Kur’an’da
dört çeşit ağlama ve gözyaşı dökme olduğunu görürüz:
1
– Gönülden ağlamak: Hıristiyanlardan kimi Kur’an ayetlerini duydukları anda
içtenlikle ağlıyorlardı: “Peygambere indirilen Kuran’ı işittiklerinde, gerçeği
öğrenmelerinden gözlerinin yaşla dolarak, ‘Rabbimiz! İnandık, bizi de
şahidlerden yaz’ derler” 1
2
– Hüzün ve hasret ile ağlamak: Aşık müslümanlar, Hz. Peygamber’in (s.a.a)
savaşa katılmaya durumu olmayanlara izin vermediği anda candan hüzünlenip
ağlıyorlardı: “Binek vermen için sana geldiklerinde, ‘Size binek bulamıyorum’
dediğin zaman, sarfedecek bir şey bulamadıkları için üzüntüden gözyaşı dökerek
geri dönenlere de sorumluluk yoktur.” 2
3
– Korkudan ağlamak: Allah’ın evliyası ayetler okunduğu zaman ağlayarak secdeye
kapanırlardı: “Rahman’ın ayetleri onlara okunduğu zaman ağlayarak secdeye
kapanırlardı.” 3, “Onlar ağlayarak yüzüstü yere kapanırlar. Bu da
onların derin saygısını artırır.” 4
4
– Sahte ve yapmacık bir şekilde ağlamak: Hz. Yusuf’un (a.s) kardeşleri, babaları
Hz. Yakub’un (a.s) yanına ‘kardeşimizi kurt yedi’ deyip sahte gözyaşları
dökmüşlerdi. “ağlayarak babalarına geldiler.”
--------------------------------------------
1 Maide, 83
2 Tevbe, 92
3 Meryem, 58
4 İsra, 109