AB Dönem Başkanı İsveç temsilciliği, Twitter hesabından
yaptığı açıklamada, şunları ileri sürdü:
“Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları Konseyi'nin bugünkü
toplantısında, İran’daki gösterilerin bastırılmasında rolü olan kişileri hedef
alan yeni bir yaptırım paketi onaylandı.”
Ancak Almanya, Hollanda, Danimarka'nın içinde bulunduğu bir
grup ülke tarafından, İran Devrim Muhafızları'nın sözde "terörist örgüt
listesine" alınması önerisi kabul görmedi.
Toplantı girişinde gazetecilere açıklama yapan Avrupa
Birliği Dış İlişkiler Yüksek Komiseri Josep Borrell, bu konuda gerekli hukuki
prosedürler tamamlanmadığı için, böyle bir karar alınmayacağını açıkladı.
Borrell, "Böyle bir adımın atılabilmesi için mahkeme
kararı gerekiyor. 'Seni sevmiyorum ve terörist listesine alıyorum'
diyemezsiniz. Bu ancak, bir üye devlette bir mahkeme yasal ve somut bir karar
alındığında yapılabilir." dedi.
Avrupa’nın yeni yaptırım paketini değerlendiren Arapça yayın
yapan Londra merkezli Rey El Youm gazetesi, sınırlı bir etkiye sahip Avrupa
Birliği yaptırımlarının çoğunlukla sembolik olduğunu yazdı; Gazetede yayınlanan
analizde, “Zira yaptırım listesine eklenen kişilerin İsviçre'de banka hesapları
yok ve tatillerini de Avrupa ülkelerinde geçirmiyorlar.” ifadesi kullanıldı.
Ray El Yom gazetesine göre bu yaptırımlar ilk önce, Avrupa
ülkelerinin kendileri üzerinde olumsuz etkiler yaratacaktır; Çünkü İran İslam
Cumhuriyeti büyük ihtimalle şöyle tepkiler verecektir
1. İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerin de yer aldığı
Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nı (KOEP) veya İran nükleer anlaşmasını yeniden
canlandırma olasılığının ortadan kaldırılması.
2. Avrupa Birliği ülkeleri ordusunun İran'ın terör listesine
eklenmesi, bu orduların tüm komutanlarının ve kurmaylarının hedef alınmasına
neden olacaktır.
3. İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme
Anlaşması'ndan (NPT) ayrılmasıyla, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA)
müfettişlerinin ülkenin nükleer tesislerine girmesinin engellemesi ve uranyum zenginleştirme
oranının artırması.
4. Avrupa’nın ticari gemileri ve petrol tankerleri için de
zararlı olacak olan Hürmüz Boğazı'ndan geçiş ve seyir güzergahına yeni
kısıtlamalar getirilmesi.
5. İran İslam
Cumhuriyeti’nin Rusya ile ilişkilerini güçlendirilmesi.
Analize göre, Avrupa Birliği'nin kararı, aynı zamanda
İran'ın nükleer tesislerine saldırı tehdidinde bulunan Biden hükümetinin
baskısından kaynaklandığı kesindir. Elbette ki yeni İran yaptırımları,
Avrupa'ya faydadan çok zarar verecektir; çünkü bu ülkeler şu anda enerji sorunu
ve büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya kalmış durumda.
Yaptırımlar Gülünç Bir Duruma Düştü
Analizin devamında, “ABD aleyhine konuşan Avrupa Birliği
(AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell cesur
açıklamalarda bulunarak, Avrupalıları bu eylemin tehlikeli sonuçları konusunda
uyardı.
ABD ve Avrupa ülkeleri, yaptırımların orantısız
kullanılmasının mekanizmayı gülünç bir duruma düşürerek işe yaramaz hale
getirdiğini ve ters sonuçlara yol açtığını anlamakta zorlanıyor. Bu konuda
İran'a yönelik son 40 yıldır uygulanan yaptırımların en çok bu ülkeye fayda
sağladığına dikkat etmek yeterlidir. Ambargolar İran’ın kısıtlamalara uyum
sağlamasına ve çoğu sektörde kendi kendine yeterliliği sağlayabilen büyük bir
ekonomik-askeri güç haline gelmesine neden olmuştur. Aynı zamanda askeri üretim
alanında İran’ın Rusya gibi büyük güçle stratejik anlaşma imzalamasına katkı
sağlamıştır.
Halihazırda çukurdan çıkan ABD derin bir kuyuya düşmüş
durumda; çünkü ileri görüşlü liderlere sahip değil ve Amerikan baskılarına
boyun eğmiştir. Bu konu Avrupa'da farklı sektörlerde birbirini izleyen krizlerin
göstergesidir.” ifadelerine yer verildi.