Keşke O Amerikalı Kadının Şuuruna İslam Ülkelerinin Kukla Liderleri De Sahip Olsaydı!

GİRİŞ: 30.05.2024 13:04      GÜNCELLEME: 30.05.2024 13:04
Rasthaber -  1. Amerikalı bir kadının sözlerinin yer aldığı video sosyal medyada yayınlandı ve bu video ciddi şekilde yankı buldu.  Öncelikle kadının sözlerinin metnine dikkat edin:

"Kuran'ı okurken bana ağır gelen bir ayete rastladım. Önce ayeti okuyacağım, sonra da düşüncelerimi paylaşacağım. Kur'an'ın dördüncü suresi olan Nisa Suresi'nin 56. ayeti şöyle diyor: 'Bizim ayetlerimizi inkâr edenleri, derileri yanıp döküldükçe, derilerini başkalarıyla değiştireceğiz ki azabı daha iyi tatsınlar. Şüphe yok ki Allah üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.'

Eğer 6 ay önce bu ayeti okusaydınız ve fikrimi sorsaydınız, size farklı bir şey söylerdim. Belki de çok ağır olduğunu ve böyle bir davranışı sergileyenin Tanrı olamayacağını düşünürdüm. Ancak, İsrail'in Amerikan hükümetinin verdiği milyarlarca dolarlık bombalarla Filistin halkına neler yaptığını gördükten sonra, bu ayette geçen cezanın tamamen adil olduğunu anladım. Artık bu ayeti anlıyorum. Hükümetimizin Filistin halkına karşı işlediği suçlardan dolayı özür dilerim. Bu suça biz de ortağız. Gerçekten çok üzgünüm."

2. İsrail'in Gazze'de işlediği vahşet, tarihçilerin de belirttiği gibi tarihte benzeri görülmemiş bir zulümdür. Sivilleri, kadınları ve çocukları öldürdüler. Evleri, hastaneleri, okulları, kreşleri ve insanların yaşadığı her yeri bombaladılar. Yüzlerce hastayı ve refakatçilerini elleri bağlı bir şekilde diri diri gömdüler. İsrail sadece sahte bir rejim değil, aynı zamanda hiçbir ahlaki ve insani kurala veya uluslararası yasaya uymayan bir yapı. Bu hafta sonu, ABD'nin verdiği GBU-39 bir tonluk bombalarla sivil halkın bulunduğu bir mülteci kampını gece bombalayıp kadın ve çocukları katletmeleri, İsrail'in vahşetinin sadece bir örneğidir. Amerikan gazetesi Washington Post, muhabiri şöyle aktarıyor: "Anne-babalar yangında diri diri yanıyordu ve çocuklar bizden kendilerini kurtarmamızı istiyorlardı ama hiçbir çare yoktu.  Yanan çadırların arasında yanmış kadın ve çocuk cesetleri ve..."

Avrupa Birliği, İsrail'e silah sevkiyatını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini açıkladı. Adının açıklanmasını istemeyen bir Beyaz Saray yetkilisi Washington Post muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail'in kendini savunma hakkı var. Ancak sivilleri korumak için gerekli önlemleri alması gerekiyor." dedi!

3. Batı'da ve Doğu'da halkların uyanışı ve İsrail rejiminin suçlarına karşı üniversite öğrenci ve öğretim üyelerinin ayaklanması, söz konusu Amerikalı kadının açıklamalarında olduğu gibi, vahşi Siyonistlere karşı en büyük ve ağır darbedir ve Batılı ülkeleri asalak gibi kullanan bu uğursuz rejim kesin olarak yok olacaktır. Ancak İslam dünyası da İsrail'e karşı mücadele etmek için İran İslam Cumhuriyeti gibi kendi gücünü ve kapasitesini ortaya koymalıdır. Peki Nasıl?

4. İmam Humeyni'nin çözüm getiren sözlerine teveccüh etmeliyiz. İmam Humeyni, 26 Temmuz 1979'da kendisini ziyaret eden bir Suriye heyetine şunları söyledi: "Müslümanlar arasındaki tüm zayıflıklar ve İslam ülkelerindeki tüm yolsuzluklar, [bağımlı] hükümetlerden kaynaklanmaktadır. Hükümetler, ne yazık ki, bencillikleri nedeniyle yabancılara hizmetçi gibi davranıyor ve kendi halklarına efendilik taslıyorlar. Tüm yolsuzluklar, İslam ülkelerindeki bu hizmetkarlık ve efendilikten kaynaklanmaktadır.

Halklar, İslam'ın ve halkların çıkarlarına aykırı davranan hükümetlerle, İran halkının devrik Şah'a yaptığı muameleyi yapmalıdır. Ve bu, hükümetlerin halkların yoluna aykırı davrandığı yerlerde yapılırsa, sorunlar çözülecek ve yabancıların İslam ülkelerinden eli çekilecektir. Ben yüce Allah'tan, ya hükümetleri İslam'a ve Müslümanların çıkarlarına uygun davranmaları için akıllarını başına getirmesini, ya da halklara onlara üstünlük vererek onları ortadan kaldırmasını dilerim... Eğer Müslümanlar birlik olsalardı, her biri İsrail'e bir kova su dökeydi, İsrail'i sel götürürdü."

5. ABD'nin kuklası ve İmam Humeyni'nin deyimiyle "Amerika'nın uşakları" olan, İslam ülkelerine dayatılan hükümetler, kendi Müslüman halklarının ayaklanmalarına karşı koyacak kadar güçsüz ve dayanıksızdır. Bu gerçeği, Filistin, Lübnan, Yemen ve Irak halklarının direniş bayraklarında ve bu alanda İran İslam Cumhuriyeti'nin öncülüğünde ve bayraktarlığında açıkça görebiliyoruz.

6. Şimdi, yazının başında yer alan o Amerikalı kadının sözlerini bir kez daha okuyun. O, yüz milyonlarca insanın Siyonist rejimin ve vahşi liderlerinin ağır bir şekilde cezalandırılması ve yok edilmesi talebinin tercümanıdır. Peki, ne hissediyorsunuz? Keşke bazı İslam ülkelerinin kukla liderlerinin sözlüğünde de bu Amerikalı kadının biraz olsun şuuru ve bilinci olsaydı! Ama ne yazık ki yok!

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM