ABD’de İsrail’e Destek Baş Aşağı

GİRİŞ: 13.04.2025 12:39      GÜNCELLEME: 13.04.2025 12:39
Rasthaber - ABD merkezli kamuoyu araştırma merkezinin yakın tarihli bir anketine göre, Amerikalılar arasında İsrail’e yönelik olumsuz bakış yükseliyor. İsrail Başbakanı Netanyahu’nun son Amerika ziyaretinden hemen önce 16-30 Mart 2025 tarihlerinde yapılan ankete göre, İsrail’e ilişkin olumsuz görüş bildirenlerin oranı yüzde 53 çıktı. Bu oran 2022’de yüzde 42’ydi. İsrail’e yönelik olumsuz bakış, tüm yaş kategorilerinde ve hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar arasında yüksek. İsrail’e yönelik “çok olumsuz” görüş bildirenlerin oranında ise 2022’ye göre iki katı bir artış olmuş. Dahası, ankette İsrail’in Hamas ile savaşının ABD’nin ulusal çıkarları açısından önemli olduğunu düşünenlerin oranı da düşmüş. Netanyahu ile ilgili olumsuz görüş bildirenlerin oranı ise son 3 yılda artmış (PEW, 8 Nisan 2025). PEW anketinin verileri, Gallup’un Şubat ayındaki anketinin sonuçlarıyla örtüşüyor. Gallup’un 3-16 Şubat arasında yaptığı ankette Amerikalılar içinde İsrail’e destek oranı son 25 yılın en düşük seviyesinde çıktı. Amerikalıların yüzde 55’i ise bağımsız Filistin devletini destekliyor. (Gallup, 6 Mart 2025).

TRUMP’IN İSRAİL SİYASETİ

Siyasi konulardaki kamuoyu yoklamaları, toplum içindeki belirli eğilimlerin yanı sıra iktidar ve muhalefetin siyasetleri hakkında da belli ölçülerde fikir verir. Halk içindeki eğilimler siyaset kurumunu etkilerken, iktidar ve muhalefetin siyasetleri de halkın görüşlerinin oluşumunda rol oynar. Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nün “İsrail için endişe verici” diye yorumladığı PEW anketinin sonuçları da, ABD’de hakim olan siyasi iklimin yansıması. Bu açıdan bakılacak olursa bu verilerin, ABD’nin güncel ve gelecekteki İsrail siyasetinin nasıl şekilleneceği konusunda akıl yürütme imkânı tanıdığı söylenebilir.

Soru şu: Trump’ın, İsrail siyasetinin özü nedir? Trump’ı işbaşına getiren küresel ölçekteki ve ABD içindeki dinamikler açısından, bütün komşularıyla kavgalı, yayılmacı bir İsrail, ABD’nin çıkarları üzerinde giderek bir yük haline geldiği görülüyor. Netanyahu yönetimindeki bir İsrail’in, ABD’ye hem ekonomik hem de siyasi maliyeti Trump yönetimi tarafından sorgulanıyor. Trump, “Çin tehdidi”ne odaklanabilmek için Arap ülkeleri ve Türkiye ile anlaşmış göreli bir Ortadoğu istikrarını oluşturmak istiyor.

NİYET NE AKIBET NE OLUR?

Göreve geldiği ilk günlerdeki “Netanyahu arasındaki sıkı dostluk ilişkisi”ne gönderme yapılarak Trump’ın İsrail’i kayıtsız şartsız destekleyeceği iddiası artık tedavülde değil. Buna karşılık, Trump’lı ABD ile Netanyahu yönetimindeki İsrail arasında görüş ayrılıklarına vurgu artıyor. Bu durum, son olarak Netanyahu’nun son üç ay içindeki ikinci Washington ziyaretinde daha belirgin şekilde ortaya çıktı. Netanyahu, Türkiye ile gerginliğin arttığı bir ortamda çıktığı ABD ziyaretinde aradığı desteği bulamadı. Trump’ın Netanyahu yanındayken yaptığı “makuliyet” vurgusu dikkat çekiciydi. Trump, “Türkiye ile ilgili sorunlarınızı çözebileceğimi düşünüyorum, makul olduğunuz sürece. Siz de biz de makul olmalıyız” demişti. Bu durumda, “Trump’ın makul olalım, yani akla, mantığa uygun davranalım” derken Netanyahu’nun Türkiye’ye yönelik kışkırtma siyasetini terk etmesini istediği anlaşılıyor. Bunun, İsrail’in Türkiye’ye karşı siyasetinin güncel odak noktası olan Suriye bağlamında sonuçları olacağını öngörebiliriz. Suriye’de de Türkiye içinde de tertipler peşinde olan İsrail, Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamasını önlemek için bir yandan PKK üzerinde etkisini kullanmakta diğer yandan Dürziler içinde ayrılıkçılığı körüklemektedir. Ancak niyetler tek başına hedefe ulaşmayı sağlamaz. Koşullar, İsrail’in niyetlerine hayat hakkı tanıma fırsatı vermeyecek şekilde değişiyor.

AYDINLIK

 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM