Hizbullah Denklemi İsrail’le Deniz Sınırı Anlaşmasının İstikrarını Nasıl Garanti Ediyor?

GİRİŞ: 16.11.2022 15:11      GÜNCELLEME: 16.11.2022 15:11
Rasthaber -  İsrail'de genel seçimlerin ardından Lübnan ile sağlanan deniz sınırı anlaşmasının akıbeti ve yeni kabine kurma görevi üstlenen aşırı sağcı Likud partisi lideri ve eski Başbakan Benjamin Netanyahu'un anlaşmayı iptal edip etmeyeceği konusu gündemde yer alıyor.

Bu bağlamda Lübnan merkezli Al Ahbar gazetesi, Beyrut ile Tel Aviv arasındaki anlaşmasının kaderine dair bir yazı yayınladı.

Yazıda şu ifadelere yer verildi: “Hukuki açıdan, bir kanunu çıkaran merci, onu iptal etme yetkisine sahiptir; başka bir deyişle, deniz sınırı anlaşmasını onaylayan Siyonist İsrail kabinesi, başka bir kurumun onayına ihtiyaç duymadan anlaşmayı iptal edebilir. Ancak bunun, kabinenin böyle bir adımı atacak güç ve cesarete sahip olduğu anlamına gelmez; çünkü Siyonistlerin Lübnan ile sağlanan anlaşmayı iptal etmelerini engelleyen birkaç faktör var.

Halihazırda rejimin iç düzeyinde Siyonistlerin sınır anlaşmasını iptal etmesini engelleyen en önemli faktör askeri ve güvenlik kurumlarının baskısıdır; zira İsrail'in askeri ve siyasi kurumları söz konusu anlaşmanın Hizbullah’la savaşın yerini alacağı sonucuna varmıştır.

Peki Netanyahu, Hizbullah'la büyük bir askeri çatışmaya yol açacağını ve muhtemelen tüm bölgeye yayılacağını bildiği halde böyle bir harekete geçebilir mi? İsrail'in Batı Şeria'da maruz kaldığı birçok zorluğun gölgesinde bu savaşın yüksek maliyeti ve İran öncülüğünde direniş ekseninin askeri gücünün büyük gelişimi göz önüne alındığında Netanyahu Lübnan ile sınır anlaşmasını iptal etmek için bu riski göze alabilir mi?

Bununla birlikte Netanyahu'nun tek taraflı olarak Siyonistler için kötü sonuçları olacak tehlikeli bir eylemde bulunması mantıklı mı?

Deniz sınırı anlaşmasına zarar vermeyi amaçlayan herhangi bir girişimin İsrail iç cephesi tarafından büyük tepkiyle karşılanacağı açıktır ve İsrail kamuoyunda büyük yankı uyandıracağı için Netanyahu kabinesinin bu bir yanıt bulması gerekir.

Aslında Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı partiler şu sorulara cevap vermeli:

Lübnan ile sınır anlaşmasını iptal etmenin İsrail için doğuracağı kötü sonuçlarını iyi bilen sağ bloku neden böyle bir adım atmaya çalışıyor? Lübnan ile olası savaş, gaz ihracatının durdurulmasına veya gaz tesislerinin zarar görmesine yol açması halinde Netanyahu kabinesinin tepkisi ne olur?

Bahsi geçen faktörler Siyonist güvenlik yetkililerinin araştırdığı ve engellemeye çalıştığı konulardır. Onlar İsrail'in anlaşmadan çekilmesi halinde Hizbullah'ın tehditlerini uygulamakta tereddüt etmeyeceğini iyi biliyor.

Siyonistler, İsrail'in saldırganlığına karşı Hizbullah Hareketi’nin Lübnanlılar arasında benzeri görülmemiş bir halk desteğine sahip olduğunu biliyorlar; bu insanlar ekonomik ve mali gelecekleri için her türlü savaşa girmeye hazırdır ve Amerika'nın iddialarının aksine, Lübnan halkı Hizbullah'ı yük olarak değil, Siyonist Rejim’in kötü emellerine ve askeri saldırılarına karşı bir kalkan olarak görmektedir.

Öte yandan deniz sınırı anlaşmasından çekilme kararını Netanyahu ve kabinesi için zor kılan şey, böyle bir kararın rejimin ordusu ve güvenlik güçlerinin tavsiyeleriyle çelişmesidir. Başka bir deyişle, İsrail kabinesi Lübnan’la sağlanan anlaşmayı yasal olarak iptal edebilir, ancak bu eylemin kötü sonuçları ortaya çıkar ve büyük olasılıkla Lübnan'la savaşa girmek olacaksa, aynı kabinenin ordu ve güvenlik kurumlarının desteğine ihtiyacı olacaktır.

Siyonist Rejim’in genel yapısı öyledir ki, ordu ve askeri kurumlar her zaman İsrail kamuoyunu ve tavırlarını siyasi çevrelerinden daha fazla etkiler. Öte yandan ABD yönetimi, Lübnan ile İsrail arasında dolaylı olarak imzalanan deniz sınırı anlaşmanın taraflarca uygulanması için gerekli güvenceyi sağlayacağını taahhüt etmiştir. Tabii ki, ABD’nin garantilerle ilgili kötü karnesi, verdiği taahhütlere uymadığını gösteriyor; ancak ABD'yi bu aşamada garantilerini yerine getirmeye zorlayan şey, bölgede yeni bir savaş çıkması korkusudur ve Amerikalılar bunu asla istemez.

Bu nedenle, Siyonist İsrail’in Lübnan’la sağladığı anlaşmayı iptal etmesini engelleyen en önemli faktörün Hizbullah Hareketi ile kararlı duruşu olduğu açıktır.

Öte yandan Siyonist istihbarat ve askeri yetkilileri, Lübnan ile sınır anlaşmasına tek alternatifin savaş olduğunu biliyor. Bu konu, ABD hükümetinin takındığı tavır ve askeri bir çatışmanın Doğu Akdeniz'deki enerji güvenliği üzerindeki kötü sonuçlarından duyduğu korku için de geçerlidir.

Lübnan ile sağlanan anlaşmanın uluslararası boyutunu anlamak için Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde gerçekleştirilen COP27 İklim Zirvesi’ne ilişkin İsrail Enerji Bakanlığı tarafından yayınlanan yazılı açıklamaya bakmak yeterli olacaktır.

Açıklamada, ‘İsrail'in kısa vadede gaz tedarik konusunda gerekli potansiyele sahip değil ve Avrupa’ya daha fazla gaz tedarik edebilmek için üç veya dört yıl gerekiyor.’ denildi.

Bu, İsrail'in Lübnan'la bir sınır anlaşması imzalama amacının Rusya’nın yerini tutmayacağı anlamına geliyor.

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ın 29 Ekim 2022'de "Lübnan'ın kendi petrol ve gazını çıkarmasının engellenmesi halinde başka hiçbir tarafın gaz çıkarmasına izin verilmeyecek" başlığıyla çizdiği denklem deniz sınırı anlaşmasının uygulanması ve Lübnan'ın Doğu Akdeniz’deki zenginliğinden faydalanması için gerçek garantidir.

Genel olarak, Beyrut-Tel Aviv deniz sınırı müzakerelerine aşina olan herkes, direnişin söz konusu dosyaya müdahale etmemesi halinde Lübnan’ın Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz kaynaklarına asla kavuşamayacağı konusunda hemfikir.”/tesnim

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM