"Abu Muhammed el-Culani" [Ahmed el-Şer’a]
başkanlığında Suriye’deki geniş çaplı silahlı grup toplantısında Culani'nin
Suriye'deki "geçiş dönemi başkanlığı" görevini üstleneceği kararı
alındı. Böylece, Ahmed el-Şer’a, "geçiş dönemi" olarak adlandırılan
süreçte Suriye Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenecek.
Toplantının diğer sonuçları arasında, 2012 Anayasası'nın
askıya alınması, istisnai yasaların yürürlükten kaldırılması, Beşar Esad
yönetiminde kurulan halk meclisi ya da parlamentosu ile komisyonlarının
feshedilmesi, Esad rejimine ait ordu ve güvenlik teşkilatlarının feshedilmesi,
Baas Partisi'nin feshi, Ulusal İlerici Cephenin feshedilmesi ve geçiş süreci
boyunca geçici bir yasama meclisi kurma yetkisi verilmesi yer aldı.
Bu kararlar, özellikle Suriye ordusunun feshedilmesi kararı,
2003 yılında Irak'ta Amerikan yöneticisi Paul Bremer tarafından alınan
kararlarla büyük benzerlik gösteriyor. O dönemde Bremer, Irak’ta Baas rejiminin
çökmesinin ardından orduyu ve güvenlik birimlerini feshetmişti. Bu da Irak’ın
büyük kaos, güvenlik sorunları, terörizm, mezhep çatışmaları ve nihayetinde
"DAEŞ" gibi grupların yükselmesine yol açtı.
Amerikalılar, ordunun ve güvenlik teşkilatlarının
feshedilmesinin büyük bir hata olduğunu ve bu kararın Irak’ın güvenliği ve
istikrarı üzerinde büyük olumsuz etkiler yarattığını daha sonra kabul ettiler.
Birçok Amerikalı yetkili, DAEŞ’in yükselmesi ve Irak’ın büyük bölümlerinin bu
grup tarafından ele geçirilmesinin temel nedenlerinden birinin, ordu ve
güvenlik birimlerinin feshedilmesi olduğunu söylüyor.
Eski ABD Deniz Kuvvetleri Generali Anthony Zinni, "Yeni
bir ordu kurulana kadar eski ordu ve silahlı kuvvetlerin korunması gerektiği
doğruydu" diyerek Bremer’in erken fesih kararının, eski ordu mensuplarının
kaybolmasına ve bu kişilerin terörist gruplara katılmalarına yol açtığını
belirtiyor. Zinni, bu kararın bölgedeki güvenlik boşluğuna yol açtığını ifade
etti.
Diğer bir general olan Ray Odierno, 2003 ile 2010 yılları
arasında Irak’taki ABD kuvvetlerinin komutanıydı. Odierno, Zinni’nin
görüşlerine katılarak, "Irak ordusunu feshettik, sonra yıllarca bu orduyu
yeniden kurmak için çaba harcadık" dedi.
Irak’taki sorunlardan biri, ordunun Baas rejimiyle
ilişkilendirilmesiydi. Elbette bu orduda Saddam Hüseyin’e sadık olan Baas
partisi üyeleri vardı, ancak bu durum, ordunun tamamını kapsayan bir özellik
değildi. ABD, Irak’ı parçalamak için bu durumu fırsat bilmiş olsa da aslında
Baas Partisi’ne sadık olanlar ordudan çıkarılabilir, ancak ordunun yapısı
bozulmadan Irak’a krizler yaşatılmadan devam edebilirdi.
Bugün, yaklaşık 20 yıl sonra, bu başarısız ve tehlikeli
deneyimin bir benzeri Suriye’de yaşanıyor. Çarşamba günü, Suriye'nin askeri
operasyonlar sözcüsü "Hasan Abdugani" sadece Suriye ordusunun
feshedildiğini duyurmakla kalmadı, aynı zamanda bu fesih kararının Suriye’nin
tüm güvenlik hizmetlerini, askeri istihbarat, polis gücü, genel güvenlik ve
istihbarat daireleri gibi tüm birimleri kapsayacağını belirtti. Bu durum,
Suriye içinde geniş güvenlik boşluklarına yol açacak ve terörist gruplar bu boşlukları
kendi amaçları için kullanacaktır. En büyük zararı ise, hala DAEŞ gibi
grupların ve "Heyet Tahrir Şam" gibi grupların işlediği suçları
unutamayan Suriye halkı görecektir.
Amerika'nın Irak'ta orduyu feshetmesi büyük bir hata olup, sadece yeni orduyu önemli kadrolardan mahrum bırakmadı, aynı zamanda Irak’ı çözümsüz sorunlarla baş başa bıraktı ve bu durum, Irak’ın varlığı ve geleceği için büyük bir tehdit oluşturdu. Şimdi ise aynı tecrübe Suriye’de tekrar ediliyor ve bu, Suriye'nin varlığını ve kimliğini daha büyük bir tehlike altına sokuyor.