Dün akşam Beyaz Saray’da basına açık olarak yapılan toplantıda ABD Başkanı Donald Trump ile Vladimir Zelenskiy arasında tartışma yaşandı.

Bu konuda Sputnik'e değerlendirmede bulunan tarihçi Doç. Dr. Mehmet Perinçek, şunları söyledi:

'Kullan-at politikasından çarpıcı bir örnek'

Beyaz Saray'daki görüşme ve ortaya çıkan tablo aslında emperyalist devletlerin kullan-at politikası açısından çok çarpıcı bir örnek. Aslında Ukrayna'nın Kiev rejiminin ve Zelenskiy'in içine düştüğü bu durumdan herkes ders çıkartmalıdır. İlk önce emperyalist devletlerin planlarında rol oynayan hükümetler, ülkelerine ve halklarına büyük zarar vermektedir. Onları komşularıyla düşman hale getirmekte, çatıştırmakta ve sonrasında da yükselen Avrasya döneminde de ciddi bir hezimete düşürmektedir. Emperyalist devletlerde bu enstrümanlarını kullanırlar, kullandıktan sonra ömürleri tükenince de buruşturup bir kenara atarlar.

Peirnçek, “Bu savaşın başından beri zaten hep şunu ifade ediyorduk, bu savaş Ukrayna ile Rusya arasında değil, Rusya ile NATO arasında, kollektif batı arasında, Atlantik kamp arasında diye. Burada Ukrayna'nın, Kiev rejiminin herhangi bir iradesi olmadığını, sadece Atlantikçilerin elinde Rusya'ya ve tüm Avrasya'ya karşı bir üst, alet olduklarını söylüyorduk. Bu Beyaz Saray'da görüşme de aslında iki eşit güç arasında değil, efendiyle onun enstrümanı, bir aleti arasındaki bir görüşmeyi bize göstermektedir. Dolayısıyla Kiev rejiminin olmayan iradesi ileriki dönemde de yeni bir dünya kurulurken ve Ukrayna meselesinde de özelinde tabii hiçbir şekilde rol oynamayacaktır. Bundan tabii ders çıkarılmalıdır. Emperist devletlerin planlarında rol oynayan hükümetlerin veya muhalefet örgütlerinin hatta terör örgütlerinin eninde sonunda düşecekleri durumu bize göstermektedir” vurgusunu yaptı.

‘Türkiye de ders çıkarmalıdır’

“Türkiye'de bundan ders çıkarmalıdır. Türk hükümeti Suriye politikalarıyla, Ukrayna politikalarıyla iyice Atlantik çizgisine giren bir politika izlemiştir. Bu politikalar Türkiye'nin gerçek müttefikleriyle İran'la, Rusya'yla ve Çin'le arasına soğukluk sokmuştur. Ama Batı çizgisinde, Atlantik çizgisinde ilerlemek Türkiye'ye de çok büyük zararlar verecektir. Türkiye'nin de tabii dediğimiz gibi ders çıkartması gerekiyor. Emperyalist politikalar, Atlantik güdümlü politikaları uygulamak sonuç olarak büyük bir hezimetle sonuçlanacaktır. Beyaz Saray'daki tablo Batı devletlerine Emperyalist güçlere güvenilmemesi gerektiğini de bize göstermektedir” uyarısında bulunan Perinçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘Avrupa büyük bir bataklığın içerisine sürüklenmiştir ve daha da batmaktadır’

Bu noktada tabi Avrupa'nın tutumu da dikkat çekicidir. Trump hükümeti aslında tabiri caizse bükemediği bileği öpmek zorunda kalmıştır. Yani Amerika'nın daha gerçekçi olan güçleri Rusya ile Çin'le silahlı bir çatışma içine girilmesinin kendilerine bir yarar getirmeyeceğini, güç dengelerinin Avrasya lehine döndüğünü, dolar saltanatının yıkılmaya başladığını görmüşlerdir ve sonuç olarak Rusya ve Çin'e karşı saldırgan politikalardan vazgeçmek zorunda kalmışlardır. Ancak Avrupa bu saldırgan tavrı yani Biden'ların Atlantik cephesinin saldırgan tavrını sürdürmek istediğini bize göstermektedir. Beyaz Saray'taki görüşmeden sonra Zelenskiy'e destek mesajları da bunu göstermektedir. Avrupa büyük bir bataklığın içerisine sürüklenmiştir ve daha da batmaktadır. Bu politikaları onları ekonomik olarak siyasal olarak daha derin krizlere sürükleyecektir. Trump'ların gerçekçi politikalarını reddedip saldırgan Biden çizgisini sürdürmeleri en fazla yine Avrupa'ya zarar verecektir. Bunu da görmek gerekir. Beyaz Saray'daki görüşmenin diğer bir çıkarımı da Rusya'nın bu savaşı kazandığıdır. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın Zelenskiy’e karşı tavrı, Zelenskiy'nin Kiev rejiminin içine düştüğü durum Trump'ın Rusya ile anlaşma çabaları hem ekonomik hem siyasal anlaşma çabaları Rusya'nın da bu savaşı net kazanan tarafı olduğunu göstermektedir. Yaptırımlar istenilen sonuçlara ulaşmamıştır.