İşgalci İsrail rejimi bu savaşı "son savaş" olarak
görürken, direniş ise bu savaşı "sondan bir önceki savaş" olarak
görüyor ve bu durumun kendisi bu savaşın önemini ve kaderini belirlediğini
gösteriyor. Bu konuda bazı noktalar var:
1- İsrail rejimi, 76 yıllık tarihinde 13 savaş geçirdi.
Mevcut Gazze savaşı öncesine kadar ve 1948 savaşını hariç tutarsak, İsrail
savaşları iki gün ile iki ay arasında sürdü ve genellikle siyasi anlaşmalarla
sona erdi. Bu anlaşmalar bazen İsrail'in lehine, bazen de aleyhine sonuçlandı.
Tüm bu savaşlarda bir ilke vardı: "İsrail'in askeri üstünlüğünü
korumak" ve bunu kabul etmek. Mevcut Gazze savaşı öncesindeki 12 savaşta
İsrail, askeri üstünlüğünü pekiştirerek savaştan çıktı. 33 günlük savaşta,
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararnamesiyle sona eren
savaşta, İsrail ordusu ağır darbeler ve hasarlar aldı. Ancak, o zamanki
Hizbullah'a göre sadece silahların ve ekipmanların üstünlüğü belirgindi. Evet,
İsrail ordusu 2006'daki Hizbullah'a karşı savaşta yenildi, ancak bu yenilgi
"İsrail çöküyor" sonucuna yol açmadı. Buna rağmen, İsrail'in
savaşlardaki görevi açıktı; her savaş bir karara varılmalıydı. Bundan sonra,
İsrail'de her şey normale döner ve olağanüstü halden çıkarak bir sonraki savaşa
kadar zayıflıklarını giderirdi.
2- Rejim bu savaşı tamamen "tersine çevrilmiş" bir
durumda görüyor. Bu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin bir
kararnamesinin yayınlanmasından sonra devam eden tek savaş ve İsrail'in devam
etme iştahına sahip olduğu tek savaş. 2006 yılında yaşanan 33 günlük savaşta,
İsrail ordusu dokuzuncu günden itibaren savaştan çıkmak için bir kararname
çıkarılmasını talep etmiş, ancak Amerikalılar 20 Ağustos'a, yani savaşın 31.
gününe kadar buna engel olmuştu.
İsrail, bu savaşın kendi kaderini belirleyeceği
düşüncesiyle, ağır ve benzeri görülmemiş maliyetlere katlanmak pahasına da olsa
savaşa devam etmekte ısrar ediyor. İsrail, başkalarına ve arabuluculara
güvenemeyeceğini düşünüyor, çünkü onların yolundan gitmenin sadece geçici bir
çözüm olacağına ve kısa süre sonra daha ağır bir savaşla karşı karşıya
kalacağına inanıyor. İsrailliler, bugün Gazze Savaşı'nın bu şekilde sona ermesi
durumunda, yarın İsrail hükümetinin düşeceğine ve bu düşüşün, ülkeyi uzun süreli
bir hükümetsizlik dönemine sokacağına inanıyor. Çünkü geçmişin aksine, bugün
içeride bir tür siyasi uzlaşma sağlama imkanı bulunmuyor. Öte yandan İsrail
rejimi, sadece bu Gazze Savaşı'nda değil, son yıllarda bölgesel ve uluslararası
ortamın aleyhine değiştiğini ve bu değişimin İsrail'in tehdit altında olma
riskini artırdığını hissediyor. Oysa daha önce, savaş sırasında ve sonrasında
uluslararası ortam İsrail'in lehineydi. Bu nedenle, gaspçı rejimin tek seçeneği
"dengeleri değiştirmek umuduyla savaşmak"tır. İsrail, bu savaşın
önceki savaşlardan köklü farklılıklar göstermesi nedeniyle, savaşı önceki
yöntemlerle bitiremeyeceğini düşünüyor.
Yazının devamını okumak için linki tıklayınız:https://rasthaber.com/tr/haber/yazar-haberleri/yemen-in-iha-operasyonunun-mesaji-136484