O, bu görevi savaş ortamında, bombardıman altında ve Seyyid
Hasan Nasrallah ile Seyyid Haşim Safiyüddin’in şehadetleri sonrası oluşan büyük
boşluğun ardından devraldı. Şeyh Naim Kasım, verdiği sözlere sadık kaldı ve bu
sorumluluğu cesaret ve basiretle kabul etti.
Mehr Haber Ajansı, Lübnan direnişinin liderlik düzeyindeki
bu istisnai şahsiyet hakkında Hizbullah Merkez Konseyi üyelerinden biri olan
Ali Cabir ile bir röportaj gerçekleştirdi.
Röportajın tam metni şu şekildedir:
Şeyh Naim Kasım, uzun yıllardır direniş ve cihad
faaliyetlerinde yer almasına rağmen birçok kişi onu tam olarak tanımıyor. Onun
bilinmeyen yönleri hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?
Birçok kişi Şeyh Naim Kasım’ı tanıyor ama hakkında çok az
bilgi sahibi. O, Hizbullah’tan önce Lübnan’da “Mağdurlar Hareketi”nden doğan
İslami Hareket’in kurucularından biridir. O dönemde ideolojik ve kültürel
büroda görev yaptı ve aynı zamanda liderlik ofisinin üyesiydi.
Peki, onun bilimsel eğitimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu eğitim onun sosyal ve siyasi yaklaşımlarını nasıl etkiledi?
Şeyh Naim Kasım, üniversite eğitimi ile dini eğitimini
birleştirdi. Kimya öğretmeniydi ve bu bilimsel altyapı ona sosyal, siyasi ve
dini konuları ciddi ve sistematik bir şekilde ele alma imkanı verdi. Düşünce
yapısı özellikle Şehit Seyyid Muhammed Bakır Sadr ve İmam Humeyni’nin velayet-i
fakih anlayışından ilham aldı.
Öğretmenlik mesleğine bakış açısı nasıldı? Bu meslek onun
için ne ifade ediyordu?
O, öğretmenliği büyük bir sorumluluk olarak görüyordu.
1970’lerin sonu ve 1980’lerin başında gençler üzerinde büyük etkisi oldu.
Dersleri ve sohbetleri eğitimli gençler arasında çok ilgi gördü. Ona göre
bilinçli dini kültürün yayılması ve genç, inançlı bireylerin yetiştirilmesi
direnişin temel direğiydi.
Hizbullah liderleri arasında onun eğitmenlik rolü
hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Birçok Hizbullah direnişçisi ve lideri, onun eğitim verdiği
çevreden yetişti. Onun dersleri onları cihad ve direniş yoluna hazırladı.
Şeyh Naim Kasım, Hizbullah Genel Sekreterliği görevinden
önce, hareketin önde gelen liderlerinden, kurucularından ve ulusal ve bölgesel
ilişkilerin yönetiminde etkili bir isimdi. Bu rolü nasıl değerlendiriyorsunuz
ve sizce onun en önemli başarısı neydi?
Şeyh Naim, Hizbullah Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde,
siyasi, parlamenter ve bakanlık düzeyindeki faaliyetlerin yanı sıra,
Lübnan’daki ve yurt dışındaki İslami ve ulusal hareketlerle ilişkilerden
sorumluydu. Bu görevleri öyle bir liyakatle yürüttü ki, İslam ümmetinin şehit
lideri Seyyid Hasan Nasrallah, özellikle seçimler ve ittifakların kurulması
gibi hassas dönemlerde ona güvenirdi. Şeyh Naim Kasım, onunla birlikte
çalışarak Lübnan içinde sağlam ilişkiler kurmayı başardı ve Hizbullah’ın her
kesimle diyaloğunu hep açık tuttu. Zira Lübnan, mezhebi, dini ve düşünsel
çeşitliliği yüksek bir ülkedir.
Birçok kişi Şeyh Naim Kasım’ın şahsiyetinden ve özelliklerinden söz ediyor. Onun diyalog konusundaki yaklaşımını ve diğer siyasi, fikri hareketlerle ilişki kurma tarzını nasıl tanımlarsınız?
Şeyh Naim Kasım, diyaloğa ve farklı görüşlere saygıya büyük
önem verir. Bütün siyasi ve düşünsel akımlarla iletişimi açık tutar. Ayrıca
derin bir kültürel geçmişe ve siyasi akımlar ile fıkhi mektepler konusundaki
bilgiye sahiptir. Bence bu yönü, insanlarla olan ilişkisine doğrudan yansır ve
köprü kurma konusunda güçlü bir etkisi vardır.
Sizce Şeyh Naim Kasım, Hizbullah Genel Sekreteri olarak
bu dönemi nasıl yönetecek? Bu liderlik, hareketin geleceğini nasıl etkiler?
Zamanla birlikte Şeyh Naim Kasım ile şehit Seyyid Hasan
Nasrallah arasındaki özel ve derin ilişki daha iyi anlaşılacaktır. Onların
birlikteliği, onlarca yıl boyunca tam bir uyum içinde yürütülen ortak vizyon,
hedef belirleme ve direnişin inşası sürecine dayanıyordu. Bu mücadele, sadece
Lübnan için değil, tüm İslam ümmeti ve özellikle Filistin davası için
sürdürüldü.
Şeyh Naim Kasım, bu emaneti ne kadar değerli gördüğünü bilen bir liderdir. Cesaret, basiret ve hikmetle bu yolu sürdürecek ve tüm zorlukların üstesinden gelecektir. Daha önce Seyyid Hasan Nasrallah, Seyyid Haşim Safiyüddin ve tüm şehit liderlerle aynı çizgideydi. Bu nedenle ben inanıyorum ki, Şeyh Naim Kasım’ın liderliğindeki Hizbullah, Lübnan için umut dolu bir geleceğe yöneliyor/mehr/Varde Saad