Çünkü akıl almaz bir pişkinlikle sergilenen İmamoğlu-Akşener
tiyatrosunun tam da böylesi bir zemin üzerine inşa edildiği görülüyor. Kemal
Bey’e yönelik kumpas, yakıtını hastalıklı bir düşünce yapısından, Alevi
düşmanlığından alıyor.
Türkiye’de kafalarına göre bir iktidar isteyen Batılılar,
uzunca bir süredir Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmaması
gerektiğini söylüyorlar. İleri sürdükleri gerekçe ise Kemal Bey’in Alevi
olması!
Bizler bu tezi ilk kez Türkiye’deki bazı ultra-Batıcı
ağızlardan duysak da tezin asıl sahipleri dışarıda.
RAND RAPORU
2020 yılında yayınlanan CIA/RAND raporu, muhalefetin
Erdoğan’ı yenebilmesi için mutlaka ortak aday çıkarması gerektiğini söylüyor ve
aday olarak açıkça Ekrem İmamoğlu’nu işaret ediyordu. Daha önemlisi, raporda
ilk bakışta göze çarpmayan bir dipnotta, “Kılıçdaroğlu Alevi olduğu için
Erdoğan karşısında şansı olmaz” deniyordu.
Aslına bakarsanız, ABD’nin bu tezi çok daha uzun bir süredir
muhalefet tarafından biliniyor ve benimseniyordu. Kılıçdaroğlu’nun kendisi de
bu fikre ikna olmuş olmalı ki geçmişte müttefiklerine hep “Alevi olmayan”
adayları önerdi. Ancak yine de konu, açıktan açığa konuşulmuyordu. Ta ki
Kılıçdaroğlu, aday olacağının sinyalini verene kadar.
Yazının devamını okumak için linki tıklayın: https://rasthaber.com/tr/haber/yazar-haberleri/alevi-olmak-suc-mu-117738