Lübnan makamlarının Seyyid Nasrallah için diledikleri
başsağlığı mektuplarını ve Nasrallah'ın ''yolunda ilerlediklerini ve direnişi
tırmandırdıklarını'' teyit eden açıklamalarını el-Menar derledi.
Lübnanlı parti ve şahsiyetler tutum ve söylemleri ile
''Siyonist düşmanın, Hizbullah Genel Sekreteri şehit Seyyid Hasan Nasrallah'ı
öldürerek işlediği iğrenç suçu'' kınadı.
''Vedanda söylenebilecek bütün sözler, senin endamın ve
sarığın karşısında yetersiz kalır''
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Seyyid Hasan Nasrallah'ın
yasını tutarak, “Ey Musa el-Sadr'ın ve direniş mektebinin oğlu, Kerbela'nın
Hüseynisi, kardeşim, mücahit, lider, şehit Seyyid, ilk kez sözünü tutmadın ve
randevusuz gittin.
Sen yüce makamındayken ben de sana yazıyorum. Hislerimden
boğulmuş durumdayım, seni görme özlemiyle yanıp tutuşuyorum; ancak cehennem
alevleri seninle buluşmamı engelliyor.”
dedi ve devam etti:
''Otuz üç yıl birlikte... sen bizden, biz sendendik ve
aramıza ağır bir dağ giremedi. Sana yazdığım veda mektubunda kelimelerim
kifayetsiz kalıyor, ruhum şehadetinle yıkılırken senin yasınla inliyorum. Yoksa
bu bir dileğin kabulü müdür? Ey en büyük arzusu şehit olarak bu onura erişmek
olan sen...vedanda söylenebilecek bütün sözler, senin bedenin ve sarığın
karşısında yetersiz kalır... Vedanda söylenebilecek bütün sözler, sadece
Cenab-ı Hakk'ın önünde eğilen bedeninden küçük kalır... Söylenebilecek bütün
sözler, senin vatan sevgini anlatmaktan acizdir...
Ey onur, vefa, gurur ve şeref duygusu...Biz Allah'a aidiz ve
O'na döneceğiz.''
''Gerçek kurtuluş dayanışmadır''
Lübnan'ın eski Cumhurbaşkanı Mişel Avn X platformuna şöyle
yazdı:
“Hizbullah Genel Sekreteri Sayın Seyyid Hasan Nasrallah'ın
şehadetiyle Lübnan, ulusal direnişe zafer ve kurtuluş yolunda önderlik eden
seçkin ve dürüst bir liderini kaybetmiştir. O sözüne sadık, sevgisine, güvenine
ve bağlılığına karşılık veren halkına sadıktı.''
Avn ''Ulusal yolculuğunun ortasındayken düşmanın eli ona
ulaştıysa, topraklarını savunmak için kanlarını asla esirgemeyen gençlere
emaneti teslim edene kadar yıllar süren mücadele ve direniş boyunca
başardıklarından emin olarak Rabbine kavuşacaktır.'' diye devam etti.
Avn sözlerini şöyle sonlandırdı:
''Lübnan ve halkının yararına birçok duruş sergileyen bu
onurlu dostu özlerken, devam eden İsrail saldırganlığının bir sonucu olarak
ülkemizin tanık olduğu tehlikelerin, birliğimizi koruyan ve güçlendiren ulusal
dayanışmanın en üst seviyesine çıkmayı gerektirdiğini görüyorum, çünkü gerçek
kurtuluş budur. Tanrı büyük şehide cennette geniş bir yer versin; ailesine,
direnişe, tüm sevdiklerine ve tüm Lübnan'a başsağlığı diliyorum.''
Hayatı boyunca ülkesini ve halkını savunarak yaşadı
Eski Lübnan Cumhurbaşkanı Başkanı Emil Lahud, Hizbullah
Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın yasını tuttu ve taziye mektubunda
şunları söyledi:
“Tüm Lübnan halkının her zaman yakını olarak gördüğü
müstesna bir şahsiyet olan Şehid Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan
Nasrallah'ın yasını tutmak için bu satırları yazmak bize acı veriyor. Hayatı
boyunca ilkelerini, ülkesini ve halkını savunarak yaşadı. Lübnan halkına pek
çok kez güven verebilen nazik ve neşeli ruhuna rağmen ahlak, sükûnet ve itidal
sembolüydü.”
Lahud sözlerine şöyle devam etti:
“Seyyid el-Habib, maddiyatçılık ve güç kompleksinden uzak,
kendi kendini yetiştirmiş bir insandı ve davasına, sahip olduğu en değerli
şeyi, oğlunu, bu davayı ve vatanı savunmak için sunacak kadar inanmıştı.”
“Seyit, oğluna ve şehitler kervanına katılmak için uzun
zamandır bu anı bekliyordu. Hayattayken bize en değerli madalyayı, “Direniş
Önderliği” unvanını verdi.
Ona, 30 yıllık bilge liderliği boyunca onun yolunda yetişen
nesiller gibi ahde sadık kalacağımıza dair söz veriyoruz. Bu direniş
savaşçıları taviz vermeyecek ve unutmayacaklar ve onlar aracılığıyla hatıran
yoldaşlarınızla ve bu düşman karşısında düşen herkesle birlikte kalacak.”
“Efendim, seni bu topraklarda kaybettik, ama tarih boyunca,
direnişin tarihinde parlayan bir yıldız olarak adını kazandık, çünkü adın,
bugün yaşanan tüm barbarlığa rağmen, bu topraklardan geçen senin gibi adamlar
olduğu sürece kendisini bu kaderden kurtaramayacak olan bu düşmana karşı
kaçınılmaz zaferle ölümsüzleşecek.”
Lahud sözlerini şöyle tamamladı:
“Sana veda etmiyorum sevgili kardeşim, daha sonra görüşmek
üzere. O zamana kadar, başardıklarınla ve bu halkın içine yerleştirdiğin onur
ve gururla var olmaya devam edeceksin.”
''Lübnan herkesin çadırıdır''
Eski Lübnan Başbakanı Saad Hariri de bir açıklama yaptı:
''Seyyid Hasan Nasrallah'a düzenlenen suikast Lübnan'ı ve
bölgeyi yeni bir şiddet evresine sürüklemiştir. Bu, suikastın siyasete bir
alternatif haline geldiği dönemde sevdiklerimizin hayatları için bedel ödeyen
bizler tarafından bütünüyle kınanan korkakça bir eylemdir.
Seyit Hasan'a Allah'tan rahmet, ailesine ve yoldaşlarına
başsağlığı diliyorum. Merhum ve partisi ile sık sık fikir ayrılığına düştük ve
birkaç kez karşı karşıya kaldık, ancak Lübnan herkesin çadırıdır ve bu son
derece zor aşamada birlik ve beraberliğimiz temel olmaya devam ediyor. Lübnan,
her ne olursa olsun, partilerin, mezheplerin ve çıkarların üzerindedir.
Halkımızın ve tüm bölgelerdeki ailelerimizin acılarını
dindirmek partizan, mezhepçi ya da hizipçi değil ulusal bir önceliktir.
Lübnan'ı tüm evlatları için bir vatan olarak korumak ancak birliğimizle mümkün
olabilir. Şimdi gerekli olan, ülkemizi güvenliğe kavuşturmak için herkesin
farklılıkların ve bencilliklerin ötesine geçmesidir.''
Eski Lübnan Meclisi Üyesi ve İlerici Sosyalist Partisi
lideri Velid Canbolat X'te şunları yazdı:
“Seyyid Hasan Nasrallah ve arkadaşları Filistin yolundaki
uzun şehitler kervanına katıldılar. Hizbullah ve destekçilerine taziyelerimi
sunuyor ve masum sivillerin ruhlarını selamlıyorum.
İlerici Sosyalist Parti ve liderliği, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah ve arkadaşlarının İsrail düşmanı tarafından gerçekleştirilen menfur ve kınanması gereken bir suikast sonucu şehit edilmeleri ve diğer tüm sivil şehitler için Hizbullah liderliğine ve halkına en içten taziyelerini sunuyor.
İlerici Sosyalist Parti, bu zor anda, İsrail düşmanına ve
onun Lübnan'ın yanı sıra Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarının geri
kalanına yönelik saldırganlığına karşı her düzeyde dayanışma ve işbirliğinin
gerekliliğini vurgular. Lübnanlıları bu felaket karşısında birlik olmaya ve
İsrail'in bu acımasız savaşı karşısında en büyük birleştirici unsur olması
gereken ulusal ruhu yüceltmeye çağırır.”
''Nasrallah ardında bir direniş okulu bıraktı''
Lübnan Demokratik Partisi Başkanı Talal Arslan ise X
platformunda şunları yazdı:
“Modern çağda direnişin ve direniş savaşçılarının sembolü
olan azizimiz ve kardeşimiz aramızdan ayrıldı. Ardında bir gurur, haysiyet ve
direniş okulu bırakarak aramızdan ayrıldı. Şimdi üzülme ya da ağlama zamanı
değil. Ayağa kalkma ve yolculuğu tamamlama ve sebat etme zamanıdır. Allah
Seyyid Hasan Nasrallah Hazretlerine ve tüm şehitlere rahmet eylesin. Parti
yönetimindeki kardeşlerime, muhterem ailesine ve tüm Lübnanlılara en içten
taziyelerimi sunuyorum.”
''Lübnan 10 bin 452 kilometrekaredir ve bir karışını bile
terk etmeyeceğiz''
Özgür Yurtsever Hareketi Başkanı Milletvekili Cebran Basil
ise yaptığı konuşmada Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın
yasını tuttu ve onu dirençli, onurlu ve “sabır dağı” olarak tanımladı.
Hizbullah'a, ailesine ve onun yokluğunda Lübnan'da ve
dünyada yas tutan tüm Lübnanlılara başsağlığı dileyen Basil, “Bu kayıp hepimiz
için çok büyüktür. Kalplerimizde bir ağırlığa neden oldu” dedi.
Basil “Vatanımız tehlikede ve halkımız İsrail'in işlediği
suçlardan dolayı acı çekiyor. Kurtuluşumuz, her türlü siyasi anlaşmazlığın
üzerinde olması gereken birliğimizde, insani ve ulusal dayanışmamızda yatıyor.
Bu, güvenlik ve iç barışın korunması için ulusal birliğin korunması
çağrısıdır.” dedi ve iç çekişmelerden ve mezhepsel ve iç sorunların
yaratılmasından büyük bir korku duyulduğuna dikkat çekti.
'Basil ayrıca “Hepimiz birlikte mağlup ya da galibiz ve
yerinden edilen ya da ev sahibi yok. Birbirimize ihtiyacımız olduğunda hepimiz
birbirimizin misafiriyiz.” dedi.
Basil savaşın ve kayıpların durdurulması gerektiği
çağrısında bulundu ve şunları söyledi:
“Bu bizim için yeni bir tutum değil, zira geçtiğimiz Nisan
ayının sekizinde ateşin kesilmesi ve 1701 sayılı kararın uygulanması için
uluslararası bir karar talep eden yazılı mesajları içeriye ve dışarıya
gönderdik ve bu nedenle Lübnan'a yönelik saldırganlığı durdurması için İsrail'e
baskı yapmak üzere ilgili ülkeler ve büyükelçilikleriyle temaslarda
bulunacağız, zira Lübnan kaybetmemeli ve İsrail tarafından tekrar işgal edilmemeli
çünkü İsrail geri dönecektir.”
Ayrıca bir cumhurbaşkanı seçilmesi ve bir ulusal kurtuluş
hükümeti kurulması çağrısında bulunan Basil, ''[...] çünkü Lübnan, cumhuriyet
için bir cumhurbaşkanı olmadan saldırganlıkla yüzleşemez ya da müzakere edemez
ve direniş de devlet olmadan zafer kazanamaz” dedi.
Basil, Parlamento Başkanı Nebih Berri'yi, tüm Lübnanlıları
birleştiren, koruyan ve devletin itibarını iade eden bir cumhurbaşkanı üzerinde
anlaşmaya varmak ve Lübnan için bir cumhurbaşkanı seçilinceye kadar bitmeyecek
açık bir seçim oturumuna gitmek için zamanla sınırlı parlamento istişareleri
çağrısında bulunmaya çağırdı.
Basil son olarak Lübnanlılara ve mevcut üyelere seslenerek
şunları söyledi:
“İlkelerinize ve tarihinize sadık kalın ve tek ve büyük
inancınızla hareket edin, Lübnan 10 bin 452 kilometrekaredir ve bir karışını
bile terk etmeyeceğiz. Yerinden edilen her insan, her yaralı ve her şehit
bizdendir ve bizimdir; bu nedenle kalplerinizi ve evlerinizi açın ve
kardeşlerinizi kucaklayın; bu birliktelik bugün bizi kurtaracaktır. Allah
Lübnan'ı korusun.”
''Yarın Kudüs'te namaz kıldığımızda, sen önümüzde
olacaksın''
Milletvekili Milhem Huceyri ise Hizbullah Genel Sekreteri
Seyyid Hasan Nasrallah'ın yasını tuttu ve taziye mektubunda şunları söyledi:
“Bugün, özgür dünyanın en önde gelen isimlerinden biri,
direniş ekseninin lideri, seçkin lider, Sayın Genel Sekreter Seyyid Hasan
Nasrallah tahta çıktı. Her zaman hedeflediği zafere ve şehadete ulaştı ve tüm
kariyeri ve hayatı cihat ve direnişle doluydu.
Zaferlerimizin liderine sadakat, onun yolunda devam etmek,
direnişi tırmandırmak ve Amerika ile İsrail'i terbiye etmektir... ve sele
dönüşen direnişte boğmaktır.
“Yarın Kudüs'te namaz kıldığımızda, sen önümüzde olacaksın.
Huzur içinde yat, Seyyid Hasan.”
''Kelimelerin Efendisi, herhangi bir kelime de senin
yasını tutar''
Sünni milletvekili Faysal Kerami X platformuna yazdı:
“Seyyid Hazretleri, siz en dürüstsünüz, en ahlaklısınız, en
inançlısınız, siz bizim büyük şehidimizsiniz, siz kelimelerin efendisisiniz,
herhangi bir kelime sizin yasınızı tutar, siz her kimseniz oydunuz. Bizler sizi
özleyeceğiz ve tüm Lübnan da sizi özleyecek.”
Trablus'tan Sünni milletvekili Cihad el-Samed ise yaptığı
açıklamada Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın yasını tuttu ve
şunları söyledi
“Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Allah yolunda
öldürülenleri ölü sanmayın. Bilakis onlar Rableri katında diridirler ve
rızıklanmaktadırlar. Biz Allah'a aidiz ve O'na döneceğiz. Allah sana merhamet
etsin, Efendiler Efendisi, sana ve salih arkadaşlarına.”
''Direnişin görkemli bir lideriydi, şimdi efendisi oldu''
Eski Savunma Bakanı Yakub Sarraf X platformundaki hesabında
şunları yazdı
“Hüzünle dolu ve inançla güçlenmiş kalplerle sana veda
ediyoruz ey gerçek söz... Sözlerinin havada yankılandığı bir boşluk
bıraktın...Ve biz devam edeceğiz...”
Lübnan Halk Kongresi Başkanı Avukat Kemal Hadid, ''direnişin
efendisi, Hizbullah Genel Sekreteri, şehit mücahit Seyyid Hasan Nasrallah'a''
Allah'tan rahmet diledi.
Hadid taziye mektubunda şunları söyledi:
''Lübnan, Filistin, Arap milleti ve İslam dünyası, Siyonist
düşmana ve onun başındakine karşı direnişin en iyi adamlarından birini, şehit
Seyyid Hasan Nasrallah Hazretlerini kaybetti, Allah ona rahmet etsin. Şehit
Seyyid, Filistin'in terörist Siyonist varlıktan kurtarılması yolunda her zaman
arzuladığı iki güzel şeyden birini gerçekleştirdi. Hayatı boyunca direnişin
büyük ve görkemli bir lideriydi ve şehadetinden sonra da onun efendisi oldu.
Seyyid Hasan Nasrallah'ın kanı ve Filistin'i özgürleştirme yolundaki tüm şehitlerin kanı boşa gitmeyecek, Filistin'in, denizden nehre kadar tüm Filistin'in kurtuluşuna kadar yolculuğu, cihat yolculuğunu tamamlayacak güçlü, dirençli adamlar üretecektir.
Direnişin ustası, şehit mücahit Hasan Nasrallah'ın yasını
tutarken, Hizbullah'taki kardeşlerimize, büyük şehidin ailesine ve tüm direniş
çevresine tebrik ve taziyelerimizi sunuyor, büyük şehidin her zaman söylediği
gibi, şehitlerin önderliğindeki direnişin Allah'ın izniyle zafere ulaşacağını
ve zaferin yalnızca Allah'tan geldiğini teyit ediyoruz.''
''Gülüşü ve sevimli görüntüsü bizi asla terk etmeyecek''
Eski Hıristiyan milletvekili Emil Rahme sosyal medyada
şunları yazdı:
“Ahdin ve vaadin sadık adamı, şehitlik yollarında
kendisinden önce gelenler grubuna katılarak şehit olarak yükseldi. Nefret dolu
bir Siyonist baskıda trajik bir şekilde hayatını kaybetmesi, kahramanlık,
mertlik ve ulusal birliğe olan düşkünlüğü açısından temsil ettiği şeyde büyük
bir boşluk bırakacaktır.
Ne gülüşü, ne sevimli görüntüsü, ne parlak zekası, ne de
kapsamlı bilgi ve kültürü bizi terkedecek. Onunla ve onunla birlikte, 2000'deki
kurtuluş ve 2006'da işgalcinin yenilgiye uğratılmasıyla başlayan Lübnan
tarihinin önemli bir aşaması anlatılmaktadır. O, ruhunun özlemini çektiği şeye
yükselene kadar sahneyi terk etmedi ve Rableri tarafından rızıklandırılan
şehitlerin ön saflarında yer aldı.”
''...hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayan...''
Emel Hareketi Başkanlığı da Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid
Hasan Nasrallah için bir yas bildirisi yayınladı. Yas bildirisinde şu ifadelere
yer verildi:
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
''İnananlardan öyle erler var ki Allah'a verdikleri sözde
sadakat gösterirler; onlardan kimisi, adağını ödedi, kimisi de beklemede ve
onlar, sözlerini, özlerini hiçbir suretle değiştirmediler.''
Lübnan'daki ulusumuza, Arap ve İslam dünyasındaki özgür
insanlara, hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayan, Lübnan ve Filistin'deki
topraklar ve insanlar için, yeryüzünde eziyet çekenler, topraklarından ve
vatanlarından mahrum bırakılanlar için hakikati, adaleti, özgürlüğü ve
kurtuluşu savunan bir hakikat adamının, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan
Nasrallah'ın vefatını büyük bir memnuniyet ve kabulle, Allah'ın iradesine ve
rızasına teslimiyetle duyuruyoruz.
Onu, İmam ve Önder Seyyid Musa el-Sadr'ın mektebinden gelen
direnişçi bir kardeş, Hizbullah'ın ve yiğit İslami direnişin sadık bir lideri
olarak yad ediyoruz.”
Emel Hareketi Başkanlığı, liderliği ve savaşçıları,
Hizbullah'taki kardeşleri ve tüm direnişçilerle en yüksek taziye ve tebrik
ifadelerini paylaşırken, Seyyid Hasan Nasrallah Hazretleri gibi eşsiz ve cesur
bir şahsiyetin kaybını, Siyonist terörizm ve onun tüm sınırları, ahlaki ve
insani kuralları aşan saldırganlığı karşısında direnişçilerin hakikat ve
Lübnan'ın savunulması için zafer yolunda devam etme kararlılığını
zayıflatmayacak bir kayıp olarak görmektedir.
Şehit es-Seyyid'e ve ebediyete intikal etmiş tüm şehitlere
ve değişmeden bekleyenlere sözümüz, omuz omuza, kalp kalbe ve kol kola
kalacağımızdır ve öldürme ve saldırganlık sadece Lübnan'ı savunmadaki
kararlılığımızı arttıracaktır.”
''Şehit Efendi, Direniş'in başındaki tacın mücevheri
olarak kalacaktır''
Kültür Bakanı Yargıç Muhammed Visam Murtada da X
platformunda şunları yazdı:
''Direniş bir kişi değil, bütün bir millettir, göklerin ve
yerin kanunları tarafından korunan bir haktır, işgal devam ettiği sürece
kalacak, kararlı, hesaplı, kendinden emin ve güçlü bir denizdir. Ve insanlığın
düşmanları onun kabaran dalgalarının kasırgalarına tanık olacaklardır.
Onlara şunu söylüyoruz: Uçaklarınıza ve kanlı nefretinize
rağmen, direniş sahadaki etkinliğinin zirvesindedir ve şehit efendisi başındaki
taçtaki mücevher olarak kalacaktır ve binlerce iyi koşulda sürecektir ve
Peygamber meclislerde direnişin kalesidir ve topuklarının üzerinde
dönmeyecektir, aksine yeryüzü sizinle birlikte sallanacaktır, sizi korkak,
suçlu Siyonistler.
Emin olun: topraklarımızda dökülen her damla kan başınıza
ateş ve gök gürültüsü şeklinde yağacaktır.''
''Sözün ve vicdanın emini ve sahibi yas tutmazdı''
Ulusal Eylem Birliği, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan
Nasrallah'ın yasını tuttuğu bir açıklama yayınladı:
“Allah'ın bizlere bahşettiği sadık kalma iradesini kabul
ettikten sonra, ilkelere bağlı kalmalı, Siyonist düşmana karşı direniş
bayrağını yükseltmeli ve fedakarlıklar ne olursa olsun yolu ve yürüyüşü
tamamlamalıyız. Kırılmamalı, zayıflamamalı, yılgınlığa düşmemeli ve asla umutsuzluğa
kapılmamalıyız; zira kararlılığa ve moral çöküntüsüne yer yoktur.
Ey efendimiz, liderimiz, direnişin simgesi, Siyonist düşmana
karşı hedeflerine ulaşıncaya ve Filistin, tüm Filistin özgürleşinceye kadar,
nerede olursak olalım, her zaman ve her yerde, kalbiniz rahatlayıncaya ve
arzuladığınız şey elde edilinceye kadar direnişi kucaklayarak ve destekleyerek
kalacağımıza ve sözümüzü ve ahdimizi yerine getireceğimize dair size söz
veriyoruz.
Ey dürüst sekreter...şehadetinle... ey efendimiz, üzüntü ve kedere
rağmen sana söz veriyoruz ki...bu adaletsizliğe karşı açık bir yüzleşmenin
başlangıcı olacak ve zalimin sonu gelecek ve bize söz verdiğin gibi zaferi
gerçekleştireceğiz.
Ey anayasamızı söze ve açık zafere olan inancımız yapan sen,
ey Genel Sekreter Hazretleri, büyük şehit Hasan Nasrallah, sana yas
tutmayacağım çünkü sözün ve vicdanın emini ve sahibi yas tutmazdı, ancak
mübarek şehitlik onuruna eriştiğin için seni tebrik etmeme izin ver.
Emin, Güvenilir, Diri, Ölümsüz olan Rabbinin yanındadır ve
seni Yüce Allah'ın katında, kardeşlerin, şehitler ve salihlerle birlikte en
yüce cennetlerde görüyoruz, inşallah.''
''İmam Hüseyin'in izinde, ezilenleri savundu''
Dr. Rafi Madayan, “Lübnan için Bağımsızlar - Seçkinler ve
Bağımsız Hıristiyan Şahsiyetler Toplantısı” adına, “Lübnan'ın, Filistin ve Arap
kurtuluş hareketinin büyük liderlerinden ve Filistin davasına, bağımsızlık
davasına ve Siyonist sömürgeciliğe karşı direnişe inananlardan biri olan”
Hizbullah Genel Sekreteri Sayın Seyyid Hasan Nasrallah'ın İsrail düşmanı
tarafından öldürülmesini kınayan bir bildiri yayınladı:
“2000 yılında güneyin kurtarılması ve 2006 Temmuz zaferi
başta olmak üzere ulusal başarılar ve zaferlerle dolu şehit yolculuğu, Siyonist
saldırganlığa ve onun yayılmacı yerleşim projesine karşı koyma mücadelesinde
şehadetle taçlandı.
Seyyid Hasan Nasrallah, sadece Lübnanlıların bir mezhebinin değil, Lübnan vatanının, Arap vatanının ve İslam milletinin tüm evlatlarının sembolü olduğu için, ona düzenlenen suikast her mezhepten tüm Lübnanlıların kalbini ve vicdanını derinden etkilemiştir.
Seyyid Hasan Nasrallah Hazretleri, İmam Hüseyin'in izinden
giderek Filistin'de, Güney Lübnan'da ve tüm Arap vatanlarında ezilenleri
savunmak için canını feda etmekten kaçınmamıştır. Büyük şehit inananlara ve
direnişçilere onur ve ulusal bağımsızlık yoluna bağlı kalmalarını, cani
Siyonist varlığa karşı direnmelerini ve yolculuğu zafere kadar tamamlamalarını
tavsiye etti, çünkü büyük şehit son sözlerinde hayatı boyunca inandığı şeyi,
direnişin kaçınılmaz olarak zafere ulaşacağını söyledi.''
Esedi Hareketi Başkanı Avukat Maan el-Esed, Hizbullah Genel
Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın yasını tuttu ve sosyal medya üzerinden
şunları söyledi:
''Bize ve sana tebrikler, direniş şehitlerinin efendisi...
Şehadeti arzulayan mütevazı, dindar ve ihlaslı bir mümin olduğuna şahitlik
ediyorum. Allah sana merhamet etsin, ey doğruluk bayrağını yükselten, bu yüzden
ölüme düşmemiz ya da ölümün üzerimize düşmesi umurumuzda değil. Siyonistlerle
savaşa gelince, bu bir varoluş savaşıydı ve öyle kalacaktır ve asla bir sınır
savaşı olmayacaktır ve bizimle sizin aranızda günler, geceler ve sahra vardır,
Allah'ın izniyle, O Her Şeye Gücü Yeten'dir.''
Genel Sekreter, eski Bakan ve Milletvekili Zahir el-Hatib
başkanlığındaki İşçi Sendikası, Lübnan halkı, Arap ulusu ve dünyanın özgür insanları
için, büyük ve müstesna Arap lideri, Hizbullah Genel Sekreteri'nin şehadetinin
yasını tuttu:
''Otuz yılı aşkın bir süre boyunca Siyonist düşmana karşı
direnişi bilgeliği, cesareti ve gözü pekliğiyle yöneten Seyyid Hasan Nasrallah
Hazretleri, Siyonist düşmana karşı zafer üstüne zafer kazanmasını ve ona karşı
caydırıcı denklemler dayatmasını sağlamıştır.
Genel Sekreteri, eski Bakan ve Milletvekili Zahir
el-Hatib'in başkanlığındaki İşçi Sendikası, kaybın büyüklüğüne rağmen,
direnişin bu büyük kaybı hazmedebileceğine, Hazret'in şehadetinin bıraktığı
boşluğu doldurabileceğine ve tıpkı Genel Sekreteri Seyyid Abbas el-Musevi'nin
şehadetinden sonra direnişin yükseldiği, güçlendiği ve cesaretinin arttığı
gibi, direnişin yoluna güç ve kararlılıkla devam edeceğine inanmaktadır.
Seyyid Hasan Nasrallah Hazretlerinin şehadeti dolayısıyla
direniş liderliğine, savaş alanındaki direniş savaşçılarına ve direniş
kitlesine en derin taziyelerini ve tebriklerini sunar... ve bu şehadetin
Siyonist düşmana karşı daha fazla zafer kazanmaya devam etmek için direnişin
gücünü, kararlılığını ve azmini arttıracağından emindir.”
''Tekfirci terörü de yenilgiye uğrattı''
Trablus merkezli Kuzeydeki Ulusal Merkez Başkanı Kemal Hayr
da yaptığı açıklamada Seyyid Hasan Nasrallah'ın yasını tuttu:
“Şehitlerin lideri, kahraman, cesur, yiğit Nasrallah,
2000'deki kurtuluştan önce ve sonra ve 2006'daki büyük ilahi zaferde direnişe
ve ulusa zafere giden yolda önderlik etti, Filistin, Yemen ve Irak direnişini
destekledi, Suriye, Lübnan ve Irak'ta tekfirci terörü yenilgiye uğrattı ve tüm
kader aşamalarında Lübnan'ın egemenliğini ve iç barışını korudu.
Güçlü, kararlı ve mücadeleci Hizbullah'ın, temelinde
bölgenin yeni haritasının şekilleneceği bu tarihi, kader savaşını sürdüreceğine
ve gaspçı, hain ve korkak Siyonist düşman varlığı yeneceğimize dair Yüce
Allah'a güveniyoruz. Direnişe olan desteğimizi ve şehit Seyyid Hazretleri ve
arkadaşlarının yaklaşımına olan bağlılığımızı yineliyoruz. Tüm imkânlarımızı
direnişin emrine veriyoruz ve Kudüs yolunda ve vatanımız Lübnan'ı savunurken
şehit olmaya hazırız.''
''Büyük merhumun biyografisi övgü, erdem ve cesaretle
doludur''
“Ulusal Mutabakat Partisi” Başkanı Bilal Takiyeddin X
platformunda şunları yazdı:
“Direnişin Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Filistin
yolunda bir şehit olarak yükseliyor. Gece, direnişin hidayet kandilini,
ustasını ve parlayan lambasını hedef alarak kafileye baskın yaptığında güneş
tutuldu. Selam olsun ona doğduğu gün, şehit olduğu gün ve diri diri dirildiği
gün. Hizbullah liderliğine ve direniş kitlelerine başsağlığı diliyorum.”
Şeyh Ahmed Garib başkanlığındaki Birlik ve Değişim Eylem
Komitesi, “Kudüs yolunda, nefret dolu Siyonistlerle büyük çatışmada, Gazze'ye
destek ve Filistin'e zafer için şehit olan” Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid
Hasan Nasrallah'ın yasını tuttu. Komite tarafından yapılan açıklamada şu
ifadelere yer verildi:
“Seyyid Nasrallah direniş ve cihatla dolu bir hayat yaşadı
ve bu yolculuğun sonu, özellikle mübarek olarak nitelendirdiği Aksa Tufanı
operasyonundan sonra tüm gücü ve kararlılığıyla Filistinli kardeşlerinin
yanında durarak arzuladığı şehadet oldu.
Büyük merhumun biyografisi övgü, erdem ve cesaretle doludur
ve o, kısacası, küresel kafir projesi karşısında mazlumların sancağını taşımada
ve Müslümanların sancağını toplamada öncü olmuştur.”
Sözlerini şöyle tamamladılar:
“Ulusumuza ve bu dünyadaki her özgür ve dirençli insana
tebrik ve taziyelerimizi sunarken, hayatını şan ve şeref makamına adayan
Seyyid'in yaklaşımını sürdürdüğümüzü teyit ediyor, rol model olan temiz ruhuna
ulusumuzu savunma, kutsallarımızı ve topraklarımızı geri kazanma yolunu
tamamlama sözü veriyoruz.”
Seçkin Caferi Müftüsü Şeyh Ahmet Kabalan ise Hizbullah Genel
Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın yasını tuttu ve ölüm ilanında şunları
söyledi:
“Allah'a, Peygamberine, Ehl-i Beyt'ine, Üstadımız ve
Liderimize, Çağın Efendisi İmam Hamenei'ye ve tüm büyük otoritelere ve devrimci
liderlere en büyük taziye ve iftiharlarımızı sunarken, Allah'a olan sadakat,
güven ve O'nun pak peygamberlerinin ve imamlarının yoluna bağlılık konumundan,
dünyanın tüm özgür insanlarına ve dünyanın tüm devrimcilerine, Hakkın
Efendisinin kanıyla ıslanmış olan bu zamanda Allah'ın en büyük şehidinin yasını
tutuyoruz.
Kan ve Direnişin Emanetçisi, Cihad ve Şehitliğin Efendisi,
Genel Sekreter, Alim, Mücahit, Zahit ve Allah, Resulü ve Ehl-i Beyt'i için hak
devrimci olan Aziz Seyyid Hasan Nasrallah'ı kastediyorum.
O, her şeyiyle Allah'a samimiydi ve Allah'ın Şehitlerin
Efendisi olarak seçtiği en büyük şehitlik mertebesine ulaştı ve şehadetinin
kanıyla, tarzı ve ayaklanması uğruna sırılsıklam oldu.
En büyük teselli onun haklı direnişçi kardeşleridir ve ahit,
direnişi ve onun asil liderinin tarihini korumak ve zafere veya şehadete kadar
kendini onun yaklaşım yoluna ve alanlarına adamaktır.
Sonu en büyük iyilik olan ne büyük bir son! Sunusu Rabbin
zaferi olan ne büyük bir gurur!”
Taşnak Partisi Genel Sekreteri, Milletvekili Hagop
Pakradunyan, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın yasını tuttu
ve “X” platformuna yazdı:
“Kalplerde, zihinlerde ve tüm alanlarda direnişin efendisi
olarak kalacaksın.”
''O seçkin Aile, bir şehit düşerse, bir lider doğurur.''
Yüksek Şii İslam Konseyi aşağıdaki açıklamayı yayınladı:
İntikam alıcı ve zorlayıcı olan Allah'ın adıyla:
“Allah yolunda öldürülenleri ölü sanma. Onlar diridir ve
Rableri katında rızıklanırlar. Ferahfahur bir halde Allah'ın onlara ettiği
lütuf ve ihsanlarla ve onlar, henüz kendilerine katılmayanlara, fakat
artlarından gelmekte olanlara da bilin ki ne korku vardır onlara, ne de mahzun
olurlar diye müjde vermeyi isterler.
Allah'ın nimet ve ihsanına nail olduklarından dolayı sevinç içindedir
onlar ve Allah, inananların ecrini zayi etmez.
Biz Allah'a aidiz ve O'na döneceğiz.
Şehadet bizim için bir alışkanlıktır ve Allah katındaki
şerefimiz şehitliktir. [Hazret Zeyneb, selam onun üzerine olsun]
Bizim çizgimiz fedakârlıklarla başlar ve şehadetle biter.
[İmam Seyyid Musa el-Sadr]
Kaybın acısıyla karışık şehitlik gururuyla, eşsiz kahraman
liderlerinden biri olan Hizbullah Genel Sekreteri ve İslami Direniş Lideri
Mücahit Alim Seyyid Hasan Nasrallah'ın şehadetinin yasını milletçe tutuyoruz,
Çağın zalimine ve onun Firavununa karşı yeni bir Kerbela destanında şehit olan,
Arapların ve Müslümanların davasını, Filistin davasını ve ulusun kutsallarını
destekleyen, onurunun ve haysiyetinin sembolü, onurlu hayatını dikenli yola
adadığı için tereddüt etmeden ve çekinmeden şehit oldu.
Halkımız fedakârlıklarla yenilmeyecek, sadece gücünü,
kararlılığını, uyumunu ve bu yola bağlılığını arttıracaktır, çünkü bu yol
peygamberlerin ve salih insanların zalimlere ve katillere karşı koyma yoludur.
Unvanı Şehitlerin Efendisi Ebu Abdullah el-Hüseyin olan
lider imamlarıyla hak yolunda, mazlumları desteklemek için şehit olan bir
millet kaçınılmaz olarak muzaffer olacaktır.
Muhterem ailesine, şehadet milletine, sabırlı ve fedakâr
halkımıza, aziz direnişe ve kahraman direnişçilere, büyük yetkililerimize ve
Çağın ve Zamanın Efendisi olan Efendimize en derin taziyelerimizi, en derin
takdirlerimizi ve büyük şehidimiz için en yüksek rütbelerimizi sunuyoruz.
“Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer mümin iseniz üstünsünüz.” Yüce
Allah doğrudur. Zafer ve şeref şehadet milleti içindir ve yüce olanlar şehadeti
alışkanlık olarak tekrar ederler. O seçkin Aile, bir şehit düşerse, bir lider
doğurur.''
Lübnan Cumhuriyeti Başmüftüsü Şeyh Abdul Latif Derian,
“Siyonist düşmanın Seyyid Hasan Nasrallah'a düzenlediği suikastı” kınadı ve “Bu
düşman Filistin ve Lübnan'da katliamlar ve soykırımlar gerçekleştiriyor”
diyerek ailesine ve Lübnanlılara başsağlığı diledi.
''Şehitlerin kanlarının bedeli Amerika'ya dönecek''
Eski Bakan Vadih Hazin ise “milletinin, ülkesinin ve
halkının davasına sadakatle hayatını feda eden ve şehadetine kadar ilkelerini
yaşayan Şehitlerin Efendisi Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrallah'ın şehadeti
dolayısıyla tüm özgür Lübnanlılara, şehitlerin ailelerine ve Hizbullah
destekçilerine en derin taziyelerini” sundu:
“Onun şehadeti bir müminin alabileceği en büyük madalyadır
ve yeri doldurulamaz bir kayıptır, ancak onun kahramanlık ruhu sevenlerinin
vicdanında yaşamaya devam edecek ve Lübnan'ın özgür bir ülke olduğuna inanan
herkes için bir ilham kaynağı olacaktır” dedi.
Milletvekili Ferid Haykal Hazin ise, “Arkasında kararlılık
ve güç mirası bırakan Sayın Seyyid Nasrallah'a en içten taziyelerimizi
sunuyoruz. Bu zor zamanda Lübnan'ı ve halkını korumak için birleşmeye ve ulusal
birliği sağlamaya ne kadar çok ihtiyacımız var..''
Lübnan Komünist Partisi de yaptığı açıklamada Hizbullah
Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın yasını tuttu.
''Siyonist düşmanın ona suikast düzenleyerek işlediği vahşi
ve korkakça suçu kınıyoruz. Direniş şehitlerinin kanı boşa gitmeyecek çünkü o
kan, Lübnan ve Filistin'i özgürleştirmek için ve normalleştirme rejimlerine ve
onların koruyucularına, bu suçu yöneten Amerika Birleşik Devletleri'ne dönecek.
İşte direniş şehitlerinin kanlarının bedeli tüm bunları devirmek için faşist
Siyonistlere geri dönecek.''
Lübnan'daki Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi “Hizbullah
Genel Sekreteri, üstat, lider, kahraman, Kudüs ve Filistin yolunda şehit olan
Hasan Abdülkerim Nasrallah'ın” yasını tuttu ve şöyle devam etti:
“Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Nasrallah'ın Filistin
yolunda şehadeti dolayısıyla Hizbullah'taki kardeşlerimize, yoldaşlarımıza,
direnişçi kitleye, ülke içinde, sınır ötesinde ve her nerede olursa olsun
halkımıza başsağlığı diliyor ve taziyelerimizi sunuyoruz. Partimiz halkımıza
direniş yolunun, direnişin efendisinin, liderlerinin ve kahramanlarının
fedakarlıkları ve kanları sayesinde zafere ulaşacağını taahhüt etmektedir.
Çağın düşmanı maddi ve manevi yapımıza ne kadar darbe
vurmaya çalışırsa çalışsın, zafer kazanılıncaya, işgalci yenilgiye
uğratılıncaya ve haklar iade edilinceye kadar halkımızı topraklarına,
doktrinlerine ve yüzleşme projelerine olan bağlarından ve aidiyetlerinden
koparamayacaktır.”
''Kazandığımızda kazanmış oluruz, şehit olduğumuzdaysa
yine kazanmış oluruz''
Lübnan'daki Arap Sosyalist Baas Partisi'nin merkezi
liderliği de yaptığı açıklamada “Hizbullah'ın şehit lideri ve Genel Sekreteri
Seyyid Hasan Nasrallah'ın fedakârlık, sebat ve feragat dolu bir yolculuğun
ardından aramızdan ayrılışının” yasını tuttu ve “hayatını Lübnan'ı savunmaya
adamış bir liderin kaybının büyük ve acısının ağır olduğu” değerlendirmesinde
bulundu:
''Toprağını, halkını ve egemenliğini savunan, Filistin
davasını destekleyen ve Kudüs yolunda şehit olan Seyyid Nasrallah aramızdan
ayrıldı ancak direniş emanetini taşıyan onurlu ve özgür insanların
rehberliğinde yolculuk devam ediyor ve direniş anlayışının baki kalıyor.''
Sözümüz ve Eylemimiz Derneği Başkanı Şeyh Ahmed el-Kattan
yaptığı açıklamada Seyyid Nasrallah'ın yasını tutarak şunları söyledi:
''Bizler, İslam milleti ve dünyanın özgür insanları, başta
Filistin, Gazze ve Lübnan olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki mazlumların
lideri ve destekçisini kaybettik.
Bu adam hayatını bir lider, öğretmen ve Allah yolunda cihat
aşığı olarak yaşadı. Allah ona istediğini verdi ve yatağında ölmedi;
peygamberlerin ve Müslümanların katili, maymunların ve domuzların soyundan
gelen cani Siyonistlerin elinde şehit oldu.
Lübnan'daki İslami Direniş'e, Hizbullah'a ve şehit lider
Seyyid Hasan Nasrallah'ın ailesine, yoldaşlarına, izleyicilerine ve sevenlerine
taziyelerimizi sunuyoruz. Yüce Allah'tan bize şehit liderimiz Seyyid Hasan
Nasrallah gibi cesur, güçlü, sadık ve bilge bir lider bırakmasını diliyoruz.''
İslami Tevhid Hareketi de yaptığı açıklamada “cihat ve
direnişin efendisi, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Lider Hasan Nasrallah'ın
şehit olarak Rabbine kavuştuğunu, en yüce emellerine, zafere ve şehadete
ulaştığını, şehit liderler kervanına katıldığını, peygamberler, şehitler ve
salih insanlarla birlikte olduğunu ve onların ne mükemmel yol arkadaşları
olduğunu” ifade etti.
Açıklamada, “Onun mirası ve yaklaşımıyla teselli buluyoruz
ve onun emirleri ve sözleriyle ışık buluyoruz. Bundan sonra da Kudüs yolunda,
birlik yolunda, cihat ve direniş yolunda devam edeceğimize dair merhuma söz
veriyoruz.” denildi.
Seyyid Ali Fadlallah yaptığı açıklamada Seyyid Nasrallah'ın
yasını tutarak şunları söyledi:
''Muhterem Seyyid Hasan Nasrallah, Filistin davasının
yanında sonuna kadar durmakta samimiydi ve hayatının son anına ve kanının son
damlasına kadar mazlum Filistin halkını savunmakta içten oldu ve bu nedenle
cihat dolu hayatını ve haklı davaları savunmada örnek teşkil eden sağlam
duruşunu taçlandıran bu yolda şehadetle şereflendirildi.''
Bağımsız Nasırcılar Hareketi - el-Murabitun Liderlik
Komitesi Sekreteri Mustafa Hamdan da yaptığı açıklamada Seyyid Nasrallah'ın
yasını tutarak şunları söyledi:
''Ey Direnişin Efendisi, Devrimcilerin ve Kudüs yolunda
yürüyenlerin Efendisi, sen oldun ey Efendi: Haksızlığa uğratılamayacak olan
Allah'ın yakınında, ihlal edilemeyecek olan Allah'ın korumasında, üstesinden
gelinemeyecek olan O'nun yetkisinde, kırılamayacak olan Allah'ın ilgisinde,
yenilemeyecek olan Allah'ın görkeminde, Allah'ın zapt edilemez sığınağında ve
kaybedilemeyecek olan Allah'ın emanetinde.''
“Ey Seyyid, kasap elimizi bükmeyecek, bu bilgenin sözüdür,
yaşasın Lübnan direnişi, onların belini kıracağız ve Kiryat'tan Eylat'a kadar
seninle birlikte zikredeceğiz, bu ahit ve sözdür ve Filistin yol ve açık
zaferdir” diye devam etti.
Geçici hükümette Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı olan Ali
Hemiye ise “Sizin zamanınızda yaşadığımız için bizi kutlayın” dedi ve sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Biz yenilmedik. Kazandığımızda kazanmış oluruz, şehit olduğumuzdaysa
yine kazanmış oluruz.”
''Direniş yetkinlikten yoksun kalmayacak''
Lübnan Mücadele Hareketi Genel Sekreteri Faysal Davud
yaptığı açıklamada Seyyid Nasrallah'ın yasını tutarak şunları söyledi:
''Bugün, şehitlerin efendisi, onurlu insanların efendisi,
asla tekrarı olmayacak sadık lider, kahramanlığın sembolü, liderliğin
saygınlığı ve yetenekli bir adamın tevazusu, gerçek cihadın ve dava uğruna
fedakarlığın adamı Seyyid Hasan Nasrallah göğe yükseldi. Sen tüm inançlı
direnişçiler için bir sembol olarak kalacaksın.''
Cumartesi günü bir açıklama yapan Nebatiye İmamı Şeyh Abdül
Hüseyin Sadık, Seyyid Nasrallah'ın yasını tutarak şunları söyledi:
“En yüksek madalyayla, ey Direnişin Efendisi, Allah'ın
bağrına gittin... Oğullarını ve savaşçı arkadaşlarını yad ederken ve
methederken her zaman dilediğin bir madalya. Sadık halkımız, ulusun tüm özgür
ve gayretli evlatları gibi seni de üzüntü ve kederle uğurluyor” diye ekledi.
“Dünyanın özgür insanları için bir simge olarak
kalacaksınız” diye devam etti.
Nehc Hareketi Başkanı, eski milletvekili Hasan Yakup ise,
‘Dürüst ve sadık lider, Siyonist düşmanla acı mücadele tarihimizin en acımasız
zulüm döneminde değerli bir direniş lideri aramızdan ayrıldı’ dedi.
Hasan Yakup, ''Seyyid Nasrallah, sevdiği ve içinde namaz
kılamadığı ve hiç değişmediği Kudüs yolunda şehit olarak yükseldi.'' dedi ve
şöyle sonlandırdı:
“Seyyid, şehit yoldaşlarına duyduğun özlemin ateşi, canını
ve bedenini korumandan daha güçlüydü ve saf ruhun Mescid-i Aksa'daki büyük
namaz anına tanıklık edecek ve yüceliğin ve inancınla ona katılacak.”
Milletvekili Nebil Bedr de yaptığı açıklamada Seyyid
Nasrallah'ın yasını tutarak şunları söyledi:
“Seyyid Nasrallah'ın İsrail düşmanı tarafından
öldürülmesiyle Lübnan, eşi benzeri olmayan karizmatik bir şahsiyeti
kaybetmiştir. Ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dilerken,
Allah'tan bu ülkeyi ve halkını her türlü zarardan korumasını diliyoruz.
Dayanışma ve devletin ve kurumlarının etrafında toplanmak,
bu vahşi suikastın yarattığı krizden çıkmanın en emin yoludur. Buradan herkesi
en üst düzeyde bilgelik, dayanışma ve ulusal birlik göstermeye çağırıyoruz.”
Milletvekili Samir Toum da yaptığı açıklamada “Hizbullah
Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın ailesine, Lübnan'daki ve
yurtdışındaki sevenlerine en derin taziyelerini” sundu ve “İsrail düşmanıyla
yüzleşmenin ana temellerinden biri olarak ulusal birliğin önemini” vurguladı ve
“direnişin yetkinliklerden yoksun olmadığını ve ne kadar büyük olursa olsun
zorluklarla yüzleşmeye hazır olduğunu ve İsrail'le savaşmak için mevcut
kalacağını” teyit etti ve “ulusal birliğin bu aşamada temel olması” çağrısında
bulundu.
YDH