Hz. Masume'nin Kum Şehrine Varması

GİRİŞ: 26.09.2024 07:49      GÜNCELLEME: 26.09.2024 07:49
Rasthaber -  Abbasi halifelerinin yedincisi olan Me'mun, Şia’nın kıyamını önlemek için, Hz. İmam Rıza (a.s)'ı, Medine’den Horasan'a davet etti. Bu hususta, İmam (a.s)'a çok mektuplar gönderdi ve nihayet zorla İmam’ı Horasan'a getirtti. İlk önce (siyaset icabı) hilafeti İmam'a teklif etti; ama İmam (a.s) kabul etmedi. Daha sonra veliaht olmayı teklif etti. İmam (a.s), Me'mun'un hilelerinden haberdar olduğu için yine, ilk önce kabul etmedi, ama daha sonra Me'mun'un ısrar ve tehdidiyle, veliahtlığı, memleketin siyasi işlerine karışmamak şartıyla, zâhirde kabul etti. İmam (a.s) koyduğu bu şartla, Me'mun'un hükümetinden razı olmadığını Müslümanlara anlatmak istedi.

Kum'un büyüklerinden nakledildiğine göre, Memun’un, İmam Rıza aleyhisselam'ı Medine'den Merv Şehrine götürmesinden bir yıl geçtikten sonra, yani Hicretin 201. yılında Hz. Masume aleyhaselam kardeşini görmek için, bir kaç kardeşinin eşliğinde Medine'den Horasan'a doğru hareket etti.[1]

Bu yolculukta Hz. Masume'yle Birlikte Olanlar

Bu yolculukta Hz. Masume aleyhaselam, Fazl, Cafer, Hadi ve Kasım isminde dört kardeşi ve bir kaç yeğeni ve bir kaç hizmetçi ile birlikte idi.

Hz. Masume’nin Hastalanması

Hz. Masume aleyhaselam'ın, bulunduğu kafile İran'ın Save şehrine ulaştığında, Ehl-i Beyt düşmanları haberdar olup onların kafilesine saldırdılar; bu saldırıda Hz. Masume aleyhaselam'ın kardeş ve yeğenlerinden 23 kişi, vuku bulan çatışma sonucu şehit oldular.

Kum şehrinin halkı bu haberi duyunca yardıma koştularsa da, olay yerine ulaştıklarında artık Hz. Masume aleyhaselam'ın yakınlarından bazıları şehit olmuştu; Hz. Masume aleyhaselam‘da bu olaydan duyduğu hüzün ve üzüntü neticesinde şiddetli bir şekilde hastalanmıştı.

O zaman, Save şehrinin halkı çok mutaassıp idiler; hatta Hz. Ali aleyhisselam'ın evlatlarına karşı kin besliyorlardı. Hz. Masume aleyhaselam, ''Burayla Kum Şehri arasındaki mesafe ne kadardır?'' diye sordular. On fersah diye cevap verdiler. Bunun üzerine ''Beni Kum'a götürün '' dediler. Ve sözlerine şunu eklediler ki: Ben babalarımdan duydum ki ''Kum şehri bizim Şialarımızın yeridir.''[2]

Hz. Masume aleyhaselam, 201 hicri kameri yılının Rebiulevvel ayının 23'de Kum şehrine ulaştılar.

Hz. Masume’yi Karşılama

 Nakledilen sahih hadislere göre, Hz. Masume aleyhaselam'ın Kum'a girişlerinde, Kum'un büyükleri, onların önünde Musa b. Hazrec ve Kum halkından kalabalık bir grup, Hz. Masume aleyhaselam'ı karşıladılar. Ve bir çok kurban kestiler.

Hz. Masume aleyhiselam'ın Kum'da, bu şehrin büyüklerinden olan Musa b. Hazrec b. Sa'd Eş'ari'nin ricası üzerine onun evine yerleştiler.

Musa b. Hazrec'in evinde olduğu müddetçe, daima kardeşi Hz. Rıza (a.s)'ı hatırlayıp ayrılığından dolayı göz yaşı döküyordu. Hz. Masume'nin bulunduğu ev şimdi "Meydan-ı Emir" mahallesinde "Sittiye" medresesinde bulunmaktadır

Hz. Masume’nin vefat ve defni

Hz Masume, Musa b. Hazrec’in evinde on yedi gün kaldı, ta ki Rebiussani ayının onunda, 201 hicri kameri yılında Kum Şehrinde vefat etti.

Bu nakle göre Hz. Masume, vefat ederken doğumundan 27 yıl 4 ay ve on gün geçmekteydi.[3]

Hz. Fatime Masume aleyhaselam, vefat ettiğinde onu gusl edip, kefenlediler ve sonra Kum’da bulunan Babilan adlı mezarlığa defin ettiler.

Nakle göre, kimin Hz. Masume’nin pak na’şını mezara indireceği hususunda, Saad ailesi arasında ihtilaf meydana gelmiş ve sonunda hepsi, Kadir isimli salih bir yaşlının bu görevi üstlenmesi hususunda ittifak etmişlerdir.

Bu şahsın gelip cenazeyi defin etmesi için ardısıra adam gönderdiklerinde, aniden çölün kumluk tarafından yüzü örtülü iki süvarinin süratle geldiği görülmüştür. Bu iki süvari, Hz. Masume'nin cenazesinin yanına gelip atlarından indiler; cenaze namazını kıldılar, sonra Hz. Masume'nin cenazesini toprağa verdiler ve daha sonra çıkıp gittiler. Ve bunların kim olduğunu kimse anlayamadı.

Musa b. Hazrec, kabrin üzerine hasırdan bir gölgelik dikti, daha sonraları 9. İmam Hz. Muhammed Takî (a.s)’ın kızı Hz. Zeyneb, Kum'a geldi ve o mutahhar mezarın üzerine bir kubbe yaptırdı.[4]

Tarihten anlaşıldığına göre, bugün var olan muhteşem binalardan önce, orada iki kubbe varmış; bir kubbenin altında Hz. Masume'nin mezarı ve Musa Mübarka'nın kızı Ümmü Muhammed'in kabri; ikinci kubbenin altında ise (Musa Mübarka'nın diğer kızı Meymune'nin ve Muhammed b. Ahmed b. Musa Mübarka'nın cariyesi Ümmü Habiben'in mezarları varmış. [5]

-----------------------------------------------------
[1]- Şeyh Abbas Kummi, Muntehel amal s.161
[2]- Sakkazade Tebrizi, "Deryay-i Suhen".
[3]- Vesilet-ul Masumiyye, 66
[4]- Sefinet-ül Bihar, c.2, s.376
[5]- Tercüme-i Tarihi Kum, s.214

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM