"Kuran'ı okurken bana ağır gelen bir ayete rastladım.
Önce ayeti okuyacağım, sonra da düşüncelerimi paylaşacağım. Kur'an'ın dördüncü
suresi olan Nisa Suresi'nin 56. ayeti şöyle diyor: 'Bizim ayetlerimizi inkâr
edenleri, derileri yanıp döküldükçe, derilerini başkalarıyla değiştireceğiz ki
azabı daha iyi tatsınlar. Şüphe yok ki Allah üstündür, hüküm ve hikmet
sahibidir.'
Eğer 6 ay önce bu ayeti okusaydınız ve fikrimi sorsaydınız,
size farklı bir şey söylerdim. Belki de çok ağır olduğunu ve böyle bir
davranışı sergileyenin Tanrı olamayacağını düşünürdüm. Ancak, İsrail'in
Amerikan hükümetinin verdiği milyarlarca dolarlık bombalarla Filistin halkına
neler yaptığını gördükten sonra, bu ayette geçen cezanın tamamen adil olduğunu
anladım. Artık bu ayeti anlıyorum. Hükümetimizin Filistin halkına karşı
işlediği suçlardan dolayı özür dilerim. Bu suça biz de ortağız. Gerçekten çok
üzgünüm."
2. İsrail'in Gazze'de işlediği vahşet, tarihçilerin de
belirttiği gibi tarihte benzeri görülmemiş bir zulümdür. Sivilleri, kadınları
ve çocukları öldürdüler. Evleri, hastaneleri, okulları, kreşleri ve insanların
yaşadığı her yeri bombaladılar. Yüzlerce hastayı ve refakatçilerini elleri
bağlı bir şekilde diri diri gömdüler. İsrail sadece sahte bir rejim değil, aynı
zamanda hiçbir ahlaki ve insani kurala veya uluslararası yasaya uymayan bir
yapı. Bu hafta sonu, ABD'nin verdiği GBU-39 bir tonluk bombalarla sivil halkın
bulunduğu bir mülteci kampını gece bombalayıp kadın ve çocukları katletmeleri,
İsrail'in vahşetinin sadece bir örneğidir. Amerikan gazetesi Washington Post,
muhabiri şöyle aktarıyor: "Anne-babalar yangında diri diri yanıyordu ve
çocuklar bizden kendilerini kurtarmamızı istiyorlardı ama hiçbir çare
yoktu. Yanan çadırların arasında yanmış
kadın ve çocuk cesetleri ve..."
Avrupa Birliği, İsrail'e silah sevkiyatını yeniden gözden
geçirmesi gerektiğini açıkladı. Adının açıklanmasını istemeyen bir Beyaz Saray
yetkilisi Washington Post muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail'in
kendini savunma hakkı var. Ancak sivilleri korumak için gerekli önlemleri
alması gerekiyor." dedi!
3. Batı'da ve Doğu'da halkların uyanışı ve İsrail rejiminin
suçlarına karşı üniversite öğrenci ve öğretim üyelerinin ayaklanması, söz
konusu Amerikalı kadının açıklamalarında olduğu gibi, vahşi Siyonistlere karşı
en büyük ve ağır darbedir ve Batılı ülkeleri asalak gibi kullanan bu uğursuz
rejim kesin olarak yok olacaktır. Ancak İslam dünyası da İsrail'e karşı
mücadele etmek için İran İslam Cumhuriyeti gibi kendi gücünü ve kapasitesini
ortaya koymalıdır. Peki Nasıl?
4. İmam Humeyni'nin çözüm getiren sözlerine teveccüh etmeliyiz.
İmam Humeyni, 26 Temmuz 1979'da kendisini ziyaret eden bir Suriye heyetine
şunları söyledi: "Müslümanlar arasındaki tüm zayıflıklar ve İslam
ülkelerindeki tüm yolsuzluklar, [bağımlı] hükümetlerden kaynaklanmaktadır.
Hükümetler, ne yazık ki, bencillikleri nedeniyle yabancılara hizmetçi gibi
davranıyor ve kendi halklarına efendilik taslıyorlar. Tüm yolsuzluklar, İslam
ülkelerindeki bu hizmetkarlık ve efendilikten kaynaklanmaktadır.
Halklar, İslam'ın ve halkların çıkarlarına aykırı davranan
hükümetlerle, İran halkının devrik Şah'a yaptığı muameleyi yapmalıdır. Ve bu,
hükümetlerin halkların yoluna aykırı davrandığı yerlerde yapılırsa, sorunlar
çözülecek ve yabancıların İslam ülkelerinden eli çekilecektir. Ben yüce
Allah'tan, ya hükümetleri İslam'a ve Müslümanların çıkarlarına uygun
davranmaları için akıllarını başına getirmesini, ya da halklara onlara üstünlük
vererek onları ortadan kaldırmasını dilerim... Eğer Müslümanlar birlik
olsalardı, her biri İsrail'e bir kova su dökeydi, İsrail'i sel götürürdü."
5. ABD'nin kuklası ve İmam Humeyni'nin deyimiyle
"Amerika'nın uşakları" olan, İslam ülkelerine dayatılan hükümetler,
kendi Müslüman halklarının ayaklanmalarına karşı koyacak kadar güçsüz ve
dayanıksızdır. Bu gerçeği, Filistin, Lübnan, Yemen ve Irak halklarının direniş
bayraklarında ve bu alanda İran İslam Cumhuriyeti'nin öncülüğünde ve
bayraktarlığında açıkça görebiliyoruz.
6. Şimdi, yazının başında yer alan o Amerikalı kadının
sözlerini bir kez daha okuyun. O, yüz milyonlarca insanın Siyonist rejimin ve
vahşi liderlerinin ağır bir şekilde cezalandırılması ve yok edilmesi talebinin
tercümanıdır. Peki, ne hissediyorsunuz? Keşke bazı İslam ülkelerinin kukla
liderlerinin sözlüğünde de bu Amerikalı kadının biraz olsun şuuru ve bilinci
olsaydı! Ama ne yazık ki yok!