Sakatat Yemenin Ruhsal Etkisi

GİRİŞ: 20.09.2021 07:45      GÜNCELLEME: 20.09.2021 07:45
Rasthaber -  1. İnsan beden adındaki bir kalıp ve ruh adındaki bir özden teşkil olmuştur. İnsan varlığı bedenin yaratılmasıyla meydana gelir ve ruhun gelişimiyle devam eder. Öte taraftan insanların açık ve fıtrî isteklerinden biri saadete ermektir. Vaat edilmiş saadete ermek için beden ve ruhu tanımak ve doğru yaşama tarzını ve de onları yok edecek afetleri bilmek gerekir. Bedeni tanımak, korumak takviye etmek, sağlıklı tutmak ve hastalıklarını tedavi etmek ile ilgili hususlar tıp ilminin sorumluluğundadır. İnsanların çoğu da az veya çok bununla meşguldürler. Ancak yiyeceklerin insan bedenine ve ruhuna olan etkisi bilimsel, duyusal ve tecrübî bir husustur.

Yiyeceklerin beden ve ruhun gelişimi ve sağlıklı olması için aracı olması gibi, ahlâkî dağınıklık, ruhsal bozukluk ve bedensel hastalıkları da peşinden getirebilir. İlim ve sonsuz hikmeti ile insanın tüm maslahatlarını, rüşt ve tekâmül yolunu bilen yüce Allah, insanın kendisine daha fazla rüşt kazandıran yiyecek ve içecekleri tanıması ve onlardan daha fazla yararlanması için yiyecek ve içecekler hususunda bir takım tavsiyelerde bulunmuştur. Aynı şekilde ilerlemeyi engelleyen veya insanın alçalmasına sebep olan yiyecek ve içeceklerden de insanı sakındırmıştır.

2. Şüphesiz yiyecek türü hem insan bedenini ve hem de insan ruhunu etki altında bırakmaktadır. İslâm da her iki konuyu dikkatle incelemiş ve bunların üzerinde durmuştur. Helal yiyecekler yemek insanın ahlâk, davranış, hal, bâtınî ve ruhsal yönlerine olumlu etkide bulunduğu gibi, haram yiyecekler de bireysel ve toplumsal davranışlar alanında kötü etkiler bırakır. Bundan dolayı rivayetlerde eti helal hayvanların bazı azalarını yemek haram sayılmıştır. Öte taraftan bazı helal azaların da az yenilmesi tavsiye edilmiştir. Bunların her ikisi de bir hikmet ve maslahat esasıncadır.

3. İnsan ruhunun mükemmelleştirilmesi ve ahlâkî erdemlerin kazanılması cihetinde her ne kadar eti helal hayvanların ciğer ve yürek gibi azalarını yemek sağlık ve tıp ilmi açısından beden için bir takım faydalar taşısa da bedenin ruh ile birlikte insani rüşt ve tekâmüle ereceği hakikatinden gafil olmamak gerekir. Bunun için İslâm dininde et ve etin helal kısımlarını yemede aşırıya kaçılmaması ve orta yola ve itidal haline riayet edilmesi tavsiye edilmiştir. İnsanların bazıları beslenmenin ruhsal ve bâtınî sırlarından haberdar değildir veya buna itina etmemektedirler. Onlar renkli sofraların, yağlı ve yumuşak lokmaların en güzel yemekler olduğunu sanmaktadır. Oysaki bu tür yiyecekler kalbin katılaşması ve ruhsal ve psikolojik hastalıkların türemesine neden olmaktadır.

4. İnsan bedeni bir takım temel beslenme unsurlarına (şeker, yağ, protein, vitamin ve mineraller) ihtiyaç duyar. Bunların bir miktarını ciğer ve yürek gibi helal et maddeleri karşılar. Lâkin beden ve ruhta meydana getirdikleri olumsuz etki nedeniyle, bu et maddelerinin bir kısmının tüketilmemeleri tavsiye edilmiştir. Bu hususta iki rivayeti belirtmekle yetiniyoruz:

İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor:

“Hz. Peygamber (s.a.a) böbrek yemezdi. Bu, onun böbreği haram kılmasından kaynaklanmıyordu; böbreğin idrar çıkış bölgesine yakın olmasından dolayı onu yemiyordu.”[1]

Dolayısıyla böbrek yemenin mekruh oluşu[2] onun hayvanın idrar mahalline yakın olmasından kaynaklanmaktadır. İmam Sâdık (a.s) şöyle buyuruyor:

“Hz. Resulullah (s.a.a) koyunun bel etini severdi ve but sevmezdi; çünkü but idrar çıkış bölgesine yakındır.” [3]

İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor:

“Koyunun böbreği ve onun iç yüreği mesaneyi değiştirir.”[4]

Mesanenin değişmesi idrar yollarının bozulması demektir.

5. Bu hususlar her ne kadar insan cismiyle ilgili olsa da cismin ruh ile olan irtibatı nedeniyle bu hususların olumsuz etkisi kesinlikle ruha da sirayet edecek ve bu insanın davranış ve hareketlerinde sorunlar meydana gelmesine neden olacaktır.

6. Helal yiyeceklerde temiz ile en temiz yiyecekler arasında seçim yapılması gerekmektedir. Her ne kadar helal yiyeceklerin her biri tıp ilminde bir takım faydalar taşısa da belirtilen rivayetlere ve benzeri hadislere dikkat edildiği takdirde Hz. Peygamber’in (s.a.a) temiz ile en temiz yiyecekler arasında seçim yaptığını gözlemlemekteyiz.

–—

[1]     Şeyh Saduk, Uyun-u Ahbaru’r-Rıza (a.s), Muhakkık ve Musahhıh: Laciverdî, Mehdi, c. 2, s. 41, Neşr-i cihan, Tahran, 1. baskı, h.k. 1378.

[2]     İmam Humeynî (r.a), Tahriru’l-Vesile, c. 2, s. 161, Müessese-i Matbuatı Daru’l-İlm, Kum, 1. baskı, tarihsiz.

[3]     Tabersî, Hasan bin Fazl, Mekarimu’l-Ahlak, s. 159, Şerif Razi, Kum, 4. baskı, h.k. 1412; Şeyh Saduk, İlelu’ş-Şerayi, c. 1, s. 134, Kitapfuruşiyi Daverî, Kum, 1. baskı, h.ş. 1385.

[4]     Meclisî, Muhammed Bâkır, Biharu’l-Envar, c. 59, s. 321, Daruihyau’t-Turas el-Arabi, Beyrut, 2. baskı, h.k. 1403.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM