Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Adnan Türkkan'ın sorularını
yanıtlayan Perinçek, "Hedef Şam değil, hedef Ankara olur. Şam düştüğü
zaman Türkiye'nin birliği, bütünlüğü tehlikeye düşer. Diyarbakır hedef hale
gelir" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün
Cuma namazı sonrasında yaptığı açıklamalarının da yanlış aktarıldığını kaydeden
Perinçek "Sayın Cumhurbaşkanının muhalefet kuvvetleriyle ilgili söylediği
'Hedefleri Şam' tespitini kalkıp da Türkiye'nin bir tespiti, hedefi gibi
kamuoyuna yansıtmak bir ABD-İsrail görevidir. Şam düşerse, Beşar Esad yönetimi
yıkılırsa onun Suriye'nin bütünlüğünü sağlayacak bir alternatifi, seçeneği
yok" dedi. Perinçek ayrıca hükümete yakın gazetelerdeki 'Hedef Şam'
manşetlerini de "Rezalet" olarak niteledi.
ŞAM DÜŞERSE...
Perinçek açıklamasında şunları söyledi: "Şunu çok açık
şekilde ifade edelim; Şam düşerse Diyarbakır tehdidi ciddileşir. Çünkü Şam'ın
düşmesi durumunda Beşar Esad'ın Suriye'nin birliğini bütünlüğünü sağlayacak bir
alternatifi yok. Şam'ı kim düşürüyor? HTŞ... HTŞ, ABD ve İsrail'in kontrolunda.
Şam düştüğü zaman Suriye parçalanıyor. Suriye'de kim kuruluyor? PKK/PYD
devletçiği kuruluyor. Diyecekler ki zaten yok mu? Var ama orada iyice pekişiyor
ve hatta meşruluk kazanıyor. Türkiye'nin güneyinde bir PKK devleti istikrar kazanıyor.
Arkasında da üstelik HTŞ'den oluşacak bir Şam yönetimi olacak... Bugün birtakım
hükümetin yandaşı olan basında 'Hedef Şam' gibi manşetlerin atılması bir
rezalettir. Hedef Şam değil, hedef Ankara olur. Şam düştüğü zaman Türkiye'nin
birliği, bütünlüğü tehlikeye düşer. Diyarbakır hedef hale gelir. Çünkü
Amerika'nın bütün planları 1991 bu yana adım adım ilerlemiş olacak.
Şam düşerse, Beşar Esad yönetimi yıkılırsa onun Suriye'nin
bütünlüğünü sağlayacak bir alternatifi, seçeneği yok. Şam düşerse kuzeyde
Türkiye sınırlarında PKK devletçiği kurulur. HTŞ ile PKK arasında bir çekişme
olmadığı da apaçık ortaya çıktı. Beraber hareket ettiklerini açıkça
söylüyorlar. İkisi de maşadır, ikisi de ABD-İsrail'in piyon kuvvetleridir. Ama
bu önlenecek, önlenmesi gerekir.
"İran, Rusya ve bizim dışişleri bakanlarının yapacağı toplantı
çok çok önemli. Bu toplantı Şam'ı savunma toplantısı olacaktır ve Şam'a doğru
ilerleyen HTŞ'yi durdurma toplantısı olacaktır. Türkiye yönetiminde şöyle bir
hata var; Beşar Esad'ı korkuturuz. Bak Şam düşüyor aklını başına topla, bak biz
senin işbirliği önermiştik, şimdi gel seninle işbirliği yapalım. Suriye'nin
geleceğini birlikte kuralım şeklinde bir baskı yaratıyorlar. Ve HTŞ'nin Şam'a
ilerlemesinden de yararlanıyorlar. Bu da çok yanlış. Suriye ile ilişkilerde onu
korukutmak, baskı altına almak, bak düşüyorsunuz, yıkılıyorsunuz şeklindeki
tavırlara lüzum yok.
Türkiye, Suriye, Irak ve İran'ın toprak bütünlüğü
birbirlerine bağlıdır. Bizim geleceğimiz ortaktır. Hem vatan birliğimiz
açısından ortaktır hem de ekonomik geleceğimiz, özgürlüğümüz, bağımsızlığımız,
egemenliğimiz bakımından ortaktır. O nedenle Suriye'ye elimizi uzatıyoruz. Ve
Suriye yönetimini bu ortak vatan bütünlüğünde, ortak ekonomik refahta, ortak
bağımsızlık ve egemenlikte beraberliğe çağırıyoruz. Gelin birlikte Suriye'deki
terör örgütlerini temizleyelim. Türkiye'nin Suriye Arap Cumhuriyeti'ne tavrı bu
olmalıdır."
"Bugün Şam tehdit altında. Bugün bulunduğumuz durum
budur. Bugün Şam tehdit altındadır. Dolayısıyla Diyarbakır tehdit altındadır.
Türkiye'nin güneyinde bir PKK devletçiliğinin kurulması gündeme gelmiştir.
Türkiye'nin önündeki sorun budur. Yoksa Türkiye'nin önündeki sorun Esad'ı
yargılamak, geçmişte şöyle yaptın, böyle yaptın, senin yüzünden oluyor falan
bunlar Türkiyeci olmayan tavırlardır. Bunlar Beşar Esad düşmanı, aklını oraya
takmış, oraya aklını takmasının sebebi de Amerika ve İsrail'dir. Kimileri için
de mezhepçiliktir. Onun için bugün mesele Esad ne yapıyor? Tayyip Erdoğan ne
yapıyor? Tayyip Erdoğan şu hatayı yaptı. Esad bu hatayı yaptı, bunları
yargılamak değil. Bugün bir Türkiye vatanseveri için, bir Rusya vatanseveri
için bugün bir İran vatanseveri için ve bütün insanlık için tavır şudur.
Amerika ve İsrail HTŞ üzerinden Şam'ı ele geçirme gayreti içerisindedir. Oraya
doğru ilerleyen HTŞ'nin silahlı kuvvetleri vardır. Amerika, İsrail güdümlü
silahlı kuvvetlerdir. Bunu önlemek, engellemek bu bizim bugün önümüzdeki sorun.
Onun için bunu engellerken Beşar Esad'a iki de bir iğnelemek, dokundurmak,
eleştirmek, bununla yapamazsınız. Sonuç itibariyle onun direnmesi, Türkiye'nin
direnmesi. Yani biz bugün Beşar Esad'ın direnmesini mi istiyoruz? Şam'ı
savunmasını mı istiyoruz? Yoksa Şam'ın düşmesini mi istiyoruz? Türkiye
vatanseverinin önündeki sorun bu. O bakımdan böyle tutturmak, zaten Esad
yüzünden oluyor. Esad sen hatalısın falan bunlar Türk vatanseverine yakışan
tavırlar değil.
"Bakın HTŞ diyelim geldi Şam'ı ele geçirdi. Ne olacak?
Orada El Kaide'ler şunlar bunlar. Yani tamamen Ortadoğu'da mezhep savaşlarına
hizmet eden bir yönetim olacak. O çok tehlikelidir. O bakımdan Beşar Esad'ın
Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunacak bir alternatifinin seçeneğinin olmaması
en büyük gerçektir. Hani HTŞ oraya girdiği zaman Suriye'nin toprak bütünlüğünü
mü sağlayacak? Suriye'yi bölmek için giriyor. Suriye'yi bölmek için oraya
itiliyor. En büyük gerçek bu. Aynı zamanda HTŞ'nin tabii ideolojik konumu yani
DEAŞ kökenli, El Kaide kökenli olması, İslam'a düşman olması, Amerika tarafından
kullanılan bir örgüt olması, hâlâ Amerika tarafından beslenen, eğitilen bir
örgüt olması, bunlar çok çok önemli ve dahası Türkiye'yi yalnızlaştıran bir
girişimle karşı karşıyayız. Yani HTŞ'nin karşısında olanlar Türkiye ile Rusya
arasındaki Türkiye'yle İran Suriye arasındaki Türkiye bölge ülkeleriyle
arasındaki birlikleri de dağıtan Amerika ve İsrail hesabına Türkiye'yi
yalnızlaştıran bir çabanın içindeler. Türkiye, Rusya'dan, İran'dan, Suriye'den,
Irak'tan, bölge ülkelerinden ayrı düştüğü zaman, yalnızlaştığı zaman ne olur? O
zaman Amerika ve İsrail için daha kolay bir hedef olur Türkiye ve Diyarbakır'ı
ele geçirmeleri için aynı zamanda bir zemin hazırlamış olursunuz. O bakımdan da
bu Şam'a gidiyor falan filan diye çengi çalan, alkış yapanları buradan şiddetle
uyarıyoruz, kınıyoruz, mahkum ediyoruz.
TÜRKİYE 'DUR' DERSE HTŞ DURUR
"HTŞ'yi durduracak bir Türkiye burada. Türkiye'nin
HTŞ'yi durduracak gücü var. Yani onun çok çeşitli imkanları var. Yarın
Dışişleri Bakanları arasındaki toplantıdaki alacağı tavır bile Türkiye için
HTŞ'yi durdurmaya yönelik olabilir. Yani Türkiye'nin öyle gücü var ki HTŞ'yi
durdurur. Yani askeri güç de kullanması gerekebilir ama askeri güçten önce
HTŞ'ye Türkiye 'Dur, orada Suriye'yi parçalamaya kalkıyorsun, Kürdistan projesine
Amerika-İsrail'in ikinci İsrail projesine hizmet ediyorsun. Sana dur diyorum'
demesi bile HTŞ'yi durdurur. Yanında ayrıca Rusya var. İran var. Tabii ayrıca
direnen Suriye Kuvvetleri de var.
Bugün sorumluluk günüdür. Hepimiz göğsümüzü Şam'a siper
etmeliyiz. Göğsümüzü Şam'a siper ettiğimiz zaman göğsümüzü Türkiye'ye siper
ediyoruz. Göğsümüzü Diyarbakır'a siper ediyoruz. Suriye'nin bölünmesine karşı
tavır bugün Türk vatanseverinin sınavdan geçtiği tavırdır. Sınav bugünün
sınavıdır. Onun için herkesi sorumluluğa, kararlılığa davet ediyorum/aydınlık