İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise,
saldırının uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu belirterek, İsrail'in
sonuçlarına katlanacağını söyledi.
Tahran yönetimi, uluslararası hukuka göre İran'ın saldırıya
yanıt verme hakkını saklı tuttuğunu belirtiyor.
Bu bağlamda Tahran’daki Andishe Sazan Noor Enstitüsü'nde
gazeteciler ve Ortadoğu uzmanlarının katılımıyla “İran’ın, Şam'daki
Konsolosluğuna Saldırının Nedenleri ile Sonuçları” başlıklı basın toplantısı
düzenlendi.
Toplantıda İsrail’in saldırısını değerlendiren Batı
Asya'daki gelişmeleri yakından takip eden İranlı analist Saadullah Zarei,
“Siyonist rejimin Suriye'deki İran İslam Cumhuriyeti konsolosluğuna
gerçekleştirdiği saldırı şaşırtıcı bir olay değildi. Şam'da (25 Aralık 2023
tarihinde) General Seyyid Razi Musavi'ye yapılan suikastın ardından İsrail
rejimi böyle bir cinayeti planlamış.” dedi.
Saadullah Rarei sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siyonistleri karşı olduğu krizden kurtulmak için Suriye ve
Lübnan'da terör operasyonları yürüttüler, Lübnan'da engeller olmasına rağmen
suikast eylemleri birkaç kişiyle sınırlıydı, ancak İsrail Suriye’deki terör
operasyonlarını daha da genişletti, çünkü bu ülkede eli daha açıktı.”
Batı Asya'daki gelişmeleri yakından takip eden İranlı
analist Zarei, Siyonist rejimin geçtiğimiz hafta Suriye'de iki önemli saldırı
eylemi gerçekleştirdiğini belirterek, “İlk saldırı Halep yönelik yapıldı. Bu
saldırıda Lübnan Hizbullah Hareketi’ne bağlı nokta hedef alındı ve 7 Hizbullah
mensubu şehit oldu. Halep saldırısından birkaç gün sonra Siyonist İsrail’in
Şam'daki İran konsolosluğunu hedef alması sonucu 7'si İran vatandaşı 13 kişi
şehit düştü.” ifadelerini kullandı.
Zarai, “Bu kritik süreçte neden bur tür saldırılar
gerçekleşti? Bu sorunun cevabını bulmak için son iki haftada Siyonist rejimin
yüksek riski kabul edip Hizbullah ve İran'a karşı suç işlemesine sürükleyen
nedenlerini araştırmamız gerekiyor.” açıklamasını yaptı.
Bu konuda birçok önemli olayın araştırılabileceğini anlatan
İranlı Ortadoğu uzmanı, şunları kaydetti:
“Siyonistler Gazze’nin kuzeyindeki cephede savaşı
bitirdiklerini duyurmuş olsalar da son iki haftadır kuzeyde yoğun çatışmalar
yaşandı ve Hamas başta olmak üzere Filistinli direniş grupları bir hafta içinde
kuzeydeki Siyonist rejime karşı 70 operasyon gerçekleştirdi. Belli ki önemli
sayıda Siyonist de öldürülmüş, ayrıca savaşın üzerinden 6 ay geçtikten sonra
Aşkelon ve Aşdod'a direniş operasyonları yapılmıştır.”
Saadullah Zarei, abluka altındaki Gazze Şeridi'nden Siyonist
hedeflere yönelik direniş eylemlerinin devam ettiğini belirterek, “Bu eylemler
İsrail rejiminin destekçileri arasında korku yarattı ve Siyonist rejim
ordusunun pratikte Gazze Şeridi'nin ne kuzeyinde ne de güneyinde hiçbir
kontrolünün olmadığını gösterdi ve aynı zamanda bir bölgeyi ele geçirmenin tüm
noktaları kontrol etmek anlamına gelmediği ortaya çıktı.” değerlendirmesinde
bulundu.
İranlı analist, “Siyonist rejimin Gazze Şeridi’nin kuzey,
güney ve orta kesimlerini ele geçirmesine rağmen Filistin direnişi Gazze'deki
varlığını sürdürüyor. Direnişçiler İsrail rejiminin Filistin direnişine karşı
caydırıcılığının kırılgan olduğunu gösterdi.” diye konuştu.