İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan resmi
ziyaret çerçevesinde Tahran'da bulunan Faysal Bin Ferhan ile görüştü.
Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından iki bakan ortak
basın toplantısı düzenledi.
Faysal bin Ferhan, Tahran’da olduğu için memnun olduğunu
ifade ederek Tahran’daki temasların önceki görüşmelerin devamı olduğunu
söyledi.
İran'ın Riyad Büyükelçiliği’nin yeniden açıldığını
hatırlatan Faysal bin Ferhan, “Yakında Tahran'da büyükelçiliğimiz açılacak. İki
ülke arasındaki ilişkilerin normal seyrine dönmesi önemli bir konudur. Her iki
ülke de bölgede önemli” ifadelerinde bulundu.
Ardından İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile de görüşen
Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz'in davetini
kendisine iletti.
Riyad ve Tahran, 10 Mart'ta Pekin'de Çinli yetkililerin
aracılığıyla diplomatik ilişkilerin iki ay içinde yeniden başlatılması
konusunda anlaşmaya varmıştı.
İranlı Ortadoğu uzmanı Sabah Zengene Tesnim’e verdiği özel
röportajda; Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan’ın Tahran
temaslarını değerlendirdi.
Zengene, “Sayın Faysal bin Ferhan'ın Tahran ziyareti
memnuniyetle karşılanması gereken önemli bir olaydır. Suudi Dışişleri
Bakanı'nın Tahran ziyaretinin ülkesinin İran konusunda birçok mesele ve kaygıyı
aşmak istediği anlamına geliyor. Şimdi Suudi Arabistan'ın Tahran
Büyükelçiliği'nin ilişkileri takip etme sorumluluğunu üstlenebilmesi için resmi
olarak açılmasını beklemeliyiz." dedi.
Ferhan'ın Tahran gezisinin Batı Asya'daki gelişmelere etkisi
hakkında Zengene, "Öncelikle İran ile Suudi Arabistan arasındaki
ilişkilerin düzenlenmesi için çaba sarf edilmelidir. Ardından tüm ön
hazırlıklar tamamladıktan sonra iki ülke masaya oturmalı ve bölgesel konularda
işbirliği yapmalıdır. İran İslam Cumhuriyeti ve Suudi Arabistan gibi bölgenin
iki büyük ülkesi anlaşma ile geçmişi bir kenara bırakması kesinlikle bölgenin
diğer ülkelerine de olumlu bir etki yaratacaktır. İran ile ilişkilerini
geliştirme konusunda çekinceleri olan herhangi bir ülkenin, çekincelerini
kaldırılacağına inanıyorum. Doğal olarak Yemen krizi, Lübnan meselesi, Fars
Körfezi'nin güvenliği gibi konular İran-Suudi Arabistan ilişkilerinin yeniden
inşasından etkilenecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Terörle mücadelede Tahran ve Riyad arasındaki işbirliğine
ilişkin İranlı uzman, şunları kaydetti:
"Terörün bölge ülkelerinin tamamını tehdit ettiği
düşünüldüğünde, terörle mücadelede işbirliği yapmak tüm ülkelerin lehinedir.
Elbette bu ülkelerin terörle mücadele yönünde tüm güçlerini ve imkanlarını
kullanmalarını gerekiyor. İran, Suudi Arabistan, Irak, Suriye vb. terörizm
tarafından tehdit edildiği için birbirleriyle işbirliği yapmalı ve terörizm ve
aşırıcılığa karşı mücadele vermeli ve terör örgütlerinin büyümesini ve faaliyet
göstermesini önlemelidirler."
Zengene, İran-Suudi Arabistan ilişkilerinde yeni bir sayfa
açıldığına dikkati çekerek, "Suudi Dışişleri Bakanı Ferhan'ın Tahran
ziyareti, İran ile ilişkileri geliştirmeyi erteleyen tüm ülkeler için olumlu
bir işaret olacaktır. Artık bölgenin büyük ülkesi olan Suudi Arabistan İran'la
diplomatik ilişkilerini yeniden tesis etti. Bu ilişkilerin daha da artması
diğer ülkeleri de etkileyecektir." ifadesini kullandı.
Batı Asya'daki gelişmeleri takip eden yorumcu, İran ve Suudi
Arabistan arasındaki ilişkilerin hassas olduğunu belirterek, "Bu
ilişkilere sahip çıkmalıyız. Bölgede İran-Suudi ilişkilerine karşı olan güçler
var. Siyonist Rejim bu ilişkilerden kesinlikle memnun değil. Dolayısıyla iç ve
dış güçlerin İran ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilere gölge düşürmesine
dikkat edilmelidir." açıklamasında bulundu.
Suudi Dışişleri Bakanı Ferhan’ın Tahran ile Riyad arasındaki
işbirliğinin bölgenin güvenliğini hiçbir ülkenin müdahale edemeyeceği şekilde
garanti altına alabileceği yönündeki sözlerine atıfta bulunan Sabah Zengene,
şunları söyledi:
“Tüm bölge ülkeleri dış güçlere bel bağlamaktan ders almalı
ve bölgesel işbirliği ve kendi güçlerine odaklanmalı. Bence bu şekilde bölge
güvenliği sağlanabilir. Elbette unutmamalıyız ki güvenlik, ekonomik, siyasi,
askeri, kültürel, sosyal ve çevresel güvenliği içeren kapsamlı bir kavramdır.”
Ortadoğu uzmanı Zengene, İran ile Suudi Arabistan arasında
uzun süredir devam eden rekabete ilişkin; "Rekabet ve işbirliği aynı
kavramın iki yönüdür. Ülkeler rakip olabilir ama birçok alanda işbirliği de
yapabilirler. Yapıcı rekabette yanlış bir şey yok ve ekonomik ile sosyal
alanlarda ilişkilerin gelişmesine ve refahın sağlanmasına yol açacaktır, ancak
plansız işbirliğinin pek bir anlamı olmayacaktır.” diye konuştu.