Amerika da ikiyüzlü bir şekilde medya önünde insani
kurallara uyulması gerektiğini söylüyor ama son birkaç gün içinde Siyonist
rejime çok büyük miktarda silah gönderdi. Bu arada Biden'ın Amerika'sı yüzyılın
anlaşmasını yapmak istiyor. Biden, Gazze’nin işi bittikten sonra bölgedeki Arap
hükümetlerine Filistin devletini tanıma ayrıcalığını vererek onları bu rejimle
tam normalleşmeye itmeyi planlıyor.
Yani, zaten başarısız olan bir vaatle kendilerince Filistin
topraklarında silahlı direnişin olmadığı bir durumda, İsrail'i bölgeye dâhil
etmeye yönelik uzun süredir devam eden arzusunu yerine getirmek istiyor.
Bölgedeki Arap ülkeleri, tarihi ihanetlerini sürdürerek bu
fikrin yardımına koştu ve daha herhangi bir ayrıcalık almadan İsrail
ekonomisini kurtarmak için bir kara koridoru başlattı. Bu koridor, Aksa Tufanı
nedeniyle beklenenden daha erken ortaya çıkan ve malları Dubai'den Suudi
Arabistan'a, Ürdün'e ve oradan da şu an Filistinlileri katleden İsrail rejimine
taşıyan bir koridordur. Siyonist rejimin ulaştırma bakanının ifadesine göre,
eğer bu kara yardımı olmasaydı savaşın ekonomik dayatması ve Kızıldeniz'in
koşulları çok daha zor, hatta ölümcül olacaktı.
Peki neden iki devlet fikri yine başarısız olacak?
Birincisi, Siyonist rejimin mevcut hükümeti Filistin devleti ve hükümetini
kabul etmeye istekli değil. Aslında niyetleri Filistin topraklarında kalan tüm
Filistinlileri Lübnan, Ürdün ve Mısır'a taşımak ve Filistin devleti meselesini
sonsuza kadar bitirmekti. Aksa Tufanı tüm bu planları yerle bir etti. Şimdi de
iç şartları dikkate alarak 80 yıldır sessiz kalan meselenin sonuca varmasını
kesinlikle kabul etmeyecekler. Hikâyenin diğer tarafında ise Filistin meselesi
var. Biden'ın planına göre, Filistin Yönetimi, Filistin halkının temsilcisi
olarak görevi devralmalıdır. Artık bu hükümet Fetih ehli nezdinde meşruiyetini
kaybetmiştir. Son anketler Filistin halkının yüzde 87'sinden fazlasının iki
devlet fikrine karşı olduğunu gösteriyor. Bu da hikâyenin bir tarafının konuya karşı
olacağı anlamına geliyor. Öte yandan direniş grupları da hâlâ yaşıyorlar ve bu rejimin
vahşetine rağmen direnmekten vazgeçmediler. Bu açıklamalarla birlikte gündeme
gelen en önemli konu, Refah saldırısının engellenmesi için Batı'ya medya ve
siyasi baskı yapılmasıdır. İnsan haklarına sahip çıkan Batı, artık o kadar
rezil bir durumda ki, artık o sözde insan hakları iddialarından bahsetmiyorlar.
Ama yine de insanların ve medya aktivistlerinin yardımıyla baskı yaratmak
mümkün. Ayrıca soykırıma karışan üç ülke başta olmak üzere bölge ülkelerine
siyasi baskı yapılması gerekiyor. Kısacası bu konuda elimizden geleni
yapmalıyız. Direniş cephesi ne yapacağını biliyor ve Allah’ın izniyle tüm
gücüyle vazifesini yerine getirecektir.