AKP’de Hakan Fidan’ın açıklamaları sonrası başlayan KAAN krizi ardından herkes kuyudan taş çıkarmaya koştu. Bu isimlerden olan Cem Küçük, kendinden emin bir öykü anlattı, krizin asıl nedeni olarak Erdoğan’ın habersizliğine işaret etti. Oysa bu öykünün doğru olma ihtimali de hayli zayıf. Diğer türlü kapı yine AKP içi krize çıkıyor.
AKP’nin “Türkiye Yüzyılı” öyküsünün en kritik unsurlarından biri olan KAAN, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın açıklamaları sonrası kriz konusu oldu.
KAAN’ın ABD menşeli motorunun yaptırımlar dolayısıyla alınamadığına işaret eden Fidan’ın bu sözleri, hem ABD ziyaretinin “başarı öyküsü” olarak sunulmasına hem de “yerli ve milli” öyküsüne gölge düşürdü.
Bu gölgeyi ortadan kaldırmak, en azından Erdoğan’ı bu işin dışına çıkarmak için yandaş isimler büyük bir çaba içine girmiş durumda.
Cem Küçük de bu isimlerden biri.
Küçük önceki gün yaptığı açıklamada savaş uçağı prototipleri için yapılan anlaşmayı gördüğünü belirtirken, “Anlaşmaları gördüm, biz 10 motor almışız 5 uçak için. Bu ayrı, bu anlaşma ABD ile. Bir uçakta iki motor var, o yüzden 5 uçak için 10 motor almışız” dedi.
Bunun yanı sıra TSK envanterine girecek 45 uçak için de 90 motor alımı için anlaşma yapıldığını belirten Küçük, bunun da bir kısım ödemesinin ABD’ye yapıldığı ancak bu motorların yaptırımlar dolayısıyla Türkiye’ye teslim edilmediğini dile getirdi.
Tam da bu noktada Endonezya Savunma Bakanlığı’nın geçtiğimiz Temmuz ayında Türkiye ile yaptığı 48 adet KAAN savaş uçağı satın alım sözleşmesi akıllara geliyor.
Küçük, bu uçakların motorunun yerli olacağını, yerli motor yapıldıktan sonra bu satışın gerçekleşeceğini söyledi.
Peki, TSK neden yerli motorlu KAAN uçaklarını envantere almıyor, bu soru yanıtsız. Verilen ve pek de tatmin edici olmayan yanıt, diğerinin uzun zaman alacağı yönünde.
Küçük 2028 ya da 2030’da tamamlanacağını söylüyor yerli motorların ve devam ediyor, “asıl kriz” dediği başlığı açıklıyor:
“Buradaki sıkıntı, cumhurbaşkanına bilgi verilmemesi, 45 uçak, 90 motoru bilmiyor. Erdoğan’ın bundan haberi yok, yerli sanıyor. Dünkü panik bundan.”
Yani Erdoğan, TSK envanterine girecek 45 uçağın motoru konusunda kandırılmış, Küçük’ün iddiası bu.
Ancak ortada bir tuhaflık var.
İletişim Başkanlığı’nın resmi sitesinden bir alıntıyla devam edelim:
“KAAN, Türkiye’nin ilk ulusal savaş uçağı ve ilk uçuşunu geçen yıl şubat ayında tamamladı ama seri üretimin 2028 yılına kadar başlaması beklenmiyor. Türkiye’nin Savunma Bakanlığı, jeti beşinci nesil bir uçak olarak nitelendirirken iki adet General Electric F-110 motoruyla çalışacağını belirtti. Bu motor, dördüncü nesil Lockheed Martin F-16 jetlerinde de kullanılıyor.”
Bu bilgiler Endonezya’ya satılacak 48 uçağın satış sözleşmesinin imzalandığı törene dair, devletin resmi İletişim Başkanlığı sayfasında yer alan bilgiler. Yani ortada Endonezya’ya yerli motorla uçak satılacağına ilişkin herhangi bir bilgi yok.
Bu durumda Erdoğan bir değil, iki konuda kandırılmış ama bu durumda kandıran sayısı hayli artıyor, bu da pek akla yatkın görünmüyor.
Öte yandan son kriz sonrası bu soru yeniden gündeme gelince, belli ki İletişim Başkanlığı’nın verdiği bu bilgide güncellemeye gidilmiş.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı (SSB) Haluk Görgün, AA’nın kriz sonrası sorduğu “Yurtdışından motor temininde yaşanabilecek olası sorunlar Endonezya ile imzalanan 48 adetlik KAAN ihracat anlaşması için bir tehdit oluşturur mu?” sorusuna, “Endonezya’ya ihraç edilmesi planlanan 48 adet beşinci nesil KAAN savaş uçağı, ABD menşeli motorlarla değil, milli motorlarımızla güçlendirilecektir” yanıtını verdi.
Ortada sadece bir ihtimal var.
İlk ihtimal İletişim Başkanlığı sözleşme günü yaptığı haberle, Fidan gibi bu projeyi “gölgelemek” için adım attı, bu adımı düzeltmek için iki ay geçmesi gerekti.
Buna ek olarak da televizyon kanallarının alt yazılarına dahi müdahale eden Erdoğan, böylesi kritik başlıkları ise görmezden geliyor.
Anlatılan öykü tam da bu.
sol
