Yemen Yüksek Siyasi
Konseyi'nin üst düzey üyelerinden Muhammed Ali el-Husi, bu ülkenin Siyonist
rejime ve destekçilerine karşı yürüttüğü operasyonlar hakkında yaptığı
konuşmada şu ifadelerde bulundu: ‘Yemen, ABD ve İsrail saldırıları durana kadar
Gazze'ye güçlü desteğini sürdürecektir ve iç ve dış tehditlerle mücadele
edebilecek güce sahiptir.’
Muhammed Ali el-Husi,
el-Meyadin’e verdiği röportajda şunları söyledi: ‘ABD ve İsrail’in Gazze’ye
karşı terör eylemleriyle mücadele konusunda dini ve ahlaki görevimi yerine
getiriyorum. Yemen'in Gazze'ye destek amaçlı operasyonlarının artırılması da Yemenlilerin
ve Gazze Şeridi'ndeki direniş gruplarının talebi doğrultusunda gerçekleşiyor.
Yemen, İsrail
terörüne karşı askeri gücünü güçlendirdi ve Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılar
durana kadar operasyonlarımız devam edecektir.
ABD ve İngiltere'nin
operasyonları Yemen'in konumunu ve Gazze halkına destek operasyonlarını asla
etkileyemeyecektir ve bu operasyonların hızı ve ilerleyişi artarak devam
etmektedir. Gazze'ye destek operasyonlarımızı durdurmamızı tavsiye edenlere şunu
söylüyoruz: Gidin Amerika ve İngiltere'ye
İsrail'e destek vermemelerini söyleyin, o zaman savaş zaten kendiliğinden
bitecektir.’
Muhammed Ali el-Husi,
Yemen'in İsrail rejimine bağlı gemilere yönelik operasyonlarının azaltılmasına
ilişkin ise şu ifadelerde bulundu: ‘Bunun nedeni, söz konusu gemilerin Yemen'in
Kızıldeniz ve Arap Denizi'ndeki operasyon sahalarından geçmeyi
reddetmeleridir.’
Yemen Ensarullah
Hareketi’nin bu üyesi açıklamalarının devamında şu ifadelerde bulundu: ‘Bazılarının
Yemen'in bağımsızlık kararını kabul edememesinin nedeni, kendilerinin
bağımsızlığı tatmamış olmaları ve aldıkları kararların hep Amerika ile
bağlantılı olmasıdır. Yemen halkı, birlik ve beraberliğiyle düşmanın her türlü
komplosunu boşa çıkaracak güçtedir ve herhangi bir casusluk hareketini
hissettiğinde bunu bildirecektir.’
Muhamed Ali el-Husi,
Yemen'in ülkedeki casusluk hücrelerini tespit edip yok etme konusunda elde
ettiği başarılara değinerek şunları söyledi: ‘Güvenlik teşkilatımız çok sayıda
casusluk hücresini tespit etmiş ve mensuplarını tutuklamıştır, ancak bunu henüz
resmen açıklamamıştır, çünkü soruşturma hâlâ devam ediyor. Tutukladığımız
casusluk şebekelerinin uluslararası bağlantıları olduğunu, bu şebekelerden
bazılarının doğrudan İsrail ile bağlantılı olduğunu tespit ettik.
Siyonist rejimin
Lübnan'da Hizbullah liderlerini ve komutanlarını hedef alan terör eylemleri ve
Seyyid Hasan Nasrallah'ın şehadetinin ardından Yemen silahlı kuvvetleri için
bir talimat hazırladık. Silahlı kuvvetlerin birbirine bağlı piramitsel
zincirini durdurduk, artık her grubun kendine özgü talimatları var.’
Yemen Yüksek Siyasi
Konseyi’nin bu üyesi, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Yemen'e yönelik
tehditleri hakkında konuştu ve şunları söyledi: ‘Trump'ın tehditlerinden
korkmuyoruz. Trump laf dalaşı yapıyor ve biz onu daha önce de test ettik, artık
hiçbir şey yapamayacağını biliyoruz. Her savaşın Yemen'in gücünü ve tecrübesini
artıracağını bir kez daha vurguluyoruz.
Gazze'ye destek
savaşında özellikle süpersonik füzelerin atış sahasında olmak üzere önceki
deneyimlerimizi kullandık. Yemen operasyonlarını asla durdurmayacak ve
arttıracaktır. Çünkü Yemen kendisini İsrail'e, Amerika'ya ve İngiltere'ye karşı
doğrudan mücadeleye girmek zorunda görüyor.’
Muhammed Ali el-Husi,
Yemen silahlı kuvvetlerinin sürprizleriyle ilgili şu ifadelerde bulundu: ‘Yemen
güçleri karada ve denizde büyük sürprizler yapmaya devam ediyor, kuvvetlerimizin
karadaki sürprizleri denizde gördüğünüz sürprizlerden çok daha büyük. Düşman,
korkakça saldırılarıyla Yemen'i alt edemeyince Yemen halkına karşı bir kuşatma
yoluna başvurdu. Ancak bu olay Yemenlilerin gücünü daha da artırdı. Yemen
halkı, Yemen'i kuşatan ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve
İngiltere gibi ülkelerin Yemen'in düşmanı olduğunu çok iyi biliyor. İsrail
rejiminin Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları durdurulana ve Gazze Şeridi'ne
uygulanan abluka kaldırılana kadar, Yemen'in Kızıldeniz'deki operasyonlarını
durdurma yönündeki her türlü talep reddedilecektir.’
Muhammed Ali el-Husi,
Yemen ile Suudi Arabistan arasındaki mevcut durum hakkında da şunları söyledi: ‘Suudiler
geçmiş tecrübelerden ve hatalardan ders çıkarmamış, son iki hafta içinde
Yemen'i işgal etmekten bahsetmişlerdir. Suudi Arabistan, gücünün zirvesindeyken
ve elinden gelen her şeyle Yemen'e saldırdı, ancak Yemenliler o dönemde sahip
oldukları az deneyime rağmen zafer kazanmayı başardılar.
Suudi Arabistan'a
hatalarından ders çıkarmasını ve Yemen halkına yönelik olumsuz bakış açısını
düzeltmesini tavsiye ediyoruz. Suudilere, Yemen'e herhangi bir zarar gelmesi
durumunda ABD’nin çıkarlarını hedef alacağımızı söyledik. Biz doğrudan
savaşımızı Siyonist düşmanla sınırlamak ve başka cephelerde savaşmaktan kaçınmak
için tüm gücümüzle çalışıyoruz.
Suudilerden Yemen'le
gerginliği tırmandırmak istemedikleri yönünde bir mesaj aldık ama görünen o ki
Suudiler bizim kafamızın karışık olduğunu düşünüyorlar. Oysa bu algı yanlıştır.
Suudiler bize Trump liderliğindeki yeni ABD yönetiminin iktidara gelmesiyle
birlikte Suudi Arabistan'ın yeni bir koalisyona girebileceğini söyledi. Ama bu
da bir yanlış hesaplamaydı ve bütün Yemen halkı bizimle birliktedir ve onlar Yemen'deki
durum hakkında herhangi bir yanlış hesaplamada başarısızlığa uğrayacak ve zafer
bizim olacaktır.’
Muhammed Ali el-Husi
şunları söyledi: ‘Suudi Arabistan'la hiçbir müzakere yürütülmüyor ve biz, hem
bizi, hem Suudi Arabistan'ı, hem de diğer Arap ülkelerini tehdit eden Siyonist
düşmanla mücadele ediyoruz. Suudiler bize Amerikalıların kendilerinden bizimle
müzakereleri durdurmalarını istediklerini ve Kızıldeniz'deki Yemen
operasyonlarını durdurmadan bir barış planının olmayacağını bildirdiler. Ama
dediğimiz gibi biz Suudi Arabistan ile pazarlık yapmıyoruz ve İsrail’in
kötülüklerine karşı savaş halindeyiz.
Biz doğrudan mücadelemizi
Gazze'ye destek amacıyla Siyonist düşmanla savaşla sınırlamak ve başka
mücadelelere girmekten kaçınmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Halkımızın
kuşatma ve açlık nedeniyle gösterdiği öfkenin bilincinde olarak, Suudi
Arabistan'ı, Yemen'le yeni bir savaşa girmeleri halinde, öncekinden daha büyük
bir yenilgiyle karşı karşıya kalacakları konusunda uyarıyoruz. Yemen'e karşı
başlatılan her savaş Amerika ve İsrail'e destek savaşıdır, çünkü asıl amacı
Gazze'ye destek olmamızı engellemektir.’
Muhammed Ali el-Husi,
Suudi Arabistan'ın Trump yönetiminin iktidara gelmesinin bu ülkeye fayda
sağlayacağı yönündeki düşüncesi ve Suudilerin büyük ihtimalle yeni bir koalisyona
girmesi hakkında şunları söyledi: ‘Bu da bir yanlış hesaplamadır. Trump
iktidardayken Suudi Arabistan'a zafer getiremedi, şimdi de getiremez.’
Yemen Yüksek Siyasi
Konseyi’nin bu üyesi, Siyonistlerin tüm bölge ve özellikle Arap ülkeleri için
oluşturduğu tehlikeye değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘İşgalci Siyonistler Suriye,
Lübnan ve Ürdün topraklarını bölüp ilhak etme planını uygulamaya çalışıyor ve onların
planlarına Mısır ve Suudi Arabistan da dahil. İsrail, Trump'ın desteğiyle bu
toprakları ilhak etme konusunda umutlu. Aynı tehlikeyi hisseden ve ilhak
planını kınayan Ürdün başta olmak üzere ilgili Arap ülkelerini harekete geçmeye
çağırıyoruz. İşgalci rejimin yayılmacı eylemlerini kınamak yeterli değil.
Bilakis, buna karşı pratik tedbirler alınmalı ve Arap ülkeleri Siyonistlere
yönelik petrol ihracatını azaltmalı ve bu rejimle ve destekçileriyle diplomatik
ilişkilerini kesmeli ve Arap ordusu da çatışmaya hazır olmalıdır.
Yemen Arap ülkelerini
destekliyor ve eğer Ürdün İsrail tarafından işgal edilirse biz Ürdün'ün Yemen'e
yönelik daha önceki tüm tutumlarını görmezden gelip destekleyeceğiz. Çünkü
bizim asıl düşmanımız İsrail'dir. Yemen, Siyonist rejimin saldırılarına karşı tüm
Arap ülkelerini destekliyor, hatta Suudi Arabistan bile.’
Muhammed Ali el-Husi,
Hizbullah'ın Gazze'ye destek için cephede yaptığı fedakârlıklara değinerek
şunları söyledi: ‘Şehit Seyyid Hasan Nasrallah tüm İslam ümmetinin şehididir. O
kapsamlı bir mekteptir ve konuşmalarında Hizbullah'ın devamı için yeterli olan
tavsiyeler ve talimatlar bırakmıştır. Direniş ekseni devam ediyor. Çünkü o,
herhangi bir bölgede operasyonlarının durmasıyla durmayan, işgalci Siyonist
rejim yıkılıncaya kadar direnişini sürdüren bir eksendir. Hizbullah'la
iletişimimiz operasyon odası aracılığıyla devam ediyor ve şehit Seyyid Hasan
Nasrallah'ın dediği gibi asla yenilmeyeceğiz.’
Muhammed Ali el-Husi,
Yemen'in Filistinli gruplarla ilişkisi hakkında ise şu ifadelerde bulundu: ‘Filistin
direniş gruplarıyla samimi, kardeşçe ve cihadi bir ilişkimiz var ve Siyonist
düşmana karşı mücadelelerinde onlara elimizden gelen desteği sağlıyoruz.’
Muhammed Ali el-Husi Suriye'deki
son gelişmeler hakkında ise şu açıklamalarda bulundu: ‘Bizim Suriye ile hiçbir
ilişkimiz olmadı, yaşananlar o ülkedeki rejimin, müzakere ve mevzi teslimiyeti gölgesinde
aldatılmasıydı. Bizim mücadelemizin Suriye'deki gelişmelerle hiçbir ilgisi
yoktur ve orada yaşananların da Yemen halkına hiçbir etkisi olmayacaktır.
Yanlış algı ve yanlış hesap yapanlara bir kez daha şunu söylüyoruz: “Yemen Başkalarına
Benzemez.”