Amerika'nın anlaşmadan çekilmesine ve Avrupa Birliği'nin bu
anlaşmayı görmezden gelmesine rağmen İran'ın 2231 sayılı karara her şekilde
uymaya çalışan tek taraf olduğunu herkes biliyor.
Ne ABD ne de Avrupa Birliği 2231 sayılı kararı hiçbir zaman
tanımamış ve buna bağlı kalmamışken, ABD’nin, defalarca ve haksız bir şekilde,
Birleşmiş Milletler Sekreterliği'nden İran'ın 2231 sayılı kararın sözde ihlalini
soruşturmasını talep etmesi komiktir.
Washington, İran'ın Ukrayna savaşında kullanılmak üzere
Rusya'ya insansız hava araçları sağladığı yönündeki asılsız iddialarını
destekleyecek hiçbir kanıt bulunmadığının farkında olsa da görünüşe göre ABD, uluslararası
toplumu kasıtlı olarak yanıltmaya çalışmakla kalmıyor, aynı zamanda kendi
siyasi çıkarlarını gerçekleştirmek için BM Sekreterliği'nin rolünü kötüye
kullanmaya çalışıyor.
İran'ın Ukrayna'daki savaşa ilişkin tutumu açık, samimi ve
şeffaf olmasına ve bu savaşın durdurulması ve barışçıl çözümlerin benimsenmesi çağrısında
bulunmasına ve diğer ülkelerden barışçıl bir çözüm üretebilmek için çatışmanın
her iki tarafına da silah vermemelerini talep etmesine rağmen, ABD hâlâ
Ukrayna'daki çatışmada insansız hava aracı kullanıldığı iddiası ile Güvenlik
Konseyi'nin 2231 sayılı kararı arasında saçma ve yanlış bir bağlantı kurmaya
çalışıyor.
İran defalarca Ukrayna'dan, Ukrayna savaşında kullanılmak
üzere Rusya'ya İran insansız hava aracı tedarikine ilişkin iddialarını
kanıtlayacak belgeleri sunmasını istedi. İran ayrıca bu iddiaların
araştırılması için Ukraynalı uzmanlarla ortak bir komite kurulmasını talep etti
ancak Ukrayna tarafı işbirliği yapmayı reddetti. Bu durum Batı'nın, özellikle
de ABD'nin, Ukraynalı yetkililere bu iddiaları İran'a karşı bir koz olarak
kullanma yönünde baskı yaptığını doğruluyor.
Batılı yetkililer, İran'ın Ukrayna'daki savaşa ilişkin tüm
tutumlarını görmezden geldi ve İran'ın, Ukrayna ile savaşta kullanması için
Rusya'ya insansız hava araçları verdiği yalanını tekrarlamaya devam etti. Bu,
batı medyasının tüm kollarına kadar uzanmış bir yalandır ve batı medyası hiçbir
kanıt olmadan olayı büyütmeye başlamıştır. Öyle ki Reuters haber ajansı şu
iddialarda bulundu: ‘İngiltere, Fransa ve Almanya'yı, 2015 nükleer anlaşmasına
göre önümüzdeki Ekim ayında sona erecek olan İran'a yönelik yaptırımları
sürdürmeye iten nedenler arasında şunlar yer alıyor: Rusya'nın Ukrayna'ya karşı
İran insansız hava aracı kullanması, İran'ın balistik füzelerinin Rusya'ya gönderilme
ihtimali ve İran'ın nükleer anlaşmayı ihlal etmesi!
ABD'nin 2231 sayılı karara karşı bu yanıltıcı çabaları ile
Avrupa Troykasının İran'a yönelik yaptırımları sürdürme çabaları da aynı
doğrultuda değerlendirilebilir. Amerika ve Avrupa tarafının, işgalci Siyonist rejimin
kışkırtmasıyla bugünlerde İran'a karşı yalan söylemek için tüm gücünü
kullandığı açıktır. Geçen yılki ayaklanmalara da denk gelen bu günlerde
Batılıların bu eylemi, İran'da huzursuzluk yaratmak ve aynı zamanda nükleer
veya füze programı alanında ya da İran’ın başarılı olduğu diğer alanlarda Tahran'dan
taviz almak için İran’ı zorlamak amacıyla yapılıyor. Çünkü İran kendisini
bölgede ve uluslararası düzeyde Batı'ya ve ABD'ye bağımlılığa karşı çıkan ve
şimdiye kadar ABD'nin açgözlülüğünden ve Siyonist rejimin teröründen çok zarar
gören İran milletinin ve bölge halklarının çıkarlarını korumak için çalışan etkili
bir ülke olarak göstermeyi başarmıştır.