İran resmi haber ajansı IRNA, İran'ın cumartesi günü Arman
anti-balistik füze sistemi ve Azerheş alçak irtifa hava savunma sistemlerini
tanıttığını bildirdi.
Açıklama, bölgede gerilimin arttığı bir dönemde geldi.
İran'la ittifak kuran Yemenli Husiler, Kızıldeniz'de ABD, İngiltere ve İsrail'e
bağlı gemilere bir dizi saldırı düzenledi.
İran devlet televizyonunun haberine göre, yeni yerli üretim
iki hava savunma sistemi, Savunma Bakanı Muhammed Rıza Aştiyani'nin katıldığı
törenle sergilendi. Ajans, bunların İran'ın savunma ağına dahil edilmesiyle
"hava savunma kapasitesinin önemli ölçüde artacağını" söyledi.
Arman anti-balistik füze sisteminin 120 ila 180 kilometre
mesafedeki ve 27 kilometre yükseklikteki 12 hedefe aynı anda karşı koyabildiği,
Azerheş füze sisteminin ise atışa hazır 4 füzeyle 50 kilometre mesafeye kadar
alçak irtifadaki hedefleri tespit ederek yok edebildiği aktarıldı.
İran, haziran ayında yetkililerin ilk yerli hipersonik
balistik füze olarak tanımladığı, bin 400 kilometre menzile sahip Fettah adlı
füzeyi sergilemişti.
İran abartıyor mu?
Batılı uzmanlar, İran'ın genellikle silahlarının
kapasitelerini abarttığına inanıyor. Ancak füze programı, özellikle de uzun
menzilli balistik füzeler konusunda endişeler var.
Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal tarafından yayınlanan
bir rapordan aktardığı haberinde şu ifadelere yer verildi:
İran'ın silah endüstrisi hızla büyüyor. Bu durum, ülkeyi
büyük ölçekli, düşük maliyetli, yüksek teknolojili silah ihracatçısına
dönüştürüyor. Vekilleri ABD'nin ve Orta Doğu, Ukrayna ve ötesindeki
ortaklarının öfkesini uyandırıyor.
ABD gazetesine göre, bu endüstrideki dönüşüm, Ukrayna'daki
savaş alanını değiştirecek bir hamle olarak Rusya'nın 2022'de binlerce insansız
hava aracı satın almasıyla hızlandı. Bu durum Tahran'ın, İsrail'in Gazze'de
Hamas'a savaş açmasıyla birlikte yoğunlaşan Orta Doğu çatışmalarında milis
müttefiklerine desteğini artırmasına yardımcı oldu.
Gazete, Militant Wire'da araştırmacı olan Adam Russell'ın şu
sözlerini aktardı:
İran, bu teknolojileri ihraç ederek ve bunların savaşta
etkinliğini kanıtlayarak muhtemelen asimetrik savaşın doğasını sonsuza kadar
değiştirmiştir. Bu durum İran'la müttefik olan milislerin Irak, Lübnan ve
Yemen'de büyük nüfuz elde etmesini sağlayabilir.
ABD’li yetkililer, İran'ın en önemli silah ihracatlarından
birinin, patlayıcı taşımak ve hedefe çarpmak üzere tasarlanmış
"Şahed" insansız hava aracı olduğunu söyledi. Irak Hizbullah
Tugayları'nın 28 Ocak'ta Ürdün'de başlattığı ve 3 ABD askerini öldürdüğü
saldırıda bu İHA’lar kullanıldı.
Washington'un perşembe günü bildirdiğine göre, aynı gün ABD
Sahil Güvenliği İran'dan gelen ve Yemen'e giden 200'den fazla silah paketine el
koydu.
ABD Merkez Komutanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre,
sevkiyat, İran'ın Husi müttefikleri tarafından kontrol edilen bölgeye
gidiyordu. Öte yandan Husilerin Kızıldeniz nakliye hatlarına yönelik
saldırıları ile küresel ticareti aksatması üzerine ABD ile İngiltere, bu
bölgede Husilere yönelik hava saldırıları düzenledi.
Batı endişeleniyor mu?
Batı'nın İran'ın füze yetenekleri konusunda gerçekten
endişelenmesi gerekip gerekmediği henüz net değil. Gazze'deki krizin
başlangıcından bu yana İran'ın silah geliştirme faaliyetleri konusunda sıkça
yaptığı açıklamalar, propaganda politikasının bir parçası izlenimini
uyandırıyor.
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), 12 Şubat'ta ilk kez
bir savaş gemisinden uzun menzilli balistik füzeyi test ettiğini duyurdu. DMO
Komutanı şunları söyledi:
Gemilerimiz okyanusların herhangi bir yerinde olabilir.
Güvenliğimizi tehdit etmek isteyen güçler için güvenli bir yer yok.
DMO komutanlarından Hacızade de 15 Şubat'ta aynı sözleri
tekrarlayarak, "Sudaki hareketli hedefleri vurabiliriz" dedi.
Hacızade, ülkesinin “savunma, füze ve insansız hava aracı alanlarında büyük
güçler arasında yer aldığını” iddia etti.
İran televizyonu, DMO’ya ait bir savaş gemisinden fırlatılan
iki füzenin "en az bin 700 kilometre menzile" sahip olduğunu ve
İran'ın merkezindeki bir çöl bölgesine düştüğünü açıkladı.