Türkyılmaz’ın yazısı şu şekilde:
Bismillah…
Direniş Cephesinin Seyyid’i, büyük mücahid ve lider Hasan
Nasrallah’ın şehid edilmesi müminlerin yüreğinde tedavisi zor büyük bir yara
açtı. Hizbullah’ın önde gelen lider kadrosu ve komutanlarından bir bölümü son
bir hafta içerisinde şehidler kervanına katıldılar. Sivil halktan binlercesi
yaralandı, iki yüzbin kişi evlerini barklarını terketmek zorunda kaldı. Özetle
Direniş Cephesinin ön karakolu Lübnan cephesi ağır bir yara aldı. Aynı terör
devletinin bir yıldan beri Gazze'ye yönelik saldırılarında çoğu çocuk, kadın ve
ihtiyarlardan oluşan elli bine yakın Filistinli şehid oldu, yüz binden fazlası
yaralandı, yüz binler evlerinden barklarından edildi, on binlerce çocuk yetim
kaldı.
ABD ve NATO'daki müttefikleri ile bölgedeki halkı Müslüman
ülkelere çullanmış rejimlerin her türlü doğrudan ve dolaylı desteğini,
ihanetini arkasına alan İsrail denen terör çeteleri hiçbir cinayetten
çekinmemektedir.
Başta BM olmak üzere sözde uluslararası, gerçekte ise Batı
emperyalizminin hizmetindeki kuruluşlar da herhangi ciddi bir tepki vermemekle
gerçekte İsrail'in yanında yer almakta, sürdürülen cinayetleri
desteklemektedir.
Uluslararası toplum, uluslararası hukuk, insan hakları vb.
kurum kuruluş ve çevrelerin de gerçekte karşılığı olmadığı bilinmekle birlikte
bir kez daha gün yüzüne çıkmış oldu.
Düşmanın askeri, ekonomik, medya, siber-teknolojik ve idari
sistem açılarından üstün bir durumda olduğu inkar edilemez. Peki Siyonist
düşman sahip olduğu bunca imkanlara rağmen niçin amaçlarına ulaşamıyor? Üzerinde ciddi ciddi düşünmeye değmez mi?
Çekinmeden, korkmadan ilan edelim ki, direniş cephesi
mücahitleri yeryüzünde üç-dört yüzyıldan beri devam eden sulta sistemine karşı
Allah'a tevekkül ederek tüm dünya mustazaflarının, zayıf bırakılmışların,
hakları çiğnenmişlerin adına meydana çıkmış bulunuyor.
Yazının devamını okumak için linki tıklayınız: https://rasthaber.com/tr/haber/yazar-haberleri/direnis-seyyid-inin-sehadeti-ardindan-vazifemiz-138528