Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın,
“istenmeyen adam” ilan edeceğiz dediği, Osman Kavala çağrısına imza atan 10
büyükelçinin durumu ele alındı.
Kabine öncesi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile AKP'li
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı’nda bir araya geldi.
Herkes 10 büyükelçinin “istenmeyen adam” olarak ilan
edilmesini beklerken, kabineden çıkan karar başka bir şey oldu ve Erdoğan'ın
danışmanlarının son anda tutumunu yumuşatmayı başardığını gösteren bir toplantı
gerçekleşmiş oldu.
Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası basın
mensuplarına yorgun bir sesle açıklamada bulunan Erdoğan 10 ülkenin
büyükelçilerinden yapılan Osman Kavala'nın serbest bırakılması çağrısı sonrası
ABD dahil büyükelçiliklerden olumlu mesajı geldiğini belirtti ve “Niyetimiz
kriz çıkarmak değil. Ülkemize dönük bühtandan geri dönüldü. Büyükelçilerin
beyanlarında artık daha dikkatli olacaklarına inanıyorum.” dedi.
10 Büyükelçiyi Sınır Dışı Etme Tehdidi
Son günlerde büyükelçilerin sınır dışı edilmesiyle ilgili
çeşitli tavırlar alındı.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, sosyal medyadan
yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 ülkenin
büyükelçisi hakkında verdiği kararı değerlendirdi.
Ağır ifadeler kullanan Perinçek, Erdoğan'ın istenmeyen adam
talimatı ile Türkiye’nin yeni bir stratejik döneme girildiğini ileri sürdü.
Ancak gelişmeleri izlediğimiz gibi önemli bir olay yaşanmadı
ve Türkiye hiçbir durumda Batı'ya karşı somut bir tavır göstermeyeceği sonucuna
vardı. Çünkü 10 büyükelçinin sınır dışı edilmesi hiç kuşkusuz krizi olduğundan
daha büyük hale getirebilirdi.
Öte yandan önemli sayıda Türk siyasetçi ve yorumcu
yaptıkları çeşitli açıklamada hükümete yeni maceralardan kaçınmasını ve
Türkiye'nin kapılarını dünyaya kapatmamasını tavsiye etti.
Erdoğan'ın sınır dışı etmek istediği 10 büyükelçinin hepsi
Türkiye ekonomisi ve siyaseti için çok önemli olan ülkelerin temsilcileridir ve
bunun neden önemli olduğunu şöyle sıralayabiliriz; birincisi, bu ülkeler Türk
ihracatının destinasyonlarıdır. İkincisi, önemli sayıda milyonlarca Türk
vatandaşı bu ülkelerde yaşıyor ve üçüncüsü ise, böyle bir karar Türkiye'nin
tamamen tecrit edilmesine yol açacaktır.
10 Büyükelçi Türkiye'den Özür Diledi Mi?
10 büyükelçinin Osman Kavala çağrısında geri adım attığını
ve özür dilediğini ileri süren Türk Dışişlerinin yorumu Ankara'daki ABD büyükelçiliği
hesabından gönderilen kısa bir mesajın retweet yapılmasına dayanıyor.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, sosyal medya hesabından
yaptığı Türkçe ve İngilizce paylaşımda, “ABD 18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin
bazı soruların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana
Sözleşmesi'nin 41. Maddesine riayet etmeyi teyit eder.” ifadelerini kullandı.
ABD Büyükelçiliği’nden yapılan açıklama ilk on beş dakika
içinde Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda
büyükelçilikleri tarafından da Twitter’da paylaşıldı. Bir süre açıklamayı
paylaşmayan Fransa ve Almanya da yaklaşık bir buçuk saat sonra diğer
büyükelçiliklere uydu.
Viyana Sözleşmesi’nin 41. maddesinde, “Ayrıcalıklarına ve
bağışıklıklarına hâlel gelmeksizin, bu gibi ayrıcalıklardan ve bağışıklıklardan
yararlanan bütün şahıslar kabul eden Devletin kanunlarına ve nizamlarına riayet
etmekle yükümlüdür. Anılan Devletin iç işlerine karışmamakla da bu şahıslar
keza yükümlüdür” deniliyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, 18 Ekim'de Osman
Kavala'ya yönelik açıklamanın Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesiyle tutarlı
olduğunu belirtti.
Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert ise, büyükelçilerin
sınır dışı edilmesi konusunda yapılan açıklamaları "endişe" ile not ettiklerini
ve "anlamakta güçlük çektiklerini" söyledi ve “"Türkiye Almanya
için önemli bir diplomatik ortaktır " ifadesini kullandı.
Yok Yere Yaygara
Erdoğan'ın 10 büyükelçi çıkışının yok yere yaygaradan başka
bir şey olmadığını söylemek gerekir. Dışişleri bakanı ve diplomatik
danışmanların sözlerini dinlemeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın destansı, duygusal
ve aceleci fikir ve düşüncelerle ülkede bir krize neden olabileceğini gösterdi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmesine yönelik
talimatı için şu açıklamalarda bulundu; "10 büyükelçi bir araya gelip bir
açıklama yapamaz. Yaparsa bunun ismi ‘diplomatik çağrı’ değil ‘diplomatik
rezalet’ olur. Bu rezalete gereken cevap verilir. Ama bu cevap en fazla ticaret
yaptığımız ülkelerle diplomatik ilişkileri kesmek olmaz. Okkalı bir cevap
vermenin bizim ülke olarak çıkarlarımıza zarar vermeyecek çok daha etkin yol ve
yöntemleri bulunabilir. Peki az önce ne yaşandı? Erdoğan’ın en üst düzeyden
neredeyse 10 ülke ile tüm ilişkileri kesmeye kadar varan bir tonda başlattığı
kriz, tek cümle ile yumuşadı. Böyle bir liderin, böyle bir ülkenin sözünü artık
kim ciddiye alır? Ne oldu şimdi? ‘Kavala açıklamasından pişmanız mı’ dediler?
‘Bir daha böyle açıklama yapmayacağız mı’ dediler? Hayır! 10 ülke de dahil
herkes, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zaten atacağı geri adıma zemin
oluşturdu."
İktidardan Yeni Gündem
Türkiye’nin yaşadığı diplomatik gerilimle Dolar/TL kuru
rekor kırdı. Dolar kuru, büyükelçi gerginliğiyle haftanın ilk işlemlerinde
yüzde 1'den fazla artış göstererek 9,85 seviyesine kadar tırmandıktan sonra
tansiyonun düşmesiyle 9,50'nin altına geriledi.
Ekonomik krizle karşı karşıya kalan Türkiye'de iktidarın
ekonomik anlamda verimsiz olduğu söyleniyor. Bu durumda muhalefette erken seçim
çağırısı yaparken yeni bir gündem yaratılmış oldu. Ancak gerçek şu ki, bu
yönetim politikası Türkiye'ye ağır bedeller ödetebilir.