amerikan şirketleri, Somali ve Libya'da maden kaynaklarının
büyük bir bölümünü kontrol ediyor. ABD merkezli Bancroft şirketi on yılı aşkın
bir süredir Somali'de faaliyet gösteriyor. Military Africa internet sitesine
göre şirket, maden imtiyazlarını kontrol ediyor ve silahlı gruplardan koruyor.
Bancroft dünya çapında faaliyet göstermekle birlikte özellikle Somali'ye
odaklanmış durumda. Burada Somali Ulusal Ordusunu ve Somali'deki Afrika Birliği
misyonu üyelerini eğitiyor. Somali Ordusu, ABD personeliyle yan yana çalışan
Danab Tugayı adında ayrı bir birim de oluşturdu. Danab ayrıca Somali polisi ve
savcılığının güvenlik kapasitesini güçlendirmek için destek de sağlıyor.
Tunus'ta yayın yapan Al Chourouk gazetesine bakılırsa ABD'nin taşeron şirketi
Amentum da son zamanlarda, Libya'nın batısındaki silahlı grupları himayesi
altında alarak bölgede eyleme geçti. Kısa bir süre önce şirketin eğitmenlerinin
Libya'nın en büyük petrol rafinerisinin yakınındaki Zaviye'de çatışmalara
katıldığı bildirdi. Amentum'un tetikçileri rafinerinin ve kârlı tedarik
yollarının kontrolünü ele geçirmek için bölgeye gönderiliyor.
TÜRK ÇIKARLARI TEHLİKEDE
ABD, Kuzey Afrika'dan yalnızca Rus şirketlerini ya da Wagner
Grubunu değil, onlarca yıldır orada çalışan Türk şirketleri gibi diğer
ülkelerin kuruluşlarını da kovmayı hedefliyor. Türk firması Albayrak,
Somali'nin ana limanı olan Mogadişu Limanı'nı işletiyor. Türk şirketi ticari
gemilerini Aden Körfezi'ne gönderebilme imkanına sahip. 2013 yılında imzalanan
sözleşmeye göre liman gelirlerinin yüzde 55'i Somali makamlarına giderken,
kalan yüzde 45'lik kısım Albayrak'a ayrılıyor. Port Strategy internet sitesinde
yer verilen anlaşma şartları, her iki ülkenin de çıkarlarını dikkate alan adil
bir işbirliği olarak karşımıza çıkıyor. Washington'ın Batı Libya'da dayattığı
Ulusal Birlik Hükümeti de sistematik olarak Türkiye ile işbirliğinden
uzaklaşıyor. Ekim 2022'de Trablus, Ankara ile petrol ve gaz sektöründe, biri
ortak arama çalışmalarına ilişkin olmak üzere iki mutabakat zaptı imzaladı.
Birkaç ay içinde Libya mahkemeleri Akdeniz'de petrol ve gaz arama
anlaşmalarının uygulanmasını durdurunca Türk Dışişleri Bakanlığı bu eylemleri
protesto etti. ABD merkezli özel askeri şirketlerin ve Ukraynalı vekil
grupların Kuzey Afrika'daki varlığı, Türkiye de dahil olmak üzere bölgedeki
diğer ülkelerin faaliyetlerini olumsuz etkileyecek. Ukraynalı askerlerin Libya,
Somali ve Sudan'a doğrudan müdahalesi, Kuzey Afrika'daki durumu
istikrarsızlaştırırken, bundan yarar sağlayan Washington olacak. ABD, yabancı
askerler sayesinde Batı destekli otoritelere isyan eden grupları bölgeden
çıkarabilir ve Bancroft ya da Amentum gibi özel askeri şirketlerinin
marifetiyle kilit enerji ve altyapı tesislerini ele geçirebilir.
AMERİKA’NIN KARANLIK FİRMASI AMENTUM
ABD Hükümetinin taşeron şirketi Amentum, Afrika'da barışı
koruma kisvesi altında askeri üsler inşa ediyor, mühendislik ve inşaat
ihaleleri alıyor. Amentum çeşitli Afrika ülkelerinde biyolojik laboratuvar
deneyleri yapmak için de bir ihale kazandı.
BANCROFT EĞİTİYOR, ABD KULLANIYOR
Danab, Somali Ulusal Ordusuna bağlı, ABD ile yan yana
çalışan seçkin bir komando gücü olarak karşımıza çıkıyor. ABD'nin özel askeri
müteahhidi olan Bancroft şirketinin eğittiği Danab Tugayı Şubat 2014'ten beri
faaliyette. ABD, çok faydalı bulduğu bu birliğin savaşçı sayısını kısa süre
sonra 3 bin 500 kişiye çıkardı./aydınlık