Büyükelçi Avakyan, Tesnim’e verdiği özel röportajda; Dağlık
Karabağ sorunu, İran-Ermenistan ilişkileri, Erivan-Bakü ilişkileri,
Ermenistan-Azerbaycan barış anlaşması ve Ermenistan-Türkiye normalleşme
sürecine ilişkin güncel gelişmeleri değerlendirdi.
*Dağlık Karabağ savaşından sonra Ermenistan ile İran
arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uzun bir geçmişe dayanan Ermenistan-İran ilişkileri ortak
çıkarlar ve işbirliği fırsatları nedeniyle 1991 yılında bağımsızlığını ilan
eden Ermenistan'ın dış politikasının önceliklerinden biri olmuştur.
2020'de Karabağ'da yaşanan 44 günlük savaş ve bu savaşta
Türkiye ve Azerbaycan'ın terör örgütlerini kullanması İran ve Ermenistan'ın
karşı karşıya olduğu ortak sorunları daha belirgin hale getirdi. Bu gelişmeler
bölgenin istikrar ve güvenliğinin sağlanması için iki ülke arasındaki
ilişkilerin derinleştirilmesinin hayati öneme sahip olduğunu gösteriyor.
Yukarıda bahsedilen gelişmeler ve Ermenistan ve İran
hükümetinin ikili ilişkileri geliştirme iradesi sayesinde iki ülkenin
münasebetleri ekonomik, siyasi ve diğer alanlarda yeni bir aşamaya girdi. Bu
yıl Ermenistan Başbakanı ile İran Cumhurbaşkanı arasında yapılan dört görüşme
bunu teyit ediyor.
*Kapan'da İran başkonsolosluğunun açılmasından sonra
benzer bir eylem için planınız nedir?
İran'ın Kapan Başkonsolosluğu ve Ermenistan'ın Tebriz
Başkonsolosluğu'nun karşılıklı olarak açılması zaten görüşülmüştü. Bu konuyla
ilgili olarak 2007'de iki ülke arasında bir mutabakat zaptı imzalanmıştır.
Bu plan son 2 yılda pratikte hayata geçirildi. İran'ın Kapan
Başkonsolosluğu'nun açılması, kara yoluyla İran’a bağlanan Ermenistan'ın
Siyunik ilinin stratejik önemini gösteriyor.
Bu süreçle ilgili çalışmalarını sürdüren Ermeni tarafı da
İran’ın Doğu Azerbaycan eyaletinin merkezi Tebriz kentinde bir başkonsolosluk
kurmak istiyor.
İran ile ticari ilişkilerde Tebriz şehri üretim, ekonomi ve
lojistik potansiyeli nedeniyle özel bir konuma sahiptir.
Böylece İslam İnkılabı Rehberi’nin (İmam Hamanei) de
açıklamalarında değindiği Ermenistan ile İran arasındaki bin yıllık sınır
yolunun hayata geliştirilmesi iki tarafın ortak çabalarıyla mümkün olabilir.
*Güney Kafkasya'da yer alan Gürcistan'ı Kuzey-Güney
Ulaştırma Koridoruna dahil etmek için ne gibi adımlar attınız?
Fars Körfezi-Karadeniz koridorunun hayata geçirilmesinde
Gürcistan coğrafi açıdan çok önemli bir konuma sahiptir. Kanaatimizce,
koridorun hayata geçirilmesine yönelik yürütülen faaliyetler ve olası ekonomik
faydalar üzerine yapılan çalışmalar sonucu Avrupa ve Asya ülkelerinin bu plana
ilgisinin artması, Gürcü meslektaşlarımız için daha fazla ilgi yaratacaktır.
Ermenistan hükümeti şu anda Kuzey-Güney kara hattını inşa
ediyor. Uzmanların değerlendirmesine göre, proje tamamlandıktan sonra Çabahar,
Bender Abbas ve İran'ın diğer güney limanlarından yüklenen mallar 2-3 gün
içinde Gürcistan'ın Karadeniz'deki limanlarına ulaşacak ve ileride Avrupa'ya
ulaşması mümkün olacak.
Ermenistan ise Fars Körfezi-Karadeniz projesine katılımları
için Gürcistanlı ortaklarıyla görüşmelerini sürdürüyor.
*Ateşkes anlaşması, Karabağ'ın hukuki-siyasi statüsü,
Nahçıvan bölgesinin Azerbaycan Cumhuriyeti'ne bağlanması gibi konularda Azeri
yapılan müzakereler nasıl gidiyor?
Ermenistan tarafı, Azerbaycan ile barış anlaşması imzalamaya
ve iki ülke arasındaki sınırın belirlenmesi için müzakereye hazır olduğunu
defalarca dile getirdi.
Son aylarda Ermenistan Başbakanı ile Azerbaycan
Cumhurbaşkanı arasında uluslararası arabulucuların girişimiyle farklı
formatlarda yapılan görüşmelerde bahsi geçen konular tartışıldı.
Uluslararası toplumdan barışın tesisine yönelik tavsiyeler
yapılıyor, ancak Azerbaycan hükümeti sağlanan anlaşmaları uygulamak yerine her
toplantıda yeni bir komplo yaratmaya çalışıyor.
Bu komplolar doğrultusunda Mayıs 2021'de Ermenistan
Cumhuriyeti'nin toprakları işgal edilmiştir.
Bu tür saldırgan politikanın bir başka örneği, geçtiğimiz
13-14 Eylül tarihlerinde birçok sivil yerleşim yerinin bombalanması ve ateşe
tutulmasıdır.
Ayrıca 8 Kasım'da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in
Şuşa kentinde yaptığı açıklamalar Azerbaycan'ın saldırgan hedeflerini gözler
önüne sermiştir. Ermenistan'ın bazı şehirlerinin Azerbaycan askeri güçleri için
hedef olarak gösterilmesi, Siyunik iline yönelik askeri tehditten başka bir
anlam ifade edemez.
Bu tür davranışlar sadece Ermenistan'ı değil bölgenin
istikrarını da tehdit ediyor. Azerbaycan Cumhuriyeti, Karabağ Ermenilerine
yönelik düşmanca politikasını, Rus askeri birliklerinin kontrolü altındaki
bölgelerde yürüttüğü askeri operasyonlar ve bölge sakinlerine yönelik devam
eden tehditlerle sürdürmektedir.
Meğri bölgesindeki anlaşmazlığa ilişkin Azerbaycan'ın
talebi nedir ve Ermenistan neden karşı çıkıyor?
Ne yazık ki, Azerbaycan'ın düzenli olarak sözde Zengezur
Koridoru'ndan bahsettiğini duyuyoruz, ancak bu hususta imzalanmış bir belge
yok. Ermenistan, kendi topraklarında herhangi bir üçüncü tarafa kara hattı
vermeyeceğini defalarca ilan etti ve bu konuda herhangi bir taahhütte
bulunmamıştır.
Ermenistan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ni Azerbaycan'ın
bölgelerine bağlayan yeni ulaşım bağlantılarının inşasını öngören 9 Kasım 2020
tarihli Dağlık Karabağ Ateşkes Antlaşması ile ilgili taahhütlere bağlıdır.
Bu bağlamda, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki bazı sınır
noktalarında sınır kapıları oluşturulmuş ve Ermenistan Başbakanı'nın açıkladığı
gibi, Azerbaycan vatandaşları artık bu yolları kullanarak Nahçıvan'a ve tersi
yönde seyahat edebilecekler.
Ermenistan'ın böyle bir taahhüdü olmamasına rağmen yeni
karayolu ve demiryolu hattını kurma olasılığını incelemeye hazır olduğunu
açıklamıştır. Ancak Ermenistan'ın sunduğu bazı teklifler Azerbaycan'ın durumu
Laçin Koridoruna bağladığı için reddedilmiştir.
Laçin Koridorunun kullanımı üçlü anlaşmada yer alıyor, fakat
bunun Dağlık Karabağ'ın dış dünya ile tek ve hayati ulaşım yolu olduğu ve onsuz
Karabağ'ın tamamen kuşatma altına gireceği unutulmamalı.
Dolayısıyla Laçin koridorunun Azerbaycan'ın batı bölgelerini
Nahçıvan ile olan koridora bağlanması hiç de doğru ve mantıklı değildir. Bu
konunun Ermenistan ve İran'a birçok fırsat sağlayacağını düşünüyorum.
*Rusya'nın Dağlık Karabağ sorununa ilişkin tavrı nedir ve
Ermenistan Dışişleri Bakanı bu konuda Moskova'dan neden net bir tavır
sergilemesini istiyor?
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Karabağ'da yaşayan
Ermenilerin güvenliğinin Rus barış güçleri tarafından sağlanması konusuna ve
Karabağ sorununun çözümünde Rusya'nın rolünün önemine dikkat çekmiştir.
Bunun yanı sıra Ermenistan tarafı, ağustos ayında Rusya'nın
Ermenistan-Azerbaycan normalleşme süreci görüşmelerine büyük katkı sunacak
önerilerini desteklediği resmen açıkladı.
Ermenistan aynı zamanda Karabağ Ermenilerinin güvenliğinin
tam olarak sağlanması ve Rus barış gücünün görev süresinin uzatılması konusunda
bir öneride bulunmuştur.
*Ermenistan-Türkiye normalleşme süreci nasıl ilerliyor ve
müzakerelerin bir sonraki turu iki ülkeden birinde mi olacak yoksa yine üçüncü
bir ülkede mi gerçekleşecek?
Şu anda özel temsilciler arasında görüşmelerin tarihi ve
yeri konusunda hiçbir anlaşma yok. İki ülke liderlerinin talimatıyla Ermenistan
ve Türkiye ortak çalışma grubu tarafından gerçekleşen son toplantıda sınırların
üçüncü ülke vatandaşlarına açılması ve kargo uçuşların başlatılması gibi
konular ele alındı.
Sağlanan anlaşmaların uygulanması, normalleşme sürecine yeni
bir güç ve hız kazandırabilir.
*Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi ile
Azerbaycan ve Ermenistan meseleleri arasında bir bağlantı var mı?
Bana göre bunlar ayrı süreç ve Ermenistan-Türkiye
normalleşme sürecinin Azerbaycan ile ilişkilere bağlanmaması gerektiğine
inanıyorum.
* Güney Kafkasya'daki gelişmelerin gidişatını nasıl
değerlendiriyorsunuz, size göre Azerbaycan ile olan sorunlar bu sene çözülebilir
mi?
Bölgede barışın tesis edilmesi için Azerbaycan'ın
Ermenistan'a yönelik düşmanca eylemlerini durdurup barış görüşmeleri sürecine
geri dönmesi gerektiğine inanıyorum.
Ermenistan bu süreçte daha yapıcı bir tavır sergiledi ve
sorunları çözmek için her zaman esnek öneriler sundu.
Ermeni tarafı, barış anlaşmasını bu yılın sonuna kadar
imzalamaya hazır olduğunu defalarca dile getirdi. Bu bağlamda Azerbaycan
tarafının da siyasi iradesini göstermesi gerekiyor. Gerçek barış için çalışıp
verimli sonuçlar elde etmemizi umuyoruz.