Bu çalışmaların sonucunda İsrail rejimi Orta Asya
ülkelerinde üç büyükelçiliği kurumuş ve Orta Asya'da üç yerleşik büyükelçisi ve
iki yerleşik olmayan büyükelçisi göreve başlamıştır. 2022’de Tel Aviv ile Orta
Asya ülkeleri arasındaki ticaret hacmi yaklaşık bir milyar dolar olmuş ve
diplomatik, güvenlik ve hatta savunma ilişkileri sağlanmıştır. 90'lı yıllarda
bazı Orta Asya ülkeleri işgal altındaki Kudüs şehrinde büyükelçilik kurmayı
bile düşünmüş ancak bu girişim hiçbir zaman hayata geçirilmemiştir. İkili ilişkilerin
gidişatı, bu ilişkilerin özellikle 2013 yılından bu yana büyüdüğünü gösteriyor.
Özbekistan, Abraham Fonu'na üye oldu, Türkmenistan'da Siyonist rejim
büyükelçiliği açıldı. Bu dönemde Orta Asya ülkelerinin Tel Aviv rejiminden
silah ithalatı arttı. Ancak 7 Ekim 2023’te meydana gelen Aksa Tufanı operasyonu
Filistin meselesinin Orta Asya'da hâlâ özel bir yere sahip olduğunu ve pek çok
etki yaratabileceğini gösterdi.
Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına tepki
olarak Orta Asya'da protesto mitingleri düzenlendi. Orta Asya hükümetlerinin
muhafazakar ve tarafsız tutumu nedeniyle Filistin'e destek ve Siyonist İsrail
karşıtı her türlü mitingin yasaklanmasına rağmen bu ülkelerde bir dizi protesto
eylemi yapıldı. Kırgızistan'da 28 Ekim'de Erk partisi Filistin'e destek
amacıyla büyük bir protesto mitingi düzenledi ve Özbekistan'ın Taşkent şehrinde
halkın düzenlediği protesto mitingi polis güçlerinin bazı protestocuların
tutuklanmasıyla sona erdi. Türkmenistan'daki sıkı duruma rağmen bazen protesto
bildirileri yayınlandı. Sosyal medya platformlarında da İsrail karşıtı
kampanyalar devam etti. Ekim ayı sonunda Kazakistan'da Siyonist rejime petrol
ihracatını durdurmak için imza kampanyası başlatıldı. Bu kampanya bir haftadan
kısa sürede 30.000'den fazla kişi tarafından imzalandı.
Sosyal medyada başlatılan Filistin halkına destek ve
Siyonist İsrail ürünlerine boykot kampanyaları ciddi şekilde sürdürüldü.
Özellikle Tacikistan ve Özbekistan'da yaygınlaşan kampanyalara ünlüler bile
katıldı. Özbekistan'da ülkenin ünlü şarkıcısı Yulduz Osmanova, gündem yaratan
bir videoda Siyonist ürünleri çöpe atarak İsrail menşeli ürünlere boykot
çağrısı yaptı. Tacikistan'da Safar Mohammad ve Mehrangar Rostam gibi ünlü
şarkıcılar, sosyal medyada Filistin adının yazılı olduğu kıyafetlerin yer
aldığı fotoğraflarını paylaştı. Bu paylaşımlar milyon izlenme sayılarına
ulaştı.
Bunun yanı sıra Orta Asya'da çeşitli yöntemlerle İsrail
karşıtı eylemler de gözlemlendi. Bu ülkelerde Siyonist rejime bağlı merkezlere
yönelik, genellikle öfkeli kişiler ve gençler tarafından gerçekleştirilen çok
sayıda saldırı yaşandı. 7 Ekim'den sonraki ilk günlerde Taşkent'te Tel Aviv
rejimine bağlı bazı merkezlere sınırlı saldırılar düzenlendi. Bu eylemler
sonucu Siyonist rejimi destekleyen Rus asıllı şarkıcı Andrey Makarevich’in Otra
Asya konserinin iptal edilmesine yol açmıştı. Kazakistan’ın Almata kentinde ise
İsrail’e bağlı iki merkeze saldırı yapıldı. Bu olay, birçok Kazak vatandaşının
tutuklanmasına yol açtı. Kazakistan ve Özbekistan'da Siyonist rejime bağlı
ekonomik merkezler ve şirketlere karşı kundaklama saldırıları yapıldığı
belirtildi.
Tabii ki söz konusu ülkelerin sansür uygulamaları sonucu bu
olaylarla ilgili haberler servis edilmedi. İşgal altındaki bölgelerde tepki
çeken bir diğer konu da Orta Asya halklarının anti-siyonizm sloganları
yazmalarıydı. 19 yaşındaki bir öğrencinin itirafının yayınlanmasının ardından
bir grup Özbek üniversite öğrencisinin Taşkent'teki Siyonist rejimin sözde
büyükelçiliğine molotoflu saldırması büyük tepki çekti. Genç üniversite
öğrencisi, Siyonist rejimin Gazze'de işlediği suçlardan, özellikle de
hastanelerin bombalanmasından sonra öfkelendiğini ve Filistin halkından intikam
almak için anti-siyonizm eylemi yaptığını söylemişti.
2001 yılında Siyonist rejimin Taşkent'teki büyükelçiliğine
yapılan saldırıyı hatırlatan bu durum, İsrail rejiminin Orta Asya'daki
varlığını tehlikeye soktu. Bu gelişmeler sonucunda Siyonist rejimin ilk
raporlarında Orta Asya, İsraillilerin seyahat etmesi için turuncu ve yüksek
riskli bölgelerden biri olarak değerlendirildi. Rus medyasına göre, Kazakistan
İstihbarat Teşkilatının değerlendirmeleri, Gazze savaşı devam etmesi halinde
ABD, İngiltere ve Siyonist rejimin Orta Asya'daki çıkarlarının İslamcı gruplar
tarafından hedef alınabileceğini gösteriyor. Bazı kaynaklar bu tahminlerin
Amerikalı yetkililere sunulmak üzere hazırlandığını belirtti.
Böyle bir durumun çeşitli sonuçları oldu. Birincisi,
Siyonist İsrail ile Orta Asya arasındaki artan ilişkiler önemli oranda
gerilemeye başladı. Siyonist rejimin Orta Asya'daki birçok yatırımı ve
ekonomik-güvenlik projesi durdurulmuş, rejime bağlı elçiliklerin ve kültürel
merkezlerin faaliyetleri de mümkün olan en düşük seviyeye inmiştir. İkinci
sonucu ise bölge ülkeleriyle Siyonist rejim arasındaki güvenlik ilişkilerinin
gelişmesidir. Bazı resmi olmayan haberlerde, Şabak ve Mossad'dan yetkililerin,
bu bölgedeki Siyonist karşıtı önlemleri araştırmak amacıyla Orta Asya
ülkelerine ziyaret gerçekleştirdiği duyuruldu. Bu gelişmelerin üçüncü sonucu da
bugüne kadar İslam dünyasını ilgilendiren konulara daha az karışan ya da etkisi
az olan İslam aleminin bu bölgesinde direniş fikrinin yeniden canlanması oldu.
Ancak Siyonist İsrail çeşitli sebeplerden dolayı halen Orta
Asya ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeye ve 7 Ekim sonrasında bu ülkelerde
ortaya çıkan güvenlik, siyasi ve özellikle sosyal koşulları yeniden inşa etmeye
çalışmaktadır. Rejimin yeni stratejisinde, Orta Asya ülkeleri vatandaşları,
göçmen işçi olarak yer alıyor. Orta Asya ülkeleri yetkilileri ile rejim
makamları arasında bu alanda bazı görüşmeler yürütülmüştür. Rejimin yayınladığı
çalışma iznine göre işgal edilmiş topraklardaki şirketler ve işverenler 10
ülkeden işçi istihdam edebilir, bu ülkeler arasında Özbekistan da yer alıyor.
Aksa Tufanı operasyonu sonrasında Orta Asya ile ilişkilerini yeniden
canlandırmaya çalışan İsrail'in diğer yöntemi de bu bölgede görev yapan Siyonist
büyükelçileri değiştirmektir./tesnim