"Şeyh Naim Kasım" liderliğindeki Lübnan İslami
Direnişi, saldırılarını artırmaya devam ediyor. Bu halk hareketinin kara ve
gerilla savaşlarındaki yetenekleri aşikardır ve bu direniş akımı bu günlerde de
İsrail rejimine karşı yeteneğini göstermeyi başarmıştır. Hizbullah dün öğleden
sonra, işgal altındaki Filistin ve Güney Lübnan'daki İsrail güçlerine,
teçhizatına, mevzilerine, hava araçlarına, yerleşim yerlerine ve üslerine karşı
27 yeni operasyon gerçekleştirdiğini açıkladı.
Hizbullah, yeni operasyonlarında saldırı derinliğini önemli
ölçüde artırdı ve işgal altındaki topraklarda 132 kilometre derinlikte bir
operasyonda, Güney Tel Aviv'de İsrail hava savunma sistemleri ekipmanları
üreten "Malam" fabrikasını füze yağmuruna tuttu. Bu durum, birçok
İsraillinin 'bu güçlü hareketle savaşa devam edilmesine' karşı çıkmasına neden
oldu. "İsrail Demokrasi Enstitüsü" tarafından yapılan bir kamuoyu
yoklamasına göre, İsrailliler de Hizbullah'a karşı savaş konusunda ciddi
şekilde fikir ayrılığına düşmüş durumda. Bu kamuoyu yoklamasının sonuçlarına
göre, İsraillilerin %46,5'i İsrail'in Hizbullah ile anlaşma çabalarını
destekliyor. %46'sı ise "İsrail'in Hizbullah ile savaşa devam etmesi
gerektiğine" inanıyor.
"Ayn Huzlut"a İlk Kez Saldırı Düzenledi
Hizbullah Hareketi dün yaptığı açıklamada, "Lebbeyk ya
Nasrallah" nidalarıyla "Ayn Huzlut" üssüne -askeri iletişim
üssüne- intihar dronlarıyla saldırı düzenlediğini duyurdu. Hizbullah, bu
saldırının "Hayber Operasyonları" dizisi çerçevesinde ve İsrail
rejiminin saldırılarına ve suçlarına yanıt olarak gerçekleştirildiğini
belirtti. Bu, Lübnan sınırına ve işgal altındaki topraklara 55 kilometre
mesafede bulunan, Tiberya Gölü'nün güneyinde yer alan bu üsse ilk kez saldırı
düzenlendiği anlamına geliyor.
Hizbullah'ın Diğer Saldırıları
Siyonist medyası dün, Güney Lübnan'dan atılan füze
saldırılarının doğrudan "Asbe el-Celil" bölgesindeki "Tel
Hai" askeri-sanayi bölgesindeki bir yemekhane binasını hedef aldığını da
duyurdu. Aynı zamanda, Lübnan'ın güneyinden füze atılmasının ardından
"Nahariya" şehri ve "Batı Celil" kasabalarında da sirenler
çaldı. Lübnan direnişi, "Hula" ve "Merkeba" kasabaları
arasında düşman İsrail güçlerinin toplanma alanlarını bir dizi füzeyle
vurduklarını açıkladı. İsrail ordusu askerlerinin "Şeba" kasabası
çevresindeki "Hasan Geçidi" yakınlarındaki toplantısını da dün
Hizbullah Lübnan'ının hedefleri arasındaydı. Aynı şekilde, İsrail ordusu
askerlerinin "Heguşrim" kasabasındaki toplanma alanı da!
Saldırılar Durmuyor!
Siyonist gazetesi "Yedioth Ahronoth" ayrıca,
"Batı Celil" bölgesindeki "Eyven Menahım" kasabasına sınır
hattından birkaç füze saldırısı düzenlendiğini bildirdi. Raporda şu ifadelere
yer verildi: "Saldırı, ordunun daha önce temizlemesi gereken bölgelerden
gerçekleştirildi... Güney Lübnan'a kara saldırısının başlamasının üzerinden 40
gün geçmesine rağmen hala Hizbullah'ın füze saldırılarına tanık oluyoruz."
Rapora göre, İsrailli yerleşimciler, İsrail ordusunun kuzey bölgelerde
güvenliği sağladığına dair açıklamasını beklemiyor, aksine bunu kendi
gözleriyle görmek istiyor.
İsrail rejimi televizyonu Kanal 12 de Hizbullah Hareketi'nin
füze saldırısının ardından İsrailli yerleşimciler arasında bir öfke ve endişe
dalgası yarattığını kabul etti, çünkü İsrail ordusu komutanlarının kuzey
kasabalarına geri dönebileceklerine dair iddialarının yalan olduğundan emin
oldular. Bu kanal, Hizbullah'ın mevcut savaşın sona ermesinden sonra bile savaş
gücünü koruyacağını da ekledi. Tam da bu durumda, İsrail rejiminin kendisine
karşı herhangi bir BM Güvenlik Konseyi kararını önlemek için kuzey cephesinde
ateşkes olasılığını değerlendirdiği haberi geliyor.
Hizbullah Savaşçılarından Naim Kasım'a Mesaj
Hizbullah savaşçıları, Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim
Kasım'a gönderdikleri mesajda şunları vurguladılar: "Biz mustazafların
yolunun çocuklarıyız, İmam Musa Sadr'ın yoksullar için çığlığıyız, biz Şeyh
Ragıb Harb'ın silahı ve makamıyız, biz Şehit Abbas'ın gözleriyiz, biz Temmuz ve
Nisan zaferiyiz, biz özgürlükçüyüz, biz Allah'ın erleri ve Nasrallah'ın
muzaffer askerleriyiz, biz sevgili ve temiz şehidimizin emanetiyiz ve efendimiz
Seyyid Hasan Nasrallah'ın (Allah ondan razı olsun) şartı ve sadık vaadiyiz."