Emperyalist Plan Yeniden Devrede: 100 Yıl Sonra Sykes-Picot

GİRİŞ: 09.12.2024 13:52      GÜNCELLEME: 09.12.2024 13:52
Rasthaber -  1916 yılında imzalanan Sykes-Picot Anlaşması, Fransız mandası altındaki Suriye'nin kaderini tayin etti. Bugün Suriye’deki bölünmeler ve çatışmalar, "böl-yönet" politikasının bir sonucu.

1916 yılında İngiltere ve Fransa arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması halinde oluşacak yeni duruma göre kontrol alanlarını tanımlayan gizli anlaşma “Sykes-Picot” imzalandı. Anlaşmaya göre Türkiye'nin güneydoğusu, Suriye ve Lübnan'ın kontrolü Fransa’ya bırakılıyordu.

Sykes-Picot Anlaşması’nı takiben, 1920’de düzenlenen milletlerarası San Remo Konferansı’nda Osmanlı Devleti'nin eski Suriye topraklarının, ‘Fransız Suriye ve Lübnan Mandası’na bırakılması kararlaştırıldı.

Manda, Fransızca "yetki, görev” anlamına geliyor ve sözüm ona “geleneksel sömürgeciliği” tasfiye etmek için yeni ortaya çıkan bir proje olarak, “Milletler Cemiyeti” adına bazı büyük devletlere tanınan “yetki” anlamına geliyordu.

* * *

1918 yılında, General Sir Edmund Allenby komutasındaki İngiliz birlikleri, kendisini “Hicaz Kralı” ilan ederek Osmanlı İmparatorluğu'na karşı Arap İsyanını başlatan Mekkeli Şerif Hüseyin'in oğlu Faysal liderliğindeki Arap birlikleri eşliğinde Şam'a girmişti.

1916'da babası tarafından başlatılan isyanın görünür lideri olan Faysal’ı, deyimi yerindeyse ilk keşfeden “Arabistanlı Lawrence” lakaplı ünlü İngiliz casusu Thomas Edward Lawrence’tı.

Faysal, savaş sonrası ilk yeni Arap hükûmetini İngiliz desteğiyle Şam'da kurdu.

Yeni Arap yönetimi, Suriye'nin belli başlı şehirlerinde yerel yönetimler kurdu. Faysal, İngilizlerin vaatlerine inanarak yeni Arap devletinin Halep'ten Yemen'e kadar uzanan tüm Arap topraklarını kapsayacağını zannediyordu.

İngiltere ve Fransa arasındaki gizli Sykes-Picot Anlaşması’nın gereği olarak 1919'da İngiliz kuvvetleri Şam’dan çekildi. Faysal, Fransa ile karşı karşıya kaldı. Paris Barış Konferansı’nda ise Avrupalı güçler Araplara verdikleri sözlerden dönmeye karar verdi. Faysal böylece daha da zayıf bir konuma düştü.

Ödün vermek zorunda kalan Faysal, Lübnan ve Suriye'nin İskenderun'a kadar olan kıyı bölgelerini Fransa'nın işgal etmesine razı oldu. Kısa süre sonra Fransızlar uygun bir bahane ile Temmuz 1920'de Şam'ı da işgal etti. Faysal ise ülkesinden ayrılmak zorunda kaldı.

* * *

Fransızlar, Hristiyan topluluğu tarafından kurtarıcı olarak kabul edildi, ancak Suriye'nin geri kalanında güçlü bir direnişle karşı karşıya kaldı.

Manda bölgesi, Şam, Halep, Nusayri, Cebel el-Dürzi, özerk İskenderun Sancağı ve daha sonra modern Lübnan ülkesi olan Büyük Lübnan Devleti olarak altı devlete bölündü.

Fransa, Suriye’deki mezhepsel coğrafyaya göre hazırladığı harita ile manda himayesindeki topraklarda “böl-yönet” politikası uyguladı.

1922 yılında Fransız Manda yönetiminin hazırladığı Suriye haritası ile bugün Suriye’de mevcut bölünmenin benzerliği dünya basınında dahi kendine yer buldu.

Haritayı paylaşan sosyal medya kullanıcıları "100 yıllık emperyalist hayal gerçeğe mi dönüştürülmek isteniyor?" diye sordu.

Fransa'nın Suriye üzerinde tam kontrol sahibi olması ve özellikle Nusayri topraklarında, Dürzi Dağı ve Halep'te patlak veren tüm isyanları bastırması 1920'den 1923'e kadar üç yıl sürdü.

Bugün de Kürt, Sünni Arap ve Nusayri bölgeleri olarak fiilen bölünen Suriye’de gelişmelerin nereye evrileceğini zaman gösterecek.

Son saldırılarda Nusayrilerin yoğun yaşadığı sahil bölgelerinin hedef alınmaması Nusayriler için bir “güvenli bölge” bırakıldığı yorumlarına neden olurken HTŞ ve YPG’nin çatışma potansiyelleri ile birlikte bölgede Araplar ile Türkmenler arasında da etnik ve mezhepsel çatışma potansiyelleri bulunuyor.

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), 8 Aralık gününü "Milli Bayram" olarak ilan ettiklerini açıkladı ama “Arap Baharı” olarak adlandırılan sürecin yaşandığı her toprak parçasında darbeler, karşı devrimler, iç savaş ve dış müdahaleler dışında bahar namına bir şey yaşatmadığı malum.

Bölünmüş harita ve çatışma potansiyelleriyle Suriye’nin bir bahar ya da bayram yaşaması zor görünüyor.

Sinan Acıoğlu/odatv

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM