Şam’daki İslamcı rejimin resmi açıklamalarını tekrarlayan
France Inter de dahil olmak üzere birçok medya kuruluşuna göre şiddet
olaylarından “eski rejim destekçileri” sorumludur:
Askerlerin eski Esad rejiminin destekçileri tarafından
saldırıya uğramasının ardından, Esad’ın kalesi olan Alevi bölgesinde 1.300’den
fazla kişinin ölümüne yol açan bir şiddet dalgası yaşandı (Les massacres en
région alaouite menacent la transition syrienne | France Inter), France Inter –
10 Mart 2025 Pazartesi, saat 8.17.
Gerçekte her şey 4 Mart’ta Lazkiye’de başladı. Önceki
gece Lazkiye’nin işçi sınıfından bir Alevi bölgesi olan Datur yakınlarında
Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) üyeleri öldürüldü. Bunun üzerine HTŞ bölgeyi kuşattı
ve sabahın erken saatlerinde ağır silahlarla saldırdı. Lazkiye’de ve bu bölgede
yaşayan tanıdıklarım haberi duyar duymaz beni aradı. Alevilere yönelik şiddetin
çoktan başladığını kanıtlayan görüntüler ve videolar gördüm. Tepeden tırnağa
silahlı İslamcılarla dolu kamyonetler bölgeyi boydan boya kat ediyor, binalara
rastgele ateş açıyor ve bölge sakinlerine domuz diyorlardı. Birkaç minibüs
cesetlerle dolu olarak bölgeden ayrıldı. 5 Mart Çarşamba günü
helikopterler Banyas’ın doğusundaki Alevi köyü Daliye’ye bomba
yağdırdı. Burası yüz kadar türbeye ev sahipliği yapan ve saygın şeyhlerin
dini eğitim verdiği ünlü bir Alevi hac yeridir; Esad rejimine askeri kadro
sağlayan bir köy değil. HTŞ’nin saldırısı Alevi toplumunu hedef aldı.
6 Mart Perşembe günü HTŞ ve müttefiklerine ait pikap
kortejleri sahil bölgesine akın etti ve dağı ele geçirmeye çalıştı. İşte
o zaman bazıları pusuya düşürüldü. Önceki rejimin eski askerleri ve
istihbarat ajanları bu tehdit karşısında pasif kalmaya hazır değildi. Mahir
Esad’ın dördüncü tümenindeki üst düzey subaylardan biri olan Tuğgeneral Giyas
el-Dali liderliğinde Suriye sahilinde “Askeri Konsey” kurulduğunun açıklanması,
bu geniş çaplı askeri operasyon için bir bahane oldu. Çünkü bu “Alevi
ayaklanması” sahil bölgesini kontrol altına almaktan acizdir.
Sonuç olarak, dağlarda sivillerin öldürülmesi arttı, aynı
zamanda Alevi mahallesi El-Kussur’un gerçek bir katliama sahne olduğu
Banyas kasabasında da. Yüzlerce kişi öldürüldü. Bugün, 10 Mart’ta, geçici
başkanın yatıştırıcı güvencelerine rağmen, önceki günlerde olduğu gibi aynı
yöntem kullanılarak Kadmus çevresinde şiddet devam ediyor. 200
araçlık bir kortej belirli bir bölgeye doğru ilerliyor ve 20 ila 30 araçlık
gruplara ayrılarak bir köyü işgal ediyor. Bütün aileler katlediliyor ve
önlerine çıkan herkes öldürülüyor. Evler elbette tamamen soyuluyor. Bu
gerçekten de HTŞ ve müttefikleri tarafından gerçekleştirilen bir dizi baskındı.
Yeni rejimin güvenlik güçleri doğrudan sorumlu tutulmamak için doğrudan müdahil
olmaktan kaçınıyor. Diğer cihatçı ve İslamcı grupların harekete geçmesine izin
veriyorlar.
Eş-Şara ve HTŞ’nin suçluluğunu küçümsemeyi bırakmanın
zamanı geldi. Bu operasyon dikkatlice Şam’dan planlanmıştır. Geçtiğimiz üç
ay boyunca Aleviler faili meçhul cinayetlerin hedefi oldular ve ülkenin tüm
kötülüklerinden sorumlu tutuldular. Suriye’de Sünni bir İslam Cumhuriyeti
kurulmuştur; bu da halk için Esad rejimi kadar korkunç olacaktır. Fransa
ve Avrupa, eski bir El Kaide yöneticisi olan Ebu Muhammed el-Colani olarak da
bilinen eş-Şara’yı mutlak güç arayışında desteklememelidir.
https://harici.com