Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İran
ziyaretinin iptal edilmesine ilişkin konuşan Perinçek, "Bu ziyaretin
iptali, bir şansa tekme vurmaktır. Türkiye kendi şansını tekmeliyor. Ne
şanslıyız ki İran gibi komşularımız var. Azerbaycan, Irak, Suriye gibi
komşularımız var. Bunların hepsi
dünyanın doğal gazını, mazotunu, petrolünü üreten ülkeler. Üstelik Türkiye bir
enerji bunalımı içerisinde. Bu ortamda Sayın Cumhurbaşkanımız o ziyareti iptal
ederek Türkiye'nin şansına bir tekme vuruyor. Çok açık." dedi.
"İran gezisinin iptal edilmesini hata olarak
görüyoruz"
Türkiye'deki enflasyonun en önemli etkeninin enerji
fiyatları olduğunun altını çizen Perinçek, "Türkiye bulunduğu coğrafyayı
çok iyi değerlendirerek enerji üreten komşu ülkelerle bir fırsatı
değerlendirebilir. Bunun İran'daki etkisini düşünün. İsrail Cumhurbaşkanı
Türkiye'ye geldi, iki gün sonra Türkiye Cumhurbaşkanı İran ziyaretinden
vazgeçti. Türkiye bugün çok büyük sorunlarla karşı karşıya enerjide. ABD bize
ne der? Veya ABD Sayın Cumhurbaşkanımızı devireceğini ilan ediyor. Siz mesaj
sunuyorsunuz, 'Ey Amerika beni devirme, ben İran'a da gitmiyorum' Yani ne
dengesi? Dünyada dengeler bozuluyor. Batı inişte, dolar saltanatı çöküyor.
Denge mi var? " şeklinde konuştu.
Perinçek'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Atlantik ile yükselen Asya arasında bir denge yok ki.
Atlantik her yerde yeniliyor. Ne dengesi? Denge mi kalmış? Yenilene oynayarak
Türkiye hangi geleceğini kuracak? O bakımdan biz çok büyük bir hata olarak
görüyoruz İran gezisinin iptal edilmesini. İletişim Başkanlığının cevabı da
mertçe bir cevap değil. Bu da devlet için yakışıklı bir cevap değil. Madem
geziyi iptal ettin, "iptal ettik" de. Bakın İran'a gitmekten korkan
bir Türkiye... Devlet kendine güvenecek.
"Türkiye, İran'dan güvenilmeyen bir yönetim olarak
algılanıyor"
Türkiye, İran'dan güvenilmeyen bir yönetim olarak
algılanıyor. Kararlaştırılmış bir devlet başkanı düzeyinde İran gezisi var ve
iki gün kala iptal ediliyor. Nasıl güveneceksiniz?
Türkiye'nin güvenlikten çok tam bir enerji bunalımına
girdiği sırada... Enerji fiyatlarının yükselmesi demek, et fiyatının,
patlıcanın, unun fiyatının yükselmesi demek. Sanayi fiyatının yükselmesi demek.
Türkiye enerjiş bakımından fakir bir ülke. İthalatının yüzde 45'i enerjiye
gidiyor. Böyle bir ortamda enerjiyi ucuza alma fırsatı varken... İran'a
ambargolar, Rusya'ya yaptırımlar... Türkiye'nin orada ABD'ye posta atması
lazım. 'Sen benim neyi satacağıma, neyi alacağıma karışamazsın' demesi lazım.
"ABD, AK Parti'yi etkisi altına mı alıyor?"
ABD, AK Parti'yi tesiri altına pek alamıyor ama orada bir
yatıştırma siyaseti olarak görülebilir bu. Tahterevalli diyelim. O da bir denge
aleti. Bir tarafında Rusya var öbür tarafında hava cıva var. Nasıl denge
kuracaksınız? Zelenskiy bugün var yarın yok. Denge politikası lafı da gerçekçi
değil. Bakın bu tür soyut kavramlardan hareket ederek siyaset üretilemez,
strateji üretilemez. Ne diyoruz? Tarihi fırsat çıktı Türkiye'nin önüne...
Rusya'ya, İran'a, Çin'e yaptırım...
"Türkiye için tarihi fırsat"
Bunlar Türkiye için tarihi fırsat. Çin dünya ekonomisinin
artık lideri. Çin büyüdüğü için dünya büyüyor. Hindistan büyüdüğü için dünya
büyüyor. Bu koşullarda Asya ve Avrupa arasında dengesizlik var. Yenilen Ukrayna
var, tahtını kaybetmek üzere olan Zelenskiy var. Hatta Zelenskiy için 'pilot
taklidi yapıyor' deniliyor. Devlet başkanı değil, taklit yapıyor.
İktidar uluslararası alanda Türkiye en azından yaptırımlara
uymuyor. Belli ölçülerde dünya kamuoyunda hoşnutsuz bir tavır sergilemez Rusya
yani büyük devlet. Olumluyu geliştirmeye çalışıyor.
"ABD'yi İran yerine koyamazsınız"
Rakamlar ortada. Türkiye'nin ilk üç dış ticaret hacmine
bakıyoruz. Rusya, Çin ve Almanya... ABD yok orada. Rusya ve Çin'i topladığınız
zaman çok büyük bir ağırlık. ABD'yi enerji açısından İran'ın yerine bile
koyamaz Türkiye. İhracatta artış var ama bunlar ekonominin kanunları içerisinde
gayet doğal. Bugün piyasa ekonomisi içinde ABD ve Almanya'ya ihracat artıyor.
Bunun için ABD'den bir şey istemeye gerek yok.
Domates 30 liraymış. 30 lira domates olur mu? Vatandaşı
düşünün. Niye fiyatları yüksek. Enerji fiyatlarının yüksekliği yüzünden.
Maliyetlerde enerjinin oranı oldukça yüksek. Siz o sorunu çözmediğiniz zaman
domates, biber fiyatları yüksek oluyor. Ondan sonra fiyatlar yüksek oluyor
ondan sonra bu enflasyona yansıyor.
Ondan sonra diyorsunuz ki 'Enflasyonu ben dizginleyeceğim.' Nasıl
dizginleyeceksin? Üretimi artırarak dizginlersin, maliyeti ucuzlatarak.
"Doğru siyasetle Türkiye Çin'den 1 trilyon dolar
yatırım sağlayabilir"
Çin'in İran'a 400 milyar dolar yatırım yapacağı söyleniyor.
Doğru politika izlediği takdirde Türkiye için bu rakam 10 yılda 800 milyardır, 1 trilyon dolardır mesela.
Türkiye bunları
değerlendirebilir. Dostluk ilişkisi, karşılıklı yarar. Güvenlikte ve refahta
beraberlik. Onlar da kendi açılarından şikayet ediyor. Evvelki sene Çin
büyükelçisi bir resepsiyon vermişti. Bir masaya oturduk, üç tane de bakan
yardımcısı vardı. İşte bakan yardımcılarımız şikayet ettiler. Ben dedim ki,
'Bakın Sayın Bakanım, gıda güvenlik anlaşması yapmamız lazım." Yani
Akdeniz sineğinin Çin'e girmemesi lazım. Bunun çözülmesi lazım. Yani Çinlilere
'Siz niye bu işi uzatıyorsunuz' demek yerine, onlar da Akdeniz sineğinin
ülkelerine girmesini istemiyorlar ve haklılar. Çin Halk Cumhuriyeti'nin
büyükelçisi bizim bakan yardımcılarımıza döndü dedi ki, 'Sayın Perinçek'i
dinleyin' dedi. Sonuç itibariyle buralarda ayak sürüyen, pratik olmayan bir
yönetimimiz var.
"Rusya'dan 48 savunma sanayi kuruluşundan mektup
aldım"
Bilişim alanında Rusya ile işbirliği yaparız. Savunma
sanayisinde bizzat Sayın Cumhurbaşkanımıza yolladığım mektup var. 48 savunma sanayi
kuruluşunun Rusya'da bir çatı örgütü var USC diye onların yolladığı mektup var.
Diyorlar ki, denizaltından tutun da helikoptere kadar 48 savunma sanayi
alanında biz işbirliği yapmak istiyoruz. Ben de sayın Cumhurbaşkanımıza bunları
önyazıyla ilettim. Cesur bir şekilde bunun üzerine gidilmiyor. Cesur, kararlı,
atak, dinamik...
Türkiye için NATO
neyi ifade ediyor? Madem NATO çok iyidi niye biz bu NATO'nun generallerinin
bazılarını öldürdük bazılarını da hapse tıktık? Peki biz bugün NATO'ya bu kadar
sadıksak adamları niye hapse atıyoruz? Çıkaralım yeniden bunları Genelkurmay
Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı yapalım NATO'ya bağlılığımızı gösterelim.
Önemli ciddi çelişmeler var.
"Üreten Türkiye Batı'dan kopmaz"
2014-2015'te bizim Silivri duvarını yıkmamızdan sonra
Türkiye NATO ve ABD'den zincirlerini kırıyor. Ama bunu kırarken, bu süreci
zararsız, çelişmesiz götüremiyor. Bocalamalar, yalpalamalar var.
Güçlü Türkiye Batı'dan kopar mı? Daha çok domates, biber,
hayvan, sanayi, makine üreten Türkiye Batı'dan kopar mı? Tam tersine, bizim
Üretim Devrimi programımız Batı ile ilişkilerimizi geliştirir. Çünkü siz bir
şey üretiyorsanız, sanayide tarımda bir üretiminiz varsa dünyanın her tarafıyla
ilişkileriniz düzelir. Üretmez el açarsanız o zaman batı ile ilişkileriniz
düzelmez. Çok üretmek, güçlü olmak aynı zamanda dış politikada başı dik olmanın
en önemli kaynağıdır.
"AK Parti ve MHP oylarında düşüş var"
Seçime 6 ay kala gelen sıcak para ekonomide herkesin cebine
yansımaz. Kimse de Türkiye'ye öyle bir şey bağışlamaz. Toplumda AK Parti'den
bir kopuş var. AK Parti ve MHP oylarında iniş var. Sıcak parayla filan bu süreç
geriye çevrilmez. Bugünden bazı kararlılıklar gösterildiği zaman 10 ay sonra
sonuçlar alınmaya başlar. Onun için bu enerji güvenliği AK Parti açısından
seçim siyasetidir ve Türkiye'nin kaderiyle ilgilidir.
Türkiye gıda kriziyle karşı karşıya kalmaz ama şu anda
fiyatların artışı ve halkın hoşnutsuzluğuyla karşı karşıya. Domates Türkiye'de
en ucuz yiyecektir. Türkiye'nin her tarafından domates fışkırıyor. Enerji,
domatesteki işçiyi de etkiliyor, taşınan kamyonu da etkiliyor. Enerji başlıca
etken. Enerjisiz bir şey yapmak mümkün değil.
"Türkiye'de gıda güvenliği nasıl sağlanacak?"
'Çiftçi batacağına bankalar batsın' dedik. Bankaların
batacağı yok da biz kararlılığımızı ifade ediyoruz, bir mesaj veriyoruz.
'Çiftçi batmasın' diyoruz. Bakın şimdi ne çıktı ortaya. Geçen yıl 90 milyar
lira bankalar kar etmiş. Bu yıl da ilk iki ayda geçen yıla göre üç kat kar
etmiş. Bankalar da bu sene kar etmesin.
Doların dünya çapında rezerv para olması ABD'nin yağma,
haraç sisteminin merkezindeki olay. Bunun tabi ABD ekonomisine yansımaları var.
Önümüzdeki günlerde göreceğiz.
"Rusya yaptırım uygulanınca ABD'nin ayağına
kapanacak değil"
ABD yaptırım uygulayınca kendi ayağına kurşunu sıkıyor.
Rusya da yaptırım uygulanınca ABD'nin ayağına kapanacak değil. Özellikle Avrupa
Rusya'ya bağlı enerji konusunda.
Batı medyası 'Rusya mahvoluyor' derken Rublenin değeri
artıyor. Rusya'dan enerji, ithal edemezsek, Türkiye'de her şey baş aşağı gider.
"Devrim tek seçenek olduğu zaman devrim olur"
Hem ekonomimiz hem güvenliğimiz açısında Suriye ile
işbirliği çok önemli. Akıl almaz bir biçimde o işbirliğini hem ekonomi de hem
askeri anlamda yapmıyoruz.
Üretim Devrimi ile Türkiye büyük bir ülke olur. Bugün her
alanda devrimci olmak dışında Türkiye'nin önünde çözüm yok. Devrim gelmiş
Türkiye'nin kapısına dayanmış. Çünkü Türkiye'nin sorunları devrimle çözülür.
FETÖ'yü hapse atmak da bir devrimin başlangıcı. Fırat Kalkanı da bir devrimin
başlangıcı ama burada devrimci bir vizyon yok, dinamizm yok. Türkiye devrimci
çözümlerle önündeki sorunları çözebilir.
Devrim, tek seçenek olduğu zaman devrim olur. Dünya
tarihinde devrim tek seçenektir. Şu an Türkiye'nin önünde devrimci çözümler tek
seçenek. Öbürü Türkiye için çok karanlık senaryoların ifadesi olur.
"Ethem sancak, Ak Parti'yi içine girdiği süreçten
kurtaracak siyasetleri savunuyor"
Sayın Ethem Sancak, gerçekten AK Parti'yi bu içine girdiği
süreçten kurtaracak siyasetleri savunuyor. Sayın Ethem Sancak, Türkiye'de
yaşadığı süreçte köklü çözümün biricik seçenek haline geldiğini gören, anlayan
Türkiye'nin sayılı entelektüellerinden, zekâlarından, birikimlerinden biri...
Tarih şöyle yazacaktır: Ethem Sancak şu anda da AK Parti'yi
kurtaracak siyasetleri savunuyor. Liderlere biat ederek bu süreçlerde çözümler
olmaz. Cesur, kişilikli, karakterli, orta ve uzun vadeli düşünen... İşte Ethem
Sancak öyle bir karakter. AK Parti içerisinde orta ve uzun vadeli stratejik
düşünen bir zeka pek rastlanmıyor. AK Parti'nin ihtiyacı olan programları
savunuyor Sayın Ethem Sancak. AK Parti'nin geleceği bakımından çok önemlidir.
Ethem Sancak burada Türkiye'nin gelip dayandığı durumda çıkış yolunu ortaya
koyuyor. AK Parti disipline sevk ederek bir programı reddetmiş oldu. Ethem
Sancak'ın bugünkü tavrı, Ukrayna savaşındaki tavır, Çin politikası, Rusya
politikası ekonomi siyasetleri hepsine birden baktığımız zaman bir programı
temsil ediyor.
"Vatan Partisi'nin programlar hayattan
çıkartılıyor"
Ethem Sancak'tan vazgeçen bir AK Parti, içine girdiği
süreçteki çözümü kaybediyor. Türkiye'nin önündeki çıkış yolundan vazgeçmiş
oluyor. Rusya ve Çin ilişkilerini Etham Sancak'ın görüşleriyle yöneten AK Parti
bu süreçten çıkar. 3-5 kuruşluk sıcak parayla halledilecek gibi değil. Zaten
sıcak para bu hale getirdi.
Vatan Partisi'nin programları kitaplardan üretilmiyor,
hayattan çıkartılıyor.
Berat Albayrak
bakanlık döneminde hep 'damat' vs. suçlamalarıyla karşılaştı. 'Fetullah hocayla
arası iyidir' gibi değerlendirmeler vardı ama demek ki bunlar bazı ön
yargılardır. Tabi sorumlulukları da var. O diyelim 1980'de başlayan bu ekonomi
siyasetleri 2019'a kadar geldi. Ama o tecrübenin sonunda onun bir çıkmaz
olduğunu en çok Berat Albayrak gördü. Ethem Sancaklar yalnız değil orada tabi.
Ethem Sancak daha cesur, daha stratejik bir arkadaş. Demek ki bu görüşte olan,
buna benzeyen devrimci çözümler arayışı içine giren AK Parti içinde de önemli
bir birikim var.
Abdullah Güller, Davutoğlular, Babacanlar bunlarla AK Parti
içindeki ABD'den arındı. Ama Ethem Sancaklar ise AK Parti'nin içindeki Türkiye.
AK Parti'nin içindeki Türkiye'nin en Türkiye olanı.
"Macaristan'da Orban'ın zaferi"
Yakın tarihe bakalım, her yerde Amerika yeniliyor. Herkesin
alay ettiği bir çoban halk Afganlar helal olsun olarak Afganlar ABD'yi silahla
yendi.
Karabağ'da ABD yenildi. ABD, Kazakistan'da darbe yapmaya
kalktı orada da yenildi. Suriye'de yenildi. Libya'da da yeniliyor. Şimdi Rusya,
Ukrayna olayında ABD'nin sırtını yere getirecek bir girişim içerisinde.
Macaristan'da seçim oldu ABD yenildi. Sırbistan'da seçim
oldu ABD yenildi. Nerede ABD kazandı? Her yerde yenildi. Bu bir tarihi yeni
çağa girdiğimizi gösteriyor. Atlantik sisteminin battığı çağ. Batıdaki
tepelerin arkasından Atlantik sistemi güneşin battığı gibi batıyor.
"Macaristan'da CHP yenildi"
Pakistan'da da ABD yenilecek. Seçimlerden sonra bunu
söyleyeceğiz. Denge politikası, bir statüko politikasıdır. Denge ne demek?
Mevcut durumu korumak demek. Türkiye'nin dengeyi bozmaya ihtiyacı var.
"Böyle gitmez" dediğiniz an, denge politikası geçersiz demektir.
Bakın Türk milleti bugün "böyle gitmez" diyor.
Seçimlerden sonra "Türkiye'de ABD yenildi"
diyeceğiz
Türkiye'de seçimlerden sonra "Türkiye'de ABD
yenildi" diyeceğiz. Türkiye AK Parti'ye mahkum değil ki. AK Parti de bu
süreçte umulur ki kendine gelecek ve içinde milli iticiler ayağa kalkacak onu
temenni ediyoruz. Ama biz Türkiye'ye güveniyoruz. Biz 'teslim olanlarla'
beraber olmayız. Buradan Türkiye çözüm üretecek ve o çözüm üretenlerin içinde
bugünkü AK Parti bünyesinin ezici çoğunluğu, MHP'nin ezici çoğunluğu yer alacak
görüyoruz. Türkiye gemisinin doğru rotada gitmesi lazım./aydınlık