Hilal Dolunaya Dönüşürken...

GİRİŞ: 13.10.2024 21:08      GÜNCELLEME: 13.10.2024 21:08
Rasthaber - Bismillah

Savaş özlenen bir durum değildir ama dünya kuruldu kurulalı insanlık hiçbir dönemde savaştan vareste olmamıştır.

Bölgesel veya küresel çapta egemenlik kurmuş devletler, imparatorluklar geçiş dönemlerinde çıkan savaşlar sonrasında yıkılmış ve yerine yenileri geçmiştir.

İçinde bulunduğumuz zaman diliminde de yine bir geçiş dönemine girmiş bulunuyoruz. Dünya muhtemel köklü değişikliklerin olacağı bir sürece girmiş bulunuyor. Dünya üzerinde sulta kurmuş sistemin değişeceği, Amerikan imparatorluğunun yıkılacağı bu geçiş döneminin de sancısız, savaşsız sonuçlanacağı beklenmemelidir.

ABD ve müttefikleri tarafından 2.Dünya Savaşı sonrasında kurulan askeri, ekonomik, kültürel, teknolojik ve idari mekanizmalar veya uluslararası sulta sistemi bir süredir çatırdamaya başlamış bulunuyor.

Bu geçiş döneminin sancılı veya en sancılı geçeceği bölgelerden biri de hiç kuşkusuz Batı Asya bölgesidir. Batı Asya bölgesi dünya kuruldu kurulalı dünyanın belirleyici merkezi olagelmiş ve bundan sonra da dünyanın geleceğini belirlemede tayin edici, belirleyici konumunu koruyacaktır. Bunda Direniş Ekseninin önemli bir rolü olacaktır.

Çöküşe geçmiş tek kutuplu sulta sistemine karşı dünyanın çeşitli bölgelerinde yeni güç odakları ortaya çıkarken Direniş Ekseni’’nin Batı Asya bölgesinde üstlendiği misyon bölge halklarının geleceği bakımından oldukça önemlidir.

Bu bölgenin insanları olarak fert fert her birimizin üstleneceği görevler vardır. Safların netleştiği bu zamanda yapacağımız tercih hem kendi geleceğimiz hem de bölgemizin kaderi, geleceği bakımından belirleyici öneme sahiptir. Tercih sadece kendini şu veya bu safta görmekle sınırlı olmayıp ait olduğunu düşündüğü saftaki görevlerini idrak ve ifa etmeği de gerektirir. Biz vazifemizin idrakinde olarak hareket etmeliyiz, zafer de yenilgi de Allah’ın takdirindedir. Vazifesini hakkıyla yerine getiren mümin için ister kazansın ister kaybetsin yenilgi yoktur. Zaferden çok vazifemizi yerine getirmeye sevinmeliyiz. Yenilgiden çok vazifemizi yerine getirmediğimize üzülmeliyiz.

Bizler dünyadaki ve ahiretteki yerimizin bu dünyada kazanılacağına inanan müminler olarak inanıyoruz ki, dünya üzerindeki gelişmeler SÜNNETULLAH doğrultusunda ilerlemektedir ve bundan kaçış yoktur.

“Allah’ın öteden beri süregelen sünneti(yöntemi) budur. Allah’ın sünnetinde asla bir değişiklik bulamazsın” Fetih-23

Sünnet Kur’an-ı Kerim’de siret, yol, yöntem, gidişat anlamlarında olup tekrar ve sürekliliğe işaret eder. Sünnetullah (Allah’ın sünneti) denildiğinde kevni (doğal, yaratılış) ve teşrii(toplumsal) tüm alanlarda her zaman geçerli ve yürürlükte olan ilahi kanunlar, yöntemler anlaşılır.

Sünnetullah mutlaka tahakkuk edecektir. Bu mücadele hiç kuşkusuz taraflardan birinin yenilgisiyle sonuçlanacaktır. Hak cephesinde yerini alanlar hakkın batıla, mazlumun zalime galip geleceğine kesin olarak inanıyorlar. Ama bu süreçte hak cephesinin zaferi birtakım şartlara bağlıdır. Ayrı bir ifadeyle Allah’ın “İMDAT veya YARDIM” Sünnetinin hakk cephesi lehine tahakkuk etmesi, gerçekleşmesi birtakım şartlara bağlıdır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu ki, Sünnetullah hem hak cephesi hem de batıl cephesi için geçerlidir. Koşulları yerine getiren haklı da olsa haksız da olsa sünnetullah onun lehine tahakkuk eder. Ama haklı olanı kemale, olgunluğa, dünyada ve ahirette kurtuluşa götürürken batıl ve haksız olanı daha bir saptırır. Allah(cc) hak ve batıl yol seçimi tercihini insanlara bırakmıştır.

Allah’ın sünnetinde/yönteminde bir değişiklik olmayacağına göre, biz kendimizi değiştirmek zorundayız. İmdat sünnetinin tahakkuk etmesinin şartlarından biri DEĞİŞİM’dir.  “Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez” Ra’d/11

İmdat sünnetinin tahakkuk şartlarından biri İSTİKAMET veya DİRENİŞ’tir. “Kuşkusuz, Rabbimiz Allah’tır, deyip, sonra sebat gösterenlere melekler inerler (ve şöyle derler): Korkmayın ve üzülmeyin ve size vaadedilen cennet müjdesiyle sevinin. Biz dünya hayatında da ahirette de sizin dostlarınızız…” Fussilet/30 ve 31.

İmdat sünnetinin şartlarından biri de Allah’a, Allah‘ın dinine, Allah‘ın kullarına ve özellikle de meydanda canlarından geçmeye hazır olanlara, evleri barkları yıkılanlara, yurtlarından sürülenlere yardım etmektir. “Ey İman edenler! Eğer siz Allah'a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar -düşmana karşı sarsılmanızı önler-.”  Muhammed/ 7

Zikrettiğimiz ayetler sadece birkaç örnek olup Kur’an-ı Kerim baştan sona ilahi sünnetleri hatırlatan ayetlerle doludur. Mümin kişi bu çetin mücadelede kararlı, azimli, sabırlı olmanın yanı sıra diliyle, kalemiyle, malıyla cihad görevini yerine getirmekle mükelleftir.

Direniş Cephesi dostları bilmelidirler ki, gün geçtikçe şiddetlenen bu mücadele önümüzdeki aylar ve yıllarda daha geniş çapta ve daha zor şartlarda devam edecektir. Uluslararası sulta sisteminin temsilcisi siyonist çeteler rejiminin algı operasyonları, psikolojik üstünlük kurma manevralarına kanmamalı, kendi bölgemizde halkı bu konuda aydınlatmalı, bu daldaki zaafları/eksiklikleri gücümüz oranında gidermek için çaba sarfetmeliyiz.

Her hâlükârda zafer inananlarındır, bundan bir zerre şüphemiz yoktur. Düşmanların korktuğu “hilal” bugün tüm müminleri, gerçek Müslümanları kucaklayarak “dolunaya” dönüşürken Allah’tan dileğimiz bize vazifemizi idrak ve ifa etmeyi inayet buyursun.

Ziya Türkyılmaz

 

 

YORUMLAR

MALCOM-XX 1 ay önce
ŞEYTAN ABD, NİYE ÜLKE YIKIMCIMIZ OLAN BİTİK AKP LİDERİNİ ISRARLA BAŞTA TUTMAK İSTİYOR DERSİNİZ ACABA ?! İŞTE BU YÜZDEN TABİİ Kİ ; EVET GELİN BUNUN NEDENİNİ HEP BİRLİKTE OKUYALIM LÜTFEN !!! ABD'YE , SANIRIM ÇOK YÜKSEK BİR OLASILIKLA TAMAMEN KİŞİSEL MALVARLIĞI ENDİŞESİ VE SEÇİM YENİLGİSİ SONRASINDA DA ABD TARAFINDAN YARGILANMA TEHDİTLERİ ENDİŞESİYLE AKP LİDERİ, DENİLDİĞİ GİBİ TAMAMEN ABD KONTROLÜNE TESLİM OLMUŞ GÖRÜNÜYOR VE ABD'NİN EL ALTI DİREKTİFLERİ DOĞRULTUSUNDA DA ÜLKEMİZİN ÇOK RAHAT ŞEKİLDE, YANİ HALK DİRENÇSİZ ŞEKİLDE BÖLÜNEBİLMESİ İÇİN, ÜLKE EKONOMİMİZİN BİLİNÇLİ OLARAK ABD'NİN ÜLKE YIKIMCISI OLAN ADAMI MEHMET ŞİMŞEK ELİYLE BİTİRİLİP, MİLLETİMİZİN BU KONUDAKİ İTİRAZ KANATLARINI DA KIRMAKTA OLDUĞUNU VE MAALESEF ŞU ANDA ABD'NİN ESİRİ DURUMUNDA OLDUĞUNU GÖRDÜĞÜMÜZ BİTİK VE TESLİMİYETÇİ AKP LİDERİ VE YÖNETİMİ GERÇEKTEN ŞU ANDA ÜLKEMİZE VE MİLLETİMİZE TAM DA, OSMANLI'NIN ÜLKEYİ YOK ETMESİNİN BAŞLANGICI OLAN SON OSMANLI VAHDETTİN'İN O ÜLKE DERBEDERİ OLAN REZİL, PERİŞAN DÖNEMİNİ YAŞATMAKTADIR DOĞRUSU NE YAZIK Kİ ??? !!! ... AKP Hükümet direksiyon hakimiyetini kaybetti 14 Ekim 2024, 00:00 Mustafa İlker Yücel Gazete Yazarı Aşağıdaki olaylar son birkaç haftaya ait: TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ‘değiştirilmesi teklif dahi edilemez’ 3. maddeyi değiştirmeyi önerdi. TRT Genel Müdürü Zahit Sobacı ‘İran’ı rahatsız edeceğiz. Farsça kanal kuruyoruz’ açıklaması yaptı. PKK’nın siyasi partisi DEM’e el uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘O ellerin sayısı artmalı’ dileğinde bulundu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmayan gelire vergi icat etti. Sayıştay raporlarıyla neredeyse tüm kurumlarda usulsüzlük yaşandığı belgelendi. Aydınlık, Türk bankaların ABD baskısı altında kaldığını, Rusya’yla ticarete yeni başlayacak firmalara hesap açtırılmadığını ortaya çıkardı. Fener Rum patriği topraklarımızdan egemenliğimize meydan okudu. Deprem bölgesi önümüzdeki kışa da hazırlanamadı. Türkiye’nin en büyük sendikası Türk-İş ‘sorunlarına kulak tıkandığını muhatap bulamadıklarını’ açıklayarak 20 Ekim’de ‘2 bin otobüsle Ankara’dayız açıklaması yaptı. Türkiye’nin dört bir yanında emekçiler sendikalı oldukları için kapı önüne konuldu. Aile Hekimleri de eylem kararı aldı. Ziraat Odaları’nın tarım politikasını eleştirmediği gün yok. Öğrenciler yurt telaşında yine FETÖ vari örgütlerin kucağına itildi. AK Partili sosyal medya hesapları sabah akşam Atatürk düşmanlığı yaptı. TÜİK’in son verileri zenginlerin hızla zenginleşmeye devam ettiğini fakirlerin uçurumdan yuvarlandığını gösterdi... Bunları bir çırpıda neden saydık: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan son günlerde sık sık ‘iç cepheyi sağlam tutalım’ vurgusu yapıyor. Haklı, doğru ve önemli bir uyarı. Fakat yukarıdaki sorunlara çözüm üretemeyen bir iktidar bırakın iç cepheyi sağlam tutmayı bir iç cephe sorunu haline gelir. Sıkıntılar büyüyor, AK Parti direksiyon hakimiyetini kaybediyor. İşaret ettiğimiz sorunlar Türkiye’nin, emperyalist sistemin tahakkümü altında olmasından kaynaklanıyor. Çözüm Devrimci-Halkçı bir programla icraat yapacak, Üreticilerin Milli Hükümeti’nde. Vatan Partisi seçimlerden sonra, ‘Batı’ya boyun eğen’ tavrın sorunları ağırlaştıracağına işaret ederek Hükümet’i uyarmıştı. Yağmur duasına çıkar gibi çaresiz/çözümsüz iç cephe duasına çıkanlar hem sıkıntıları büyütüyor hem de Batıcı muhalefete alan açarak iç cepheyi zaafa uğratıyor. Bu durumda AK Parti bir süre sonra ‘iç çekmek’ dışında bir şey yapamaz.
Haci Bayazit 1 ay önce
Allah'ın selamı rahmeti, dünyanın emniyeti islam'ın beli ve omurgası 'maneviyatın' merhamet ve marifet kaynağı hüseyni meşrep/direniş cephesi ile masum ve mazlumların üzerine olsun. Deccalin takipcileri ilahlarını gölgelededikleri emperyalist güçlere, o kadar iman ediyorlardı'ki herşey onların istekleri doğrultusunda gerçekleşeceğini sanıyorlar'dı... Hakikat olan ise; Alemdeki herşey ‘din ahlak maneviyat dairesinde’, iki kural bağlamında; Vahy’in/ışığın öne aklın/gölgenin arkaya alınması kalbin maneviyat ve adalete meyletmesi insanların din‘e uyması ile Rahmani Hal hz Ali efendimiz meşrebin‘de Peygamberinin izine düşüp Allah’ın hesabına hazırlanması ile gercekleşir. Veya aklın/gölgenin öne Vahy’in/ışığın arkaya alınması kalbin siyaset ve menfate meyletmesi din’in insanlara uydurulması ile şeytani Hal insanların şeytanın hesabına hazırlanıp izine düşmesi ile gerçekleşir… ancak insanların şeytanın izine düşmesi sonucu Allah ile arasındaki bağ kopar; böylece şeytanı ilah edinenler, “Allah’ın hesabı/adaleti gereği” dünyada ve ahiretde kaybedenlerden olur. Bu iki kural asla bir araya gelmez; ve sonuçların gelişmesi sadece zaman ile ilgilidir ama Allah’ın vadi/adaleti gereği asla değişmez... açıkcası, belki ibret alırlar diye Allah (cc) bazı olaylar (Ehl'i Beyt) üzerinden alemi imtihana çeker muaviyenn takipcisi şeytanın hizbini berteraf eder. Hak hakikat arınmış ehli maneviyat ve adalet asrına insanları hazırlar iken siyaset menfat mazlahat ehli devamlı baskı zülüm ve yıldırma usulleri ile karşı gelir... yani onlar Ehl'i Beyt üzerinden din'in hakikatına karşı gelir; böylece Hak ile Batıl Helal ile Haram kazanan ile kaybeden ayırt olur. Hacı Bayazıt

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM