Hadis-i şerifte “Allah kalplerinize bakar,
suretlerinize değil.” buyrulmaktadır. 1
Bizler bedenlerimizle Allah’a yükselmek istemiyoruz, bunda
herhangi bir zaruret de yok. Durum böyle olduğuna göre –bedenlerimiz temiz
olmakla birlikte- bizler kalplerimizle Allah’a yükselmek istediğimizde
kalplerimizin temiz olması gerekmektedir.
Her halükârda İslam namazda elbisenin ve bedenin
temiz olmasını vâcib kılmaktadır. Bu uygulama ibadetin kapsamına girmektedir. 2
İslam dünya ile ahireti birbirine bağlamıştır.
Namazda ahiretle bağlantılı bir yönün olduğunu görürüz. Namazda insan, Allah’ın
zikrini bilfiil hisseder ve O’ndan korkma duygusuna sahip olur. Eğer taharet ve
nezafetin bu konuda etkisi olmamış olsaydı Hak Teâlâ bize abdest, gusül ve
tahareti emretmezdi. Allah’a yönelişte guslün bir tesiri yok mudur? “İnsanın
Allah’a yönelmesi için yüzünü yıkamasının herhangi bir zorunluluğu yoktur”
diyen nice kişiler vardır.
Hâlbuki Allah Teâlâ “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız
zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın.” 3 buyurmaktadır. Ayrıca
bizler, nezafeti de ibadetle birlikte zikrettiğini görmekteyiz:
“Eğer cünüp oldunuz ise boy abdesti alın.” 4
Namazın Eğitsel Etkisi: Kişilik Oluşumu
1 El-Câmiu’s-Sağîr, c. 1, s. 74.
2 Mutahharî, İslam’da Eğitim ve Öğretim, s. 186-187.
3 Maide Sûresi, 6.
4 Maide Sûresi, 6.