Suriye’de tuzağa düştük.
Son günlerdeki gelişmeler…
Peş peşe yapılan toplantılar…
Türkiye dışlanıyor.
ABD, İsrail ve bazı Avrupa ülkeleri…
PKK/PYD devletçiği için çırpınıyor.
Buldukları formül…
“Bütün kesimleri kapsayan anayasa.”
Irak’ı anımsatıyor.
İsrail Dışişleri Bakanı Saar’ın dediği gibi…
“Bölünme” anayasal güvenceye alınıyor.
Önce federasyon…
Şartlar olgunlaşınca “Kukla Kürdistan.”
Diğer bir deyişle “2. İsrail.”
İsterseniz tek tek inceleyelim:
Roma’da yapılan toplantı.
Gündem: Suriye’nin geleceği.
Emekli General Naim Babüroğlu.
Toplantıyı şöyle özetledi:
“Toplantıya katılanlar:
ABD, İtalya, İngiltere, Fransa, Almanya ve AB.
5’i NATO üyesi.
Hiçbiri Suriye’ye komşu değil.
Suriye’ye uzaklıkları 5-10 bin km.
Türkiye’nin Suriye’yle 911 km sınırı var.
Suriye’nin geleceği konuşuluyor.
Ama toplantıda yok.”
ABD, İsrail, Fransa, Almanya…
PKK/PYD ile HTŞ’yi bir araya getiriyor.
Ortaya çıkan küçük sorunlar.
Yeri geliyor havuçlarla…
Yeri geliyor tehditlerle gideriliyor.
“Bölünme” aşama aşama gerçekleştiriliyor.
ABD’nin Suriye İşlerinden Sorumlu Temsilcisi Scott Bowles
her işin içinde.
ABD’den heyetler eksik olmuyor.
İsrail, Türkiye, Suriye arasında mekik dokuyorlar.
ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı
John Bass da Türkiye’deydi.
Suriye’de PKK/PYD’liler soruldu.
Bass, kelime oyunu yaptı.
“Biz Suriye'de bulunan herhangi bir yabancı teröristin
ülkeyi terk etmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda Türk Hükümetiyle
hemfikiriz” dedi.
Kimi kastettiğine açıklık getirmedi.
Suriye’de Fırat’ın doğusu…
Mazlum Abdi ve örgüt elemanları…
Birçoğu Suriyeli, onlar ne olacak?
Bu konuyu es geçti.
Söylediği şu:
“Türkiye'ye güvenlik tehdidi oluşturmamalı."
Türkiye’yi ikna etme taktiği.
Buna kanan uzmanlarımız (!) da çok.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken.
Paris’te Fransa Dışişleri Bakanı Barrot’la buluştu.
Sonrasında çok net konuştu:
“SDG'ye destek vermeye devam edeceğiz.”
SDG dediği PKK/PYD.
Türkiye’nin PKK/PYD’ye olası müdahalesi…
Engellemek için çalıştıklarını bildirdi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby.
Onun açıklamaları da ortada.
“ABD’nin PKK/PYD ile işbirliği sürecek. Suriye’nin kuzeyini
daha istikrarsız hale getirebilecek herhangi bir adımı görmek istemiyoruz.”
Türkiye’ye mesaj.
Daha açık ifade ile tehdit.
Tel Aviv’de 7 Ocak’ta yapılan toplantı.
İsrailli bakanlar ve güvenlik bürokrasisi katıldı.
Suriye’nin kantonlara bölünmesi…
PKK/PYD ve Dürzilerin güvenceye alınması…
İsrail’in güvenliğinden ödün verilmemesi…
Suriye’de federasyon olması…
Ana hatlarıyla bunlar kararlaştırıldı.
Esad’ın düşmesi sonrası gelişmeler…
Bir plan dahilinde hareket edildiği…
ABD, İsrail, İngiltere, HTŞ’nin birlikte olduğu…
Çok net bir şekilde anlaşılıyor.
Şu anda ortaya çıkan farklılıklar…
Her ülkenin kendi önceliğinden kaynaklanıyor.
Türkiye’nin dışlanması…
Bu da planın bir parçasıydı.
Hemen şunu anımsatalım.
“Suriye ile ilgili toplantıda adınız yoksa menüdesinizdir.”
Bütün bunlar tuzağa düştüğümüzün kanıtı.
Bu tuzaktan elbette çıkabiliriz.
Ama Rusya, Çin, İran, Irak’la birlikte hareket etmemiz şart.
İsmet Özçelik