Batı'nın dünya üzerinde egemenliğini sürdürme girişiminde
bulunduğunu, bunun çok kutupluluk gerçeğine aykırı olduğunu dile getiren
Lavrov, jeopolitik durumun da istikrarsızlaşmasına yol açtığını belirtti.
Lavrov, "Birleşmiş Milletlerin (BM) kararlarına rağmen
sömürgecilik, bugüne kadar ortadan kaldırılamadı. Dünyada hala kendi başına
yönetilmeyen 17 bölge bulunuyor. Sömürgeci uygulamalar siyasette, ekonomide,
toplumsal ve kültürel alanda güçleniyor." ifadelerini kullandı.
Dünyada gerginlik noktalarının çoğaldığına işaret eden
Lavrov, şunları kaydetti:
"Çözülmeyen Filistin meselesi, sadece Gazze'de değil
Lübnan, Suriye, Yemen'de de şiddeti artırdı. Son 1,5 yılda 47 bin Filistinli
sivil, Arap-İsrail çatışmaları sonucu hayatını kaybetti. Bu, 2. Dünya
Savaşı'ndan bu yana en yüksek rakam. Sorunun nihai çözümü ancak iki devletli
formül, İsrail ile barış ve güvenlik içinde varlığını sürdürebilecek bağımsız
Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün."
Asya Pasifik bölgesindeki duruma değinen Lavrov, NATO'nun bu
bölgede faaliyetlerini sürdürdüğünü ve bölge ülkelerinin gelişimini engellemeye
çalıştığını söyledi.
NATO'nun Avrupa'da genişlemesinin Ukrayna krizine yol
açtığını kaydeden Lavrov, "Kiev yönetimine kontrolsüz maddi destek ve
silah sağlanması, krizin sonlandırılmasını engelliyor ancak Ukrayna'daki krize
sebep olan temel nedenlerin ortadan kaldırılması durumunda çözülebileceği
bilinci yerleşmeye başladı." dedi.
Lavrov, tüm bu konuların Rusya ile ABD heyetleri arasında
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da 18 Şubat'ta yapılan istişare toplantısında
ele alındığını aktardı.
NATO'nun Irak, Libya, Afganistan ve Suriye'deki eylemlerinin
"uluslararası terörizmin oluşturduğu tehdidi artırdığını" söyleyen
Lavrov, "Dünyanın her bir yerindeki terör grupları, Ukrayna'dan
sızan Batılı silahlarla besleniyor." ifadesini kullandı.
Bakan Lavrov, çok kutuplu dünya düzeninde hegemonya ve
bloklaşma yönündeki siyasetin yer alamaması gerektiğini vurgulayarak
"Batı'nın yeni bir güç dengesini kabul etme, diğer ülkelerle karşılıklı
saygı temelinde ilişkiler kurmaya başlamasının zamanı geldi. Amerikan
meslektaşlarımızla Riyad'da bunu da ele aldık ve uluslararası ilişkilerin, her
ülkenin ulusal çıkarları temelinde kurulması gerektiği konusunda mutabık
kaldık. Jeopolitik çelişkiler ancak BM kararları ve yapıcı işbirliği yoluyla
çözülebilir." diye konuştu.