İntizar اِنتظار (Bekleme)

GİRİŞ: 17.02.2025 22:38      GÜNCELLEME: 17.02.2025 22:38
Rasthaber -  

 

Bismillahirahmannirahim

وَمَنْ يَعْشُ عَنْ ذِكْرِ الرَّحْمٰنِ نُقَيِّضْ لَهُ شَيْطَانًا فَهُوَ لَهُ قَر۪ينٌوَاِنَّهُمْ لَيَصُدُّونَهُمْ عَنِ السَّب۪يلِ وَيَحْسَبُونَ اَنَّهُمْ مُهْتَدُونَ

Rahman'ın uyarısını görmezden gelmeyi tercih eden kimseye gelince, Biz onun içine öteki kişiliğini oluşturmak üzere (kalıcı) bir şeytanı dost edindiririz Bu şeytanlar onları Allaha giden yoldan çıkarırlar; onlar ise hâlâ kendilerini doğru yolun üzerinde sanırlar.”

Zuhruf-36-37

 

Teknoloji, sunduğu kolaylıkla her şeyin karmaşık bir halde gösterse de insanların bilinçlerinin ve hassasiyetlerini gelişmesini de dolayı olarak sağlamıştır. Bunula birlikte insanları da teknolojiyi & finansı ellerinde bulunduran güçlerine modern kölesi kılmaktadır. Dolaysıyla kendilerini ilahlaştıran bu güçler (teknoloji endüstrisi, finans, medya elinde tutanlar), zulumu daha açık ve net istedikleri gibi insanlarla alay edercesine yapmaktadırlar. Buna pareler olarak, insanların dünyevi arzularını ve isteklerini teknolojinin sunduğu kolaylıklarla parayı, şehveti, şöhreti bir uyuşturucu gibi kullanarak insanları kendilerine aciz, düşüncesiz ve ruhsuz olarak bağlamaktalar. Kurdukları sistemlerin kurallarıyla insanları (ülkeleri) sömürmekte & kendilerine direkt veya dolaylı yoldan köle etmekteler. Onların bu sömürü düzenine karşı çıkanlaları ekonomik & sosyal, fiziksel & psikolojik savaşla zulüm ederek yada sosyal anarşiyle toplumları kendi bünyeleri içinde birbirlerine düşman kılarak kendilerine itaat etmelerini sağlamaktadırlar.

 

Sosyo-ekonomik & psikoloji medyatik baskı her inançtan insanları korku ve ruhsal gerilimle çelişki içinde (kafaları karışık, istek ve yaşamları çelişkili)  bir noktada intizar (beklentiye)  yönlendirmektedir. Bu beklenti, kafalardaki karışıklıktan tam kurtulup netleştiğinde beklenen görünecek ve insanların aynı ümit ve beklenti içinde oldukları önderi & rehberi & lideri görecek ve hakikata birlikte yürüyeceklerdir.

 

İnsanların kafalarının karışık, yaşantılarının çelişkili olması.

 

Sütü sağılan bir inek, otu bol olan bir yaylada bir kaç metrelik iple boynuna halka geçirilip bir direğe bağlanmış ve o inek, o yaylada ki tüm güzellikleri görmesine ve bilmesine rağmen o bir kaç metre ipin sunduğu alan dışına çıkamamaktadır. Bir tarafta gördüğü o güzellik ve zenginliğin bilinci & şuuru diğer taraftan boynuna geçirilen halkayla alanı sınırlanmış olup, boynuna geçirilen bir kaç metere hatta daha da az olan ipin uzunluğu ve ölmeyecek kadar hürriyeti eline verilmiş, hayallerine köle olmuş bir halde yaşamaktadır. (Filistin'deki kardeşlerimize o bile çok görülmüştür) Fakat o ineğin kurtuluş umudu olan düşünme (tefekkür etme) yeteneği, ineğe gösterilen dünyevi materyalist hayallerle elinden alınmıştır.

 

Dünyevi hayaller, insanın kavrayamadığı hassas nokta tüm gördüklerini (yaylanın güzelliği, otun bolluğu, vs.) teknolojinin sunduğu medyatik bir virtual oligram imaj olduğudur.  Daha açık söylersem insanlığı dört duvara hapis etmişler fakat virtual oligram imajlar ile “otu bol olan, güzelliği, çekiciliği olan bir yaylada” otlandığı ortamını vermişlerdir. Teknolojiyi kullanan o kişiler, insanları subliminal imajlarla & kelimelerle şuur altından yönlendirerek düşüncelerine (sosyal, politik, şehvet zenginlik, sahtekarlık, açgözlülük, vs.) lerle hakim olmaktadırlar. Insanlar & toplumlar, kendilerinin seçtiklerini hata düşündüklerini sanmaktalar fakat sadece  (gördüklerine dost görüntüsü verilerek) yönlendirilmişlerdir. Kısaca insanlığı “metavars” ortamda yaşatmaktadırlar. Insana yaşama arzusu verirken verdikleri & gösterdikleri içi boş, zenginlik, hürriyet, özgürlük, adalet, eşitlik, demokrasi, modernite (cağdaşlık sapkınlığı) birer görsel “imaj & kelime” den ibaret olduğudur.  İnsanları zenginlik, şehvetle, sosyal & klasik medyayla (moda, sinama, Tv) ister istemez düşüncelerini servis dışı bırakıp büyülemişlerdir. (Sihir anlamında)

 

İnsanlar ne beklemektedirler? Neyi kimden ve neden beklemektedir?

 

İnsanların (toplumların) bazıları, bu hallerine isyan edip baş kaldırırken, kimileri zulmü gördükleri halde sesiz & itaatkar olurken, kimileri de vur patlasın çal oynasın, ben, dünyaya bir kere geldim modunda nefsini tatmin etmekle uğraşırken gizli el sahibi o kişiler ilahlıklarını ilan etmekteler ama lakin bir türlü tatmin olamazlar ve her şey karmaşık ve anarşik bir hal almıştır.

 

İnsanlar 4 sınıfa ayrılmıştır;

 

1-) Avam tabakası; sadece yaşamakla meşgul olurlar, onlar için (tek düşünceleri) her şey sadece karnını doyurmak ve çoğaltmaktır.

2-) Uygulayıcı & Yönetici tabakası; Aldıkları emirleri harfiyen uygulatırlar. Fakat kendi çıkarlarını da eksiksiz düşünürler.

3-) Elit tabakası; Bunlar kendilerini ilah gören sınıftır. Kanun ve kuralar onlar için geçerli değildir ve sistem kuruculardır. Kurdukları Sistemi ayakta tutan her türlü araç, gereç ve aygıt kendi ellerindedir. (Finans, medya, Eğitim, Endüstri, Sağlık, politika ve uluslararası resmi ve gayri resmi kuruluşlar vs.)

4-) Tefekkür eden ve düşünen insanlar; İnsan olduğun kavrayan, insan gibi yaşamak için özünü koruyan insanlardır. Düşünüyorsam varım, varsam beni bir yaratan güç (yaratıcı) var. Tefekkür eden & düşünen insanlar, sistemin marjinalize ettiği düşman kıldığı kısımdır.

 

Elitlerin dostu, inanların düşmanı;

 

İnsanın görünmeyen ve üzerinde fiziksel hiçbir gücü olmayan fakat vesvese & vehimle insanı etkiliyen azılı düşmanı şeytandır.

Kendi emrine amade olan ve adında “Elit” (şeytan dostu & taraftarları) denilen, her şeyi kurgulayan, insanların çoğununda varlığına inanmadığı şeytan, insanın elliyle kurduğu, her kılığa giren, insanları kandıran Matriks/Demokrasi (şeytanın kurguladığı en büyük yalan & virtual) sistemidir ve elit & şeytan dostu ve taraftarlarının en büyük güçü ve silahıdır. Kendi özüne sahip olmayanların bir türlü adaleti uygulayamadıkları ve şeytandan medet umdukları bir sistemdir. Ben buna dejalin sistemi diyorum.

 

Bu sistemin en büyük özeliği, hem Hristiyan, hem Yahudi, hem ateist ve de hem Müslüman olabilmesidir. (1, 2, 3). Buna aynı zamanda büyük fitne de diyebiliriz. İnsanların kafa karışıklığı, görsel hayallerle tefekkür etme yeteneklerinin yok olmasının sebebidir. Çok sesli, çok çelişkili, her şey görsel ve inançsız ( putperset & şirk) olmasına rağmen Matriks/Demokrasi sistemini kuranların tek hedefi, hayali ve tek amaçları vardır o da kurdukları sistemin tam tezattadır. Tek hedefleri, tek inançları, tek sözleri ve her şey gerçektir (reel). O’da insanlığın insanlıktan çıkması ve yaratıcısına karşı isyankar olmasıdır. Onlar için Maddiyat (zenginlik, toprak sahibi olmak vs) önemli değildir, çünkü maddiyatı kurdukları sistemle kendi ellerinde tutmaktadırlar.(4)

 

Demokrasi ile diktatörlük arasındaki nüans farkı.

-      Diktatörlük sistemi; Kes sesini, otur oturduğun yerde, benim dediğim olur.

-      Demokrasi sistemi; İstediğin kadar konuş serbestsin, istersen ayakta dur, sonunda benim dediğim olur.

Bizlerin bu nüansı görmemizin sebebi yukardaki verdiğim sütü sağılan inek örneği gibidir.

Herşeyi bulandırıp anlaşılmaz, karışık ve hayali kılarak, insanları çelişki, buhran, korku ve ümitlerini yok ettikleri hayallerle kurtuluş, çözüm, netlik diyerek yönetmekte ve yönlendirmekteler.  Insanlar ne zaman ümitlerine kavuşup çelişki dolu yaşantılarından sıyrılıp insana amede kılınmış & verilmiş olan dünyanın çekiciliği ve süsünden kurtulup özlerine döndükleri an bekledikleri o ilahi nuru göreceklerdir. O an zifiri karanlıkta olduklarını, kendilerine kurtuluş ışığı olarak gösterdiklerinin tam aksin gerçeği gizleyen bir hicap olduğunu görüp anlayacaklardır (5). İşte o zaman, gören gözle ile görmeyen gözün bir olmadığı aşikarı olacaktır.

 

Allah'ın dinin tek olduğu, Yaratıcının tek Allah olduğu, tek ilahi beyanında LA ILAHE ILLALLAH olduğu, Adem atamızdan başlayıp en son Peygamber, yaratılanların en hayırlısı Muhammed Mustafa (sav) Allah'ın kulları, peygamberleri & Nebileri olduğu, beklene lider & Önder & Rehber ile aşikar olacaktır. Kimileri İlahi lideri takip ederken; “Onları öyle rehberler ettik ki emrimizle halkı doğru yola sevk ederler ve onlara hayırlı işleri, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik ve onlar, bize ibadet eden kişilerdi.” (Enbiya-73)Sabrettiklerinde onlardan, bizim emrimizle doğruya ileten önderler kıldık (çıkardık). Onlar ayetlerimize de kesin olarak inanıyorlardı.” (Secde-24).

 

Kimleride (kibir & gurur & büyüklük taslayan) nefislerinin liderini takip edecek; “Ve onları, halkı ateşe çağıran rehberler yaptık ve kıyamet günü de yardım edilmez onlara.(Kasas-41)

 

Intizar & Beklemek, kendini özünü (insanlığını) korumakla başlar, görsellerin kandırmacasına karşın nefsani arzu ve istekleri korumak, şeytan ve dostlarının vehim ve vesveselerine karşı bilinçli&şuurlu olmakla başlar, Dünyanın çekiciliği, mal mülk hırsı ile egosantirik hal ve karekterden uzaklaşmakla başlar. Yoksa Gören göz kör, işiten kulak ise sağır olur. Matriksin sunduğu şeytani lideri ilahi lider olarak görmemiz kaçınılmaz olur.

 

*****************

5-) Onlardan gücünün yettiği kimseleri o kandırıcı sesinle yerinden oynat, baştan çıkar; süvâri ve yaya birliklerini toplayıp üzerlerine yürü; mallarına ve çocuklarına ortak ol ve onlara bol bol vaatlerde bulun.” Gerçek şu ki, şeytanın onlara verdiği sözler aldatmacadan başka bir şey değildir. Isra-64

4-) İblîs dedi ki: Senin mutlak kudretine yemin olsun ki, onların hepsini kesinlikle azdıracağım.” Sad-82; A’raf 16.

3-) Gerçekten de İblîsin insanlar hakkındaki zan ve temennisi doğru çıktı. Çünkü bir kısım mü’minler dışında herkes ona uyup gitti. Sebe-20

2-) Ey insanlar! Şüphesiz Allah’ın vadi gerçektir. Öyleyse sakın dünya hayatı sizi aldatmasın! O çok hilekâr şeytan da, sizi Allahin adını kullanarak sizi kandırmasın!  Fatir-5

1-) Doğru yol kendilerine iyice belli olduktan sonra gerisin geri dönenler yok mu, şeytan onları fitlemiş ve onları uzun emellerin peşine düşürmüştür. Muahmmed-25

 

Mustafa Kemal TASPINAR

16.02.2025

YORUMLAR

EBU HUSEYIN 2 gün önce
Bu yazınız bana bir filmi hatırlatı "The Truman Show". insanlık tam anlamıyla sistemin Kurgulanmış olduğu, insanlığından uzak, ona sunulan hayallerinin kölesi olmuş bir hayata yaşıyor. yerinde doğru bir tesbit.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM