En önemli BEKA sorunu, “Mustafa Kemalin askerleriyiz” diye haykıran teğmenler.

Yeni Anayasa çalışmaları ise, çok daha önemli.

★★★

Cumhurbaşkanı’nın yeniden seçilmesi çok önemli.

Haliyle... Sığınmacılar, kaçak göçmenler gündem bile değil.

★★★

Gaziantep’te, 41 Sivil toplum kuruluşunun imzasıyla bir rapor yayımlandı.

7 Haziran 2024 tarihli.

“Küçük Suriye” başlıklı, “Şehrimizde değişen Nüfus Yapısı ve Etkileri” raporu.

★★★

Rapordan bir madde:

“Türkiye’de doğurganlık hızı 1,62. Suriyelilerde ise bu oran 5,3. Yirmi yıl sonra, Gaziantep nüfusunun yüzde 50’si Suriyeli olacak.”

Sadece, Gaziantep değil elbette...

15-20 yıl içerisinde, Hatay ve diğer bazı kentlerin de demografik yapısı değişecek.

★★★

Rapordan, çarpıcı bir madde:

“Suriye uyruklu öğrencilere üniversitelerde özel kontenjanlar açılmaktadır. Hukuk Fakültesini bitirip avukat olmuş, T.C. vatandaşı olmuş, baroya kabul edilmiş, avukatlık ofisi açmış, ama Türkçe bilmeyen Suriyeli avukatlarımız mevcuttur...”

Yanlış okumadınız...

Türkçe bilmeyen, ama Türk vatandaşı olmuş Suriyeli avukat...

E, bu da bir sorun mu?

Anayasa’da yer alan, “resmi dili Türkçedir” ifadesini değiştirirsiniz olur biter.

Yeni Anayasa çalışması, bu yüzden çok önemli

★★★

Rapordan, çarpıcı başka bir madde.

“Gaziantep’te yaşam; yerli nüfus için gittikçe çekilmez hale gelmektedir... Suriyeliler, kendi kültürlerini, alışkanlıklarını olduğu gibi sürdürmekte ve biz Gazianteplilerin yaşam alanını daraltmaktadırlar.”

Siz de çok büyüttünüz!

Nasıl olsa, yıllar geçtikçe topluma entegre olmayacaklar mı diye, sorabilir bazıları...

★★★

Gerçek şudur:

Sığınmacıların, kaçak göçmenlerin “entegrasyonu” külliyen yalandır.

Avrupa dahil, hiçbir ülke entegrasyonu başaramamıştır.

“Entegrasyon”; Soros’un, AB’nin, ABD’nin ve Türkiye’yi parçalamak isteyenlerin söylemidir.

★★★

Avrupa’nın en zengin ülkelerinden İsveç’in Başbakanı Andersson, 2022’de bir itirafta bulunur.

Göçmenlerin entegrasyonunda, başarısız olduklarını açıklar.

Entegrasyonda başarısız olan İsveç, sizce kaç Suriyeliyi almıştır?

Sadece 114 bin... Hem de seçerek...

İsveç’in kişi başı milli geliri? 68 bin dolar.

★★★

Soros Fonu, Türkiye’de o kadar etkili ki...

Bu etkinin cazibesiyle, “Entegrasyon sağlanır” nakaratını tekrarlayanlar var.

Türkiye, dünyanın en zengin ülkesi olsa bile entegrasyonu başaramaz.

★★★

Raporun bu maddesi, daha da çarpıcı:

“Türk öğrencilerimiz üniversiteye girerken yıllar süren yoğun bir hazırlık sonunda, seviye tespit sınavına girerek fakültelere yerleştirilirken Suriyeli öğrenciler, Yabancı Öğrenci Sınavı (YÖS) haricinde sınavsız bir şekilde fakültelere girebilmektedir.

Dolayısıyla üniversitelerimizde sürekli artan, haksız rekabet oluşturan Suriyeli öğrenci potansiyeli ile karşı karşıyayız...”

Türk öğrenciye engel olmak, Suriyeli öğrencilerin önünü açmak değil mi bu?

Beyin göçünü hızlandırmaktan başka, bir yararı var mı bu uygulamanın?

★★★

Raporda yer almayan, ama çok daha çarpıcı bir uygulama:

Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda (TUS), Türk hekimlerinin 70 puan almaları gerekiyor. Yabancı doktorların, aynı kadrolara girebilmek için, yalnızca 55 puan almaları yeterli.

Yani, Türk hekimlerini yurt dışına iten bir uygulama...

★★★

Bu madde, daha da çarpıcı:

“Geçici koruma altındaki Suriyeliler, Türk hastalara oranla kamu hastanelerini 8 kat daha fazla kullanmaktadır. Şikâyetlerden biri de, Suriyelilerin yoğun olarak kamu hastanelerini kullanması ve Türk hastaların özel hastaneleri kullanmak zorunda kalmalarıdır...

Ayrıca Suriyeli sığınmacılar, muayene ücretini ve ilaç katılım payı ücretini ödemezken, bizim insanımız bu ücretleri ödemektedir.

Gaziantep’te sağlık sistemine ayrılan bütçenin büyük bir kısmı Suriyelilere harcanmaktadır.”

★★★

Bu mu sosyal devlet anlayışı?

Türk vatandaşı, bu vatanın sahibi olduğu için para ödeyecek...

Ama, Suriyeli sığınmacı, sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanacak!

★★★

Sığınmacıların ve kaçak göçmenlerin, Türkiye’den gitmelerini kim istemiyor?

AB istemiyor, ABD istemiyor.

PKK/PYD terör örgütü istemiyor.

Soros fonuyla, mutlu olmayı tercih eden sözde aydınlar istemiyor.

Yani... Türkiye’nin parçalanması hayalini yaşayanlar istemiyor.

Çünkü, sığınmacılar ülkelerine dönerlerse büyük proje çöker...

★★★

Pakistan, 1980’lerde 4.5 milyon Afgan sığınmacı kabul etti. Gün yüzü görmedi.

Lübnan, Filistinli mülteciler nedeniyle çöktü.

★★★

Hiçbir sorunu çözmeyecek, Anayasa tartışmaları yerine...

Teğmenleri linç etmek yerine...

Türkiye, BEKA sorununa dönüşen sığınmacıları, kaçak göçmenleri ülkelerine gönderse daha iyi olmaz mı?

Olmaz!

Çünkü, sadece insanlar değil...

Ülkeler de intihar eder!

★★★

Bir ülke ısrarla nasıl intihar eder, diye sorarsanız...

Başka bir adım atmasına gerek yok derim.

★★★

Verimli tarlalara, zeytinliklere beton dikerek...

Kaz Dağları’nda, maden için asırlık ağaçları keserek...

Önce tarımı ve çevreyi katlettik.

Şimdi de, insan kaynaklarımızı yok ediyoruz.

★★★

Türkiye, sadece kalbine değil...

Beynine de, öldürücü darbeyi vuruyor.

Ve Türkiye, intihar ediyor.../Naim Babüroğlu/Sözcü