Gazze'de olup bitenler, Filistin ulusunu yok etmeye yönelik
uzun vadeli bir komplonun parçası ama bu insanlar özgürlükleri ve onurları için
fedakarlık yapmaya ve savaşmaya alışkınlar.
Bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının ve Siyonist
rejimin gerilemesinin önemini vurgulayan Şeyh Kadura, bunun bir örneği olarak
İmam Humeyni (ra) tarafından oluşturulan imparatorluk rejimine karşı İran İslam
İnkılabını gösterdi.
Ayrıca Filistin halkı ile Siyonist rejimin kurbanlarını
karşılama şekli arasındaki farka da dikkat çekti, bu da Filistin halkının
yüksek ruhunu ve kararlılığını gösteriyor.
Şeyh Kadura, Filistin halkının Siyonist rejime karşı
mücadelesinde İran, Irak, Yemen, Suriye ve Lübnan'dan oluşan direniş ekseninin
önemini vurgularken, Filistin halkının Siyonist rejimle müzakerelere veya
normalleşmeye güvenmediğini belirterek Filistin topraklarını özgürleştirmenin
tek yolu silahlı direniştir dedi.
Filistin İslami Rehberlik Kurulu'nun bu üyesi, özellikle
Hamas'ın siyasi dairesi başkanı İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin
ardından Siyonist rejimin panik ve kafa karışıklığı içinde olduğuna dikkat
çekti. İran'ın topraklarının bu açık ihlaline cevap verme hakkını vurguladı ve
Filistin halkının, direniş eksenini destekleyerek topraklarının tamamen
kurtuluşuna kadar direnişlerinde kararlı olacağını söyledi.
Gazze'de yaşananlar, kökleri 1948 öncesine dayanan Filistin
halkını öldürme ve yok etme komplosudur diyen Şeyh Kadura’nın röportajının bazı
önemli kısımları şu şekilde;
Özgürlük için fedakarlık... İran devriminden dersler
Şeyh Kadura; İmam Humeyni önderliğindeki İran halkının bir
günde 15 bin şehit verdiğini, Cellat Şah tarafından katledildiğini
vurgulayarak; özgürlüğüne kavuşmak isteyen bir millettin, topraklarının
özgürleştirmek isteyen bir millettin onurlu bir şekilde yaşayarak şehit vermesi
gerektiğini söyledi.
Bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının gerekliliği
Bağımsız bir Filistin devleti kurmanın gerekliliğini
vurgulayarak, İmam Humeyni’nin dediği gibi Filistin'deki Siyonist rejimin yok
edilmesi kesindir.
Şehitleri karşılarken Filistinliler ile işgalci rejim
arasındaki fark
Şeyh Kadura, Filistin halkı ile Siyonist rejim arasındaki
farka dikkat çekerek şunları söyledi: Filistin halkı şehitlerini çiçeklerle ve
sloganlarla karşılıyor, ama içeriden yenilgiye uğratılan Siyonist rejim ise
ölülerini feryatlarla, ağıtlarla, feryatlarla karşılıyor.
Gazze'nin istikrarı, haklarına olan bağlılığının bir
kanıtıdır
Şöyle devam etti: Gazze halkının 10 ay boyunca direnmesi,
roket ve kurşunlarla topraklarını savunması, bu insanların haklarına olan
bağlılığının göstergesidir. Bu arada Siyonist rejim, Filistinlilerin kanına
susamış ve bu nedenle hastaneler, ibadethaneler ve kurumlar da dahil olmak
üzere Gazze'deki yaşamın altyapısını yok etmiştir.
Yaşam sevgisi.. Filistinliler terörist değildir
Şeyh Kadura, Filistin halkının savaşı sevmediğini,
topraklarının güvenliği için savaştığını, bu insanların hayatı sevdiğini ve
reklamı yapıldığı gibi terörist olmadıklarını, ancak teröristin Filistin
halkını ve onları savunanları öldüren kişi olduğunu açıkladı.
Direniş ekseni... Filistin desteği
Filistin halkının Siyonist rejime karşı mücadelesinde İran,
Irak, Yemen, Suriye, Lübnan ve Filistin'den oluşan direniş eksenine güvendiğini
ve iftihar ettiğini söyledi.
İsmail Haniye suikastının sonuçları
Şeyh Kadura şunları kaydetti: İsmail Haniye suikastının
üzerinden iki hafta geçmesine rağmen Siyonist rejim İran, Yemen veya Irak'ın
tepkisinden korkuyor çünkü İran'ın Haniye suikastına tepkisi Filistin halkına
bir tür destektir.
Ne müzakere ne normalleşme
ABD'nin bölgedeki çıkarlarını korumak için bu rejimi tercih
etmesine rağmen Filistin halkı, Siyonist rejim yıkılana kadar direnmeye ve
karşı durmaya devam edecek, ancak Mescid-i Aksa'dan sonra Filistin halkı da bu
rejime karşı duracaktır. Artık Siyonist rejimle müzakereleri veya normalleşmeyi
umursamıyorlar, Filistin'i kurtarmanın tek yolu olarak direnişe güveniyorlar.