Libya eski Başbakanı şu ifadelerde bulundu: 

“Her yıl Eylül ayı başlarında düzenlenen törene çok sayıda resmi ve parti heyeti ile önemli şahsiyetler katılırdı. Her yıl, tören başlamadan birkaç hafta önce Muammer Kaddafi, törenin yöneticisi ve uluslararası parti ve kuruluşlarla ilişkilerden sorumlu kişi ile görüşür ve ona tanışmak istediği şahsiyetlerin isimlerini verirdi. 1978 yılının Eylül ayı başlarında düzenlenen törende İmam Musa Sadr, Kaddafi'nin görüşmek istediği isimlerden biriydi. Aslında, haber ajansları onun kaybolduğunu bildirene kadar Kaddafi'nin Sadr'ı Libya'ya davet ettiğini bilmiyordum.

Haberi duyar duymaz Kaddafi'nin ofisinin müdürü Ahmed Ramazan'ı aradım ve konuşmak için beni Muammer'in kardeşiyle görüştürmesini istedim. O gün çok sinirliydim. Kaddafi'ye, "Ne korkunç bir suç işledin? Evine misafir alıp bu korkunç suçu işlemek doğru mu? Bu mertlik ve faziletten uzak, alçakça ve ahlak dışı bir eylemdir” dedim. O da öfkeyle, "Beni İmam Musa Sadr'ı öldürmekle mi suçluyorsun? Git ve onu kendin ara. Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum” diye cevap verdi. Sonra da telefonu kapattı. Bu olayı, Kaddafi'nin devrilmesinden sonra Ahmed Ramazan yapılan sorgulama sırasında itiraf etti. 

Sonra iç güvenlik müdürü Muhammed el-Gazali’yi aradım. O da "Bu olayla ilgili hiçbir bilgim yok, bu haberi haber ajanslarından duydum" dedi.

Sonra havalimanındaki üst düzey konukların güvenlik görevlisi Ahmed Hattab'ı aradım ve ona öfkeyle, "Yerin dibinde de olsa İmam Musa Sadr'ı bulun, yoksa hepinizi idam ederim" dedim. Kısa bir süre sonra, Kaddafi'nin, istihbarat teşkilatından İmam Musa Sadr'a benzeyen, onun fiziksel özelliklerine sahip bir kişiyi bulup, giydirip Roma'ya göndermelerini istediğini öğrendim. Son olarak, bu özelliklerde olan Muhammed Ali el-Mübarek el-Rahibi adlı albay rütbeli bir istihbarat subayını kendisine tanıttılar. Bu konuda Muammer Kaddafi'nin kardeşi bana defalarca İranlı Şii bir şahsiyetin Lübnan ve Irak'taki Arap Şiilerine liderlik etmesini istemediğini söylemiş,"İmam Musa Sadr bir İranlı ve Şiiler arasında etkili bir kişi. Şiilerin Arap dünyasındaki liderliği Arapların elinde olmalıdır” demişti.'