TRUMP’IN İSRAİL SİYASETİ
Siyasi konulardaki kamuoyu yoklamaları, toplum içindeki
belirli eğilimlerin yanı sıra iktidar ve muhalefetin siyasetleri hakkında da
belli ölçülerde fikir verir. Halk içindeki eğilimler siyaset kurumunu
etkilerken, iktidar ve muhalefetin siyasetleri de halkın görüşlerinin
oluşumunda rol oynar. Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları
Enstitüsü’nün “İsrail için endişe verici” diye yorumladığı PEW anketinin
sonuçları da, ABD’de hakim olan siyasi iklimin yansıması. Bu açıdan bakılacak
olursa bu verilerin, ABD’nin güncel ve gelecekteki İsrail siyasetinin nasıl
şekilleneceği konusunda akıl yürütme imkânı tanıdığı söylenebilir.
Soru şu: Trump’ın, İsrail siyasetinin özü nedir? Trump’ı
işbaşına getiren küresel ölçekteki ve ABD içindeki dinamikler açısından, bütün
komşularıyla kavgalı, yayılmacı bir İsrail, ABD’nin çıkarları üzerinde giderek
bir yük haline geldiği görülüyor. Netanyahu yönetimindeki bir İsrail’in, ABD’ye
hem ekonomik hem de siyasi maliyeti Trump yönetimi tarafından sorgulanıyor.
Trump, “Çin tehdidi”ne odaklanabilmek için Arap ülkeleri ve Türkiye ile
anlaşmış göreli bir Ortadoğu istikrarını oluşturmak istiyor.
NİYET NE AKIBET NE OLUR?
Göreve geldiği ilk günlerdeki “Netanyahu arasındaki sıkı
dostluk ilişkisi”ne gönderme yapılarak Trump’ın İsrail’i kayıtsız şartsız
destekleyeceği iddiası artık tedavülde değil. Buna karşılık, Trump’lı ABD ile
Netanyahu yönetimindeki İsrail arasında görüş ayrılıklarına vurgu artıyor. Bu
durum, son olarak Netanyahu’nun son üç ay içindeki ikinci Washington
ziyaretinde daha belirgin şekilde ortaya çıktı. Netanyahu, Türkiye ile
gerginliğin arttığı bir ortamda çıktığı ABD ziyaretinde aradığı desteği
bulamadı. Trump’ın Netanyahu yanındayken yaptığı “makuliyet” vurgusu dikkat
çekiciydi. Trump, “Türkiye ile ilgili sorunlarınızı çözebileceğimi düşünüyorum,
makul olduğunuz sürece. Siz de biz de makul olmalıyız” demişti. Bu durumda,
“Trump’ın makul olalım, yani akla, mantığa uygun davranalım” derken
Netanyahu’nun Türkiye’ye yönelik kışkırtma siyasetini terk etmesini istediği
anlaşılıyor. Bunun, İsrail’in Türkiye’ye karşı siyasetinin güncel odak noktası
olan Suriye bağlamında sonuçları olacağını öngörebiliriz. Suriye’de de Türkiye
içinde de tertipler peşinde olan İsrail, Suriye’nin toprak bütünlüğünü
sağlamasını önlemek için bir yandan PKK üzerinde etkisini kullanmakta diğer
yandan Dürziler içinde ayrılıkçılığı körüklemektedir. Ancak niyetler tek başına
hedefe ulaşmayı sağlamaz. Koşullar, İsrail’in niyetlerine hayat hakkı tanıma
fırsatı vermeyecek şekilde değişiyor.
AYDINLIK